Dünya genelinde büyük çöküş mü geliyor?
Yiğit BULUT 12 Aralık 2007
Bugüne kadar “dünya genelinde piyasalarda neler oluyor?” sorusunu “para-sermaye” piyasa dinamikleri odaklı ele almış ve sistemi sorgulamıştık. Bu sorgulamayı yapıp, cevapları ararken ve özellikle 2003-2007 arasında bizim piyasalarımızdaki genleşmeyi sorgularken; yüksek petrol fiyatından ortaya çıkan yeni düzeni her zaman merkez olarak dikkate aldık.
Kullandığımız net iki tez daha doğrusu ‘tez ve antitez’ vardı. Bu tespitlere 11 Kasım tarihinde “genleşme bitti, marjinal fayda kesildi” tespitini ekledik.
Bu noktada bu detayları bir kez daha hatırlayalım;
1- Yüksek petrol fiyatından ortaya çıkan ‘marjinal para’ dünya genelinde ‘finansal genleşmeye’ yol açıyor.
2- Sebebi ne olursa olsun; sonsuza kadar her şey aynı anda yukarı gidemez. Denklemin bütün bileşenlerinin aynı anda değerlendiği yapı ‘sınırlı bir süre’ devam ettirilebilir. Genel kırılmaya paralel olarak Türk piyasalarında da değişimler gelecektir.
3- 11 Kasım’dan itibaren yaptığımız gözlemlerde “2003 sonrası finans piyasalarını yukarı götüren ana motorun yakıtı olan yüksek petrol fiyatının” son dönemde piyasalara eskisi kadar marjinal fayda sağlamadığını tespit ettik.
Sevgili dostlar, son günlerde FED kararının bozulmaya ilaç olacağı ve sistemin 2007 Kasım başında “düştüğü” genleşme dinamiğine geri döneceği iddia ediliyor. Bu “iddia” ne kadar gerçek olabilir?
FED kararı “sistemin” bir bileşeni değil ve “yapının özünde” bir değişiklik yaratamaz. Evet, “olumlu” bir etkisi “indirim” halinde olacak ama “alınacak” her tedbir “sadece genleşmeden durağana dönen yapının çöküşe” gitmesini engelleme adına olacak.
Sonuç 1: Kesin olarak “sistem çöküyor” demek için henüz çok erken. Fakat sistemin gelişimini çok iyi takip edenlerin son dönemde ortaya çıkan değişimi yani yükselen petrol fiyatının eskisi kadar piyasalara marjinal fayda sağlamadığını fark etmiş ve dikkate almış olmaları gerekir. Bu gerçeğe dünya genelinde “sorunlu kredi dinamiği de eklenince” karşımıza ‘dikkat yazısı’ daha net çıkıyor.
Sonuç 2: Burada hemen bir karşıt görüş belirtmek gerekir; sistem ne kadar genleşirse; “sistemi kaos’a sürüklememek” için konulması gereken güç miktarı da artar. Bu cümle “Entropi”nin en basit tarifidir. Bu kuralı piyasalara uyarlarsak; piyasalar ne kadar yüksek seviyelerde ise onları daha yukarı götürmek için her dakika daha fazla güç gerekir. Bu aynen bir ağırlığı dağın tepesine taşırken her metrede daha zorlanacağımız ile özdeşleştirilebilir. Bu karşı görüş piyasalardaki yüksek petrol fiyatının düşen marjinal faydasını aklileştirir. Yani yaşananlar “normaldir”...
Sonuç 3: Bana hangi teze inanıyorsun derseniz; ben bozulma sinyallerinin oluşmaya başladığını, FED kararlarının “durağandan” “çöküşe” giden süreci uzatacağını ama “engelleyemeyeceğini” düşünüyorum. Yeni bir “devinim” ortaya çıkması için “sistemlerin” başlangıç-olgunluk-çöküş dönemlerini “gerçekleştirmeleri” gerekir.
Son söz: 2001 yılının Eylül ayının 11. günü gerçekleşen “saldırı” ile dünya genelinde “tehdit algılaması” değişti. Bu değişim 1980-2001 arasında 38-40 dolar bandını asla geçemeyen “petrol fiyatını” 100 dolara kadar taşıdı. Ortaya çıkan fazla para dünya para ve sermaye piyasalarını “2007 Kasım başına kadar” tam tabiri ile “sırtlandı”. Son dönemde “bu yapının” artık genleşemediğini ve “sistemin kendi üstüne” büzüşme eğilimi taşıdığını görüyoruz. Peki FED? FED kararları, “bu büzüşmeyi” geciktirebilir ama “engelleyemez”. Pansuman olabilir ama asla “esas” olanın yerini alamaz... Bu noktada son bir tespit; her çöküş birilerinin “daha çok kazanması” demek. Dolayısıyla “sistemi bu noktaya getirenler, bu genleşmede nasıl kazandılarsa, çöküş sırasında da kazanacaklar”, sadece “yöntem” değişecek.