Yalancının Mumu…
Cüneyt Arcayürek 01 Ocak 1970
Bir süredir gazetelerin birinci sayfalarında, TV haber bültenlerinde baş sırada, PKK’nin dağa kaçırdığı çocuklarla, Diyarbakır BDP Belediye binası önünde çocuklarının geri getirilmesini isteyen anaların feryadını içeren haberler yer alıyor.
PKK’nin insan malzemesinin Kürt kökenli çocuklar olduğunu bilmeyen yok.
Kandil’de, kaçırılmış mı, yoksa ikna edilerek mi dağa götürülmüş olduğu bilinmeyen, beş binin üzerinde çocuğun olduğu uzun süredir yazılıyor ama...
… Olaylara düne dek lakayt kalan medya ve hükümet, dağa kaçırılan çocuklar sorunuyla ilk kez 30-40 ananın feryadıyla yakından ilgilenmeye başladı.
Fakat akıllara takılı bir soru hâlâ yanıtsız.
Bugüne dek suskun kalan, dağa kaçırılan çocuğunun bulunması için üstelik BDP Belediye binası önünde eyleme girişmeyen analar, ne oldu da birden çocuklarının bulunması ve kendilerine iade edilmesinin sağlanmasını istemeye başladılar?
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş; eylem yapan analarla konuştu ve sonra…
“… Eylem yapmaları için analara istihbarat örgütleri para veriyor” dedi.
HDP Eşbaşkanı ise, çocukların dağdan kurtarılmasını kendi sorumluluklarına bağlayan hükümet açıklamalarına, “Biz çocuk bakıcısı değiliz” diye karşılık verdi.
Ya hükümet ve hükümetin bol keseden tehdit veya vaatte bulunan başkanı?
O da eee tabii analar çözüm sürecinde bölgeye egemen olan özgürlük havası içinde bugün çocuklarının PKK elinden kurtarılmasını istiyor, demeye başladı.
***
… Amma velakin, Başbakan’ın ilk günden itibaren kaçırılan çocuk sorununu Kandil’le içlidışlı olan BDP ve bölge HDP milletvekillerinin sorumluluğunda olduğu söylemlerine…
… Ne Kandil’e gidip gelen, BDP ve HDP’den ne de İmralı’dan medet uman açıklamalarına olumlu karşılık veren olmadı bugüne dek.
Giderek kamuoyuna, kaçırılan çocuklar sorununu çözme sorumluluğunun hükümette olduğu kanısı yerleşmeye başladı ve pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantısından sonra, hükümet sözcüsü Bülent Arınç aldı davulu eline...
“… Duyduk duymadık demeyin! Başbakanımız, kaçırılan çocuklar konusunda ne düşünüyorsa yarın toplanacak AKP Grubu’nda ifade edecektir.
Başbakanımız daha önce sözünü ettiği B ve C planlarını açıklayacaktır.
Güvenlik güçlerimizin bu konuda ne yapacağını, zannediyorum açık bir şekilde kamuoyuna açıklamış olacaklardır” dedi.
Haklı olarak hemen her çevrenin zihninde artık hükümetin sorunu çözmek için kolları sıvadığı görüşü yoğunlaştı ve sözcünün elbette hükümet ve Başbakan adına TV’lerden canlı, kendi sesiyle yaptığı bu açıklamalara göre, demek ki sorun Bakanlar Kurulu’nda enine boyuna konuşuldu.
Çocukların PKK elinden nasıl kurtarılacağı ayrıntılarıyla tartışıldı ki, hükümet bu denli kesin bilgiler içeren açıklama yapıyor.
Hükümet bu. Yalan söyleyecek değil ya!..
Başbakan’ın grup toplantısında B ve C planlarının neler içerdiğini açıklamasını beklemeye başladık.
Fakat bir yandan da kuşkulu görüşler ağır basıyordu.
Güneydoğu’da yolları kesen, insanları kaçıran, katleden PKK’ye karşı asker elini tetiğe götürmüyor.
RTE’nin grupta B ve C planlarını açıklayacağı gün Devlet Bahçeli; MHP Grubu’nda; “Bu planların fos ve boş olduğunu, Başbakan’ın yüreği varsa, gücü yetiyorsa bir gece Kandil’de görünmeli, ne var ne yok temizleyip almalıdır” diyordu.
***
… Ve fakat; salı günü AKP Grubu’nda Başbakan, terör ve teröristlerle mücadeleyi, PKK’nin olumsuz davranışlarını uzun uzadıya eleştirerek AKP’li vekillerin beynini bir güzel yıkadıktan sonra…
… Tabii laf ister istemez hükümetin uygulamaya kararlı olduğunu söylediği B ve C planlarının içeriğini açıklamaya geldi, dayandı.
Aaa, o da ne?
Başbakan’ın açıklayacağı, hükümet sözcüsünce adeta davul çalarak ilan edilen planları açıklamıyor.
RTE, grupta 76 milyonun gözü içine bakarak:
“Kaçırılan çocukları analarıyla kucaklaştırmak için bizim de yöntemlerimiz var. Biz bu yaklaşımlara gerek kalmadan sorunu BDP ve HDP’nin çözmesini bekliyoruz” demez mi?
Başbakan yine ipe un seriyor.
Sorunu çözmesine çözecek ama barış havarisi bir Başbakan o ya; güvenlik güçleriyle (ne idüğü bilinmeyen müdahale yerine) BDP ve HDP’nin Kandil’le çözmeleri koşulunu getirerek bal gibi yerine getiremeyeceği vaatlerinden yan çiziyor.
Yalancının mumu yatsıya kadar özdeyişini yine haklı çıkarıyor.
***
Kaçırılan çocuklar sorununu ve anaların ıstırabını günlerce birinci sayfada ve ekranlarda işleyen medyamıza gelince… Dün:
Ne gazetelerde ne de TV haberlerinde; Başbakan’ın grupta B ve C planlarını açıklamaktan, çözümü BDP ve HDP’ye yükleyerek hem topluma vaatlerinden, hem de hükümetin sorumluluğundan -eleştirmelerinden vazgeçtik- söz eden tek bir haber yoktu!
Bu medya ile…