« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

16 Haz

2014

Ne İlk Ne de Son!

Cüneyt Arcayürek 01 Ocak 1970

Üstelik askeri garnizonda telleri aşıyor, bayrak direğine bir cambaz becerisiyle tırmanıyor,
bayrağımızı alıyor, indiriyor.
Koskoca garnizonda olayı izleyenler fırlayıp bu piçi yakalayamıyorlar.
Kimlerin tezgâha koyduğu bilinmeyen ne idüğü belirsiz, belki de bu tip olaylar için yetiştirilmiş bu piç; elini kolunu sallaya sallaya yine geldiği yoldan, telleri aşarak kayboluyor.
TSK’den yapılan açıklamaya göre havaya ateş edilmişmiş, ama ne fayda!
Hayret doğrusu, hava garnizonundaki erlerin, astsubayların, subayların kanları mı dondu o sırada?
Bayrağın indirilmesine soğukkanlılığın da ötesinde sessiz kalmalarının bir nedeni olmalı.
Korkarım garnizondaki askerler; müdahale edecektik ama çözüm sürecinin yeni kazandığı söylenen ivmeye zarar vermek istemedik, diye bir savunma yapabilirler.
Böylece Başbakan, aman ha ne olursa olsun çözüm süreci denilen, kişisel amaçlarıma da tam destek veren, Çankaya seçimi öncesi Kürt oylarını sağlayacak sürece zarar gelmesin, diyebilir ve sonradan çaktırmadan bu savunuları yapanları ödüllendirebilir de...

***

Üstüne üstlük Başbakan’ı fazla eleştirmek de niye?
Zira ektiğini biçiyor.
Çözüm süreci, çözüm süreci.
PKK’nin ve İmralı’dan kumanda ettiği hükümetin görüşlerine, fikirlerine ortak olduğunu ilan eden, alnında uluslararası katil damgası olan Öcalan’ın olası programlarına uygun düştüğü için şehitlere ulusun ağlamamasına ara verildi.
Hükümet de, PKK + İmralı da ve Meclis’teki siyasal uzantıları da dilediklerini elde edebilmek için, halkımıza dönüp dolaşıp; bak aylardır artık şehitler gelmiyor, çözüm süreci sayesinde, tekerlemesiyle avuta avuta...
…PKK’nin başta asker, güvenlik güçlerinin gözü önünde, aylardır KCK’nin silahlı unsurlarıyla yolda araçları durdurup kimlik kontrolü yapması olağan hale geldi.

***

Lice’de gösterilerde iki kişi ölmüş.
Başbakan Gezi eylemlerinde öldürülen Berkin Elvan konusunda ileri sürdüğü gibi, bu kişilerin eylemciler arasında pekâlâ ne işi vardı, oraya gitmeselerdi diyemiyor, sormuyor.
Bayrak olayı; aylardır İmralı ile yapılan pazarlıkların sonucu, PKK’ye, KCK’ye verilen ödünlerin son meyvesidir.
Şayet olay Türk bayrağını askerin gözü önünde indirmek olmasaydı, Lice olayları, yol kesmeler ve devlet içinde devlet olduklarını kanıtlamaya çabalayan yol denetimleri falan filan... Hemen hepsini hükümet, sürecin devamının olağan sonuçları, tepkileri diye değerlendirebilirdi.
Fakat, olay sokak eylemi değil, Türk bayrağı olunca tepkiler öylesine şiddetli ve hiddetli oldu ki; RTE de hemen her gün muhalefetten esirgemediği ağır saldırılarını, bayrağı indirene, indirilmesini teşvik eden ve Türk bayrağını savunmakla görevli askere de, garnizon komutanına da gereken dersin verileceğini söylemek zorunda kaldı.

***

Fakat ne olursa olsun, çözüm süreci nedir ve nereye götürüyor ülkeyi sorusu hâlâ yanıtsız.
Çözüm sürecinden bir RTE, bir de fikirdaş olduğu Öcalan memnun.
Ne olduğunu, ne olacağını yalnız bu iki kişi biliyor: Biri Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, diğeri 40 bin kişinin katledilmesinden sorumlu İmralı’daki hükümlü.
Oyun her gün taze biçimde yenileniyor.
Lice olaylarında Öcalan, aman süreç zarar görmesin diyen yatıştırıcı açıklamalar yaparken PKK olayları sert biçimde değerlendiriyor ve bu, TV yorumlarında birbirine zıt iki açıklama diye veriliyor.
Oysa PKK sert çıkarak Öcalan’ın İmralı’dan tahliye edilmesine destek sağlıyor.

***

Muhalefeti - iktidarı bayrak olayına çok sert çıkıyor.
TSK’den Lice olayına ilişkin gelen açıklamada ise “tahammül sınırlarını zorlayan bu tür eylemlere karşı serinkanlı davranmaya gayret edildiği” duyuruluyor.
TSK’nin tahammül sınırı ne zaman çatlayacak; Allah aşkına bilen varsa parmak kaldırsın!
Türk bayrağı olayının provokasyon olduğunu öne sürmek, eli kolu bağlı hareketsiz kalmaya haklı gerekçe olabilir mi?
Provokasyon deyip serinkanlı olmaya çalışmak da geçerli bir gerekçe değil artık.
Zira bu nedenler söylendikçe provokasyon dedikleri bayrak olayına benzer olaylar sürecektir.

***

Bilinen kesimlere ödün vererek sözüm ona barış sağlanacağını düşünen kafa; iktidar koltuğunda oturdukça...
…bayrak indirme olayı ne ilk ne de sondur!

Ziyaret -> Toplam : 125,24 M - Bugn : 125168

ulkucudunya@ulkucudunya.com