« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

02 Haz

2014

Başkaldırı provaları

Saygı Öztürk 01 Ocak 1970

Gelişen ve değişen duruma göre Kürtçülük faaliyetleri de şekil değiştiriyor. Irak’ın Kuzeyi’nde Barzani’nin “Irak Kürdistan Demokrat Partisi- IKDP” gibi, 24 Ocak 1968’de, Diyarbakır’da da “Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi- TKDP” kurulmuştu. Tıpkı bugün olduğu gibi istekler şöyleydi:
- Kürtlere siyasi, iktisadi ve kültürel hakların tanınması.
- Türk Anayasası’na; Türk Devlet’inin, Türk ve Kürtlerden müteşekkil olduğu ve her iki milletin her hususta eşit oldukları.
- Kürdistan şehirlerindeki idari amirlerin, adli ve mülki memurların Kürtlerden olması.
- Türkiye’de Kürdistan bölgelerinin hudutlarının belli edilmesi.
- Türkiye Kürdistanı’nda resmi dilin ve Kürdistan okullarında öğrenimin Kürtçe olması.
Bunları, Bilgi Yayınevi’nden çıkan “Örgüt Pazarı” isimli kitabımdan alıntıladım. Değişen bir şey olmamıştı. 46 yıl önce parti tüzüğünde yer alanlar 2014 yılında isim değiştirmiş partinin tüzüğünde, dünyanın en azılı örgütü haline gelen PKK’nın istekleri arasında da yer alıyordu.
Belirtilen bu hedeflere ulaşabilmek için, kurulan TKDP’nin mensupları, faaliyetlerini önce Irak Hükümeti’ne karşı girişilen mücadelede, Barzani kuvvetlerini desteklemek, Barzani’nin IKDP’sinin zafere ulaşmasını sağlamak ve sonra da aynı mücadeleyi Türkiye’de vermek şeklinde planlamışlardı.

PKK, KDP’nin izinde

Karakol yapımlarını bahane eden, kent merkezlerindeki PKK militanlarının devlet yollarını kesip kimlik sorması basit bir olay olarak yansıtılmamalı. Bu ne gözdağı ne de güç gösteridir. Bu doğrudan gelecekteki olası başkaldırının provalarıdır. Eylemin yapıldığı yerler ise kendi ifadeleriyle “Kürdistan’ın kurtarılmış bölgeleri”ydi. IKDP de baba Molla Mustafa Barzani’den bu yana aynı yolu izledi. Şimdi PKK aynı yöntemi uyguluyor.
Barzani başta petrol gelirlerinden başlayıp yer altı kaynaklarından pay almaya başladı ya. Orada Federal, Konfederal, Federasyon, Konfederasyon tartışmaları bitti. Şimdi “Kürdistan Federe Devleti” deniliyor. Adına Federe’de denilse orada Bağımsız Kürdistan Devleti yıllar öncesinden fiilen kurulmuş.
Şimdilerde militanlar yol kesme, çocuklar başta olmak üzere adam kaçırma eylemleri ile uğraşırken, siyasiler federe, federal ve konfederal sözcüklerini her alanda telaffuz ediyor, bağımsızlıktan dem vurarak, yer altı kaynaklarından da pay istiyor. Düne kadar “yerel yönetimler bağımsız olsun” diyenler, şimdi “federal”, “konfederal” sözcüklerini dillendiriyor.

Örgütün A,B,C planı

Dillerinin altındaki esas bakla “Bağımsız Kürdistan” ama bunu IKDP gibi aşama aşama, yani federe, federal, konfederal olarak geçerli bir yol olarak izliyorlar. Sonuç olarak Sokaklara bakıp güç gösterisi ile ayaklanma provaları yapan ve çocuklardan ordu kurmaya kalkışanlara dikkat çekilip, esas dillendirilen federal ve konfederal görüşmeler veya dayatmalar için zemin hazırlanıyor.
PKK’nın A planı “Bağımsız Kürdistan”dır. Bu, hükümetle pazarlıklar arasında. PKK’nın B ve C planları federe ve konfedere yönetim. Bunu çok iyi bilen iktidarın, A planını öğrenemedik ki, B ve C planını tahmin edelim. Örgütün B ve C planı yani federe, federal veya konfederal yönetimin ne olduğuna bakalım.
Federal devletin en temel ilkelerinden biri, iktidarın iki yönetim alanı arasında bölünmesidir. Bu yönetim alanlarından biri, ülkenin bütün yurttaşlarını ve toprağın bütününü kapsayacak şekilde düzenlediği için “genel” veya “federal” yönetim olarak adlandırılır.
Diğer yönetim alanında ise en az iki olmak üzere birden fazla yönetim birimi var. Bu yönetimlere “federe” yönetimler denir. Federasyonlarda yasama, yürütme ve yargı organları iki yönetim alanına, yani federal ve federe yönetimlere yayılır. Bu organlar hem federal hem de federe ölçekte kurulur. Her iki yönetim düzeyi yetkilerini Anayasa’dan alır. Anayasa karşısında federal ve federe yönetimler eşit olup, biri diğerine üstün değildir.

Var mı bu plandan haberiniz?
Terörün en yoğun olduğu dönemde bile Diyarbakır’ı terk etmeyen gazeteci Raşit Kısacık’a sordum, gelinen durumu şöyle değerlendirdi:
“Şimdi PKK dolayısıyla HDP ve BDP, federe, federal kelimelerini açıkça dillendirirken, bu yönetim biçimlerinde beğenmedikleri bölümleri göz ardı etmektedirler. Yönetim şeklinin ismiyle birlikte paylaşım alanlarını da belirlemektedirler. Örneğin Petrol başta olmak üzere yer altı kaynaklarının kendilerine bırakılması… Biz daha neyin tartışmasını yapıyoruz. A, B, C gibi planlar havada uçuşuyor, halkın hiçbir plandan haberi yok.”
Kürtçü gruplar, planını 1968’den bugüne hiç sapma olmadan yürütüyor. Yüce devletimiz ise bırakın B,C planlarını, umudunu ne olduğu halk tarafından bilinmeyen “çözüm süreci”ne bağlamış. Gezicilere karşı “şahin” olan devlet, ayaklanma provaları, kurtarılmış bölgeler oluşturma aşamasına gelen PKK’yı ise seyrediyor. İyi seyirler AKP…

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 31885

ulkucudunya@ulkucudunya.com