Bakalım başımıza başka hangi belaları saracaklar?..
Uğur Dündar 01 Ocak 1970
Gün geçmiyor ki Başbakan ve Hükümeti, içeride ve dışarıda başımıza bir bela sarmasın!
Lafı uzatmadan söyleyeyim.
Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu’nu basarak, diplomatlarımızı rehin alan IŞİD denilen caniler topluluğunu bu coğrafyanın, hatta tüm dünyanın başına bela eden küresel sorumlulardan biri de, AKP iktidarıdır.
Çünkü Başbakan Erdoğan ve Hariciye Nazırı Davutoğlu, Suriye’de Beşar Esad’ı bir an önce devirebilmek için, sınırlarımızı radikal dinci terör örgütlerine sonuna kadar açtılar.
Böylece Türkiye’nin Suriye sınırı, adeta kevgire çevrildi!
Yanlış hesap Bağdat’tan, pardon Şam’dan dönüp, Esad, bir iki ay içinde alaşağı edilemeyince, iktidar bu kez teröristlere, başta silah olmak üzere her türlü lojistik desteği sağlamaya yöneldi.
Israrla sürdürülen ve adına “StraTRAJİK Sığlık” denilen yanlış hesaba göre Esad’ın defteri, bugün olmasa bile yarın, mutlaka dürülecekti!
Ama heyhat!
Hariciye Nazırı Davutoğlu “Ortadoğu coğrafyasında Osmanlı’yı yeniden var etme” hayalleri peşinde koşarken, Suriye’deki terör örgütlerince düzenlenen saldırılarda onlarca vatandaşımız hayatlarını kaybetti.
Bu korkunç dersler bile iktidarın yanlışı görüp, kendisine gelmesini sağlayamadı.
* * * *
Aradan geçen zaman Esad’ı bitireceği yerde daha da güçlendirdi.
Öyle ki Başbakan Erdoğan’ın “Demokrasinin tek koşulu” olarak ilan ettiği sandıktan, yüzde 90’a yakın bir oy alarak zaferle çıktı.
Böylece Türkiye’yi, yaratılmasında büyük sorumluluğunun bulunduğu en acımasız terör örgütlerinden biri olan IŞİD’le baş başa bıraktı.
Türkiye, ABD’nin isteğiyle El Nursa’yı terör örgütü ilan edip, varlıklarına el koyunca da, aynı uygulamanın kendisine yapılacağını gören canavar, yaratıcısına saldırmakta gecikmedi.
Kurbanlarının kılıçla kestiği başlarıyla top oynayacak kadar vampirleşen IŞİD, önceki gün Musul Başkonsolosluğumuzu basarak, diplomatlarımızı rehin aldı.
* * * *
AKP her geçen gün ülkeyi ve sorunları yönetmekte biraz daha zorlanıyor.
Çırılçıplak gerçekleri bile göremiyor!
Örneğin “Soma Katliamı”ndan önce CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel yöredeki madenlerde güvenlik önlemlerinin yetersizliğini öne sürüp, Meclis araştırması talep ediyor, başında baretle kürsüde konuşarak, gözlemlediği ölümcül tehlikeleri anlatıyor.
Ama önerge AKP’lilerin oylarıyla reddediliyor.
Katliamdan sonra da Başbakan, milyonlarca insanın gözünün içine baka baka, o önergede Soma sözcüğünün bir kez bile geçmediğini söyleyebiliyor!
Türkiye’yi gözyaşlarına boğan bu acı olayda bile yalana başvurabiliyor!
* * * *
MHP Iğdır Milletvekili ve strateji uzmanı Sinan Oğan Meclis’te söz alarak, Musul Başkonsolosluğumuzun IŞİD’in hedefleri arasında olduğunu öne sürüyor.
İktidarı, konsolosluk mensuplarının güvenliğiyle ilgili tüm önlemleri acilen alması konusunda uyarıyor.
Ama AKP milletvekilleri önergenin gereğini yapmak yerine, “delilin var mı, delilin?” diyerek kendisiyle dalga geçiyorlar!
Şımarık ve kibirli davranışlarıyla “sorumsuzluğun bu kadarına da pes doğrusu” dedirtiyorlar!
* * * *
Bilimi siyasetin emrine veren, Hayvanat Bahçesi Müdürü’nü vaktiyle Türkiye’nin en saygın bilim kurumlarından biri olan TÜBİTAK’a atayan zihniyetten başka ne beklenir ki?
Sınırlarımız içinde bayrağımızın güvenliğini sağlayamayan bu zihniyet, başka ülkedeki toprağımızda dalgalanan Türk Bayrağı’nı ve devlet görevlilerinin can güvenliğini nasıl sağlayabilir ki?
Onlar koltuklarında oturdukları sürece bayrak da iner, IŞİD de Musul’daki Türk Başkonsolosluğu’na girer!
Ne diyelim?
Allah bu güzelim ülkeyi başka belalardan korusun…