Lice’de bir görgü tanığı anlatıyor
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
“Otobüsle Erzurum’a gidiyordum. Konvoy halinde idik. Önümüzde bir askeri araç vardı. Lice mevkiinde bize, yolun güvenli olmadığını belirterek başka bir yol gösterdiler. Biraz gittikten sonra teröristler yolu kesti ve araçlarda kimlik kontrolü yaptı. Önde giden özel araçtaki kişinin uzman çavuş olduğunu anlayınca bileklerine kelepçe takarak götürdüler. Bize örgüt propagandası yaparken astsubayın aracını yaktılar. Askerler bizim önümüzdeydi. Olaya müdahale etmediler. Üzerimizde de askeri bir helikopter vardı, onlar da olayı seyretti...”
Bu ifade, olayı yaşayan bir görgü tanığına ait!
PKK, bölgede yol kesiyor, kimlik kontrolü yapıyor, hatta güvenlik görevlisi gibi yakaladığı kişilere kelepçe takıyor, bütün bunlar yaşanırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik görevlileri müdahale etmiyor!
Çünkü müdahale yetkileri ellerinden alınmış! Valinin emir vermesi gerekiyor. Valinin emri olmadan müdahale ederlerse başları derde giriyor; yandaş basın, askerleri Ergenekon veya Balyoz adına çözüm sürecini baltalamakla suçluyor. Siz orada askeri bir yetkili olsanız, bu durumda ne yaparsınız?
***
Kaldı ki, PKK sadece Diyarbakır-Bingöl karayolunda değil, bütün bölgede, hatta Ankara’nın göbeğinde, Cebeci’de bulunan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde de kimlik kontrolü yapıyor. Düzenledikleri “faşistler” listesinde yer alan ülkücülerin sınava girmesini engelliyorlar. Üniversite yönetiminin, bu öğrencilere kendi okulları dışında bir binada sınav yapmayı önerdiği bildiriliyor! Geçen yıllarda da hemen yan taraftaki Hukuk Fakültesi’nde benzer olaylar yaşanmıştı! KKTC üniversitelerinde bile PKK saldırıları var!
Bu arada Diyarbakır-Bingöl Karayolu 6 gündür PKK’nın tam kontrolü altında! Jandarma ise Hani ve Lice ilçelerinin giriş ve çıkışlarında kontrol yapıyor. 20-30 araç biriktikten sonra önlerine “Kirpi” denilen bir araç vererek konvoy halinde gönderiyorlar. Fakat son olayda görüldüğü gibi PKK, kendinden emin bir şekilde, kimlik kontrolü yapabiliyor! Lice’de karakol inşaatlarına karşı eylemler sürüyor! Şehir içindeki olaylarda teröristler uzun namlulu silahlar kullanıyor!
***
Mardin’in Dargeçit ilçesi Altınoluk köyünde ilkokul öğrencilerini almak için bekleyen gönüllü köy korucusu Mehmet Uğurtay, bir PKK militanı tarafından vurularak öldürüldü. Uğurtay’ın, terör örgütü PKK’nın infaz listesinde olduğu öğrenildi. Zaten “çözüm” sürecinde 65 bin köy korucusunun çoğu PKK tarafından infaz listesine alındı. Tek tek avlanıyorlar. Şehit cenazeleri Batı’ya gelmediği için kimseden ses çıkmıyor. Yandaş medya da anaların gözyaşının dindiği iddiasına halel getirmemek için korucuların öldürülmesini gizliyor. Hükümet, PKK’nın korucuları tek tek avlamasını seyrediyor.
MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu, 14 Ocak 2014 günü Meclis’te yaptığı konuşmada, “Geçici ve gönüllü köy korucuları PKK’nın inisiyatifine terk edilmişlerdir. Devlet güvenlik güçleri kışlalarına ve karakollarına çekilmek suretiyle PKK’ya geniş bir alan hâkimiyeti tesis edilmiştir. Bugün korucularımız, PKK katillerinin elindeki liste dâhilinde tek tek şehit edilmektedirler. Güvenlik güçleri jandarma ve emniyet, MİT bu listeden haberdardır. Bu listede ismi olanları tek tek aramak suretiyle kendinizi koruyun demektedirler. Oslo müzakerelerinde MİT yetkilisi, PKK temsilcisine ‘istemediğiniz vali kaymakam ve emniyet müdürlerini değiştiririz, koruculuk sistemini de kaldırırız’ demişti. Bu mutabakat çerçevesinde yoksa korucular tek tek şehit edilerek mi kaldırılacak?” diye sormuştu!
Şimdi bütün bunlar nedir? Çözüm süreci mi çözülme süreci mi?