Lord Ahmet ne iştir?!
BEHİÇ KILIÇ 18 Aralık 2007
BU köşede, İngiliz parlamenter, Lord Ahmet'in "İşlerine" akıl erdirmeye çalışıyoruz!.. Hatırlatalım, Mr. Ahmet Nazir, yani Lord (harbiden) Ahmet Bey, ekim ve aralık aylarında, Londra'da iki toplantıda organizatör olarak boy gösterdi...
Lord Ahmet'in ekim ayındaki toplantısı "Fethullah Gülen hareketi" ile ilgiliydi... Müslüman, Hıristiyan kimlikli bir dolu akademisyen ve hatta, Türkiye'den giden siyasetçi ile gerçekleştirilen bu toplantıda ele alınan konu başlıklarından bazıları şöyle sunulmuştu...
l Türkiye'de İslam ve laiklik konusunda değişen perspektifler: AKP ve Fethullah Gülen hareketi
l Dini teröre sivil yanıt: Gülen hareketi PKK ve Hizbullah'a karşı
l Entelektüel tarihte Gülen hareketinin yeri...
Bu başlıkların tümü "Çok ilginç"ti ve şu sıralar Türkiye'deki gündem itibari ile en çok dikkat çekeni, elbette ki "Dini teröre sivil yanıt: Gülen hareketi PKK ve Hizbullah'a karşı..." konusuydu...
PKK terörüne karşı başlatılan seferberlik sonucu, iktidarın bir takım plan ve açılımları yoğun olarak gündemdedir... Bu çerçevede, Doğu ve Güneydoğu yöremizin yerleşim merkezlerinde, yerel yönetimleri PKK çetesinin elinden kurtarabilmek için, bir siyasi atılım söz konusudur...
Açık açık beyan edilmese de, siyasi kulislerde "Çok konuşulan" konu malum... Doğu ve Güneydoğu'da PKK'ya karşı iktidarın büyük güvencesi, Gülen cemaatinin desteğidir... Cemaat, bu konuda iktidar için kolları sıvamış durumdadır...
İşte bu yüzden, Londra'da, ekim ayında yapılan toplantıdaki "Gülen hareketi PKK ve Hizbullah'a karşı..." konu başlığı dikkat çekicidir...
PKK terörüne karşı bir konu başlığının ele alınmasında ne gariplik var?!. Yok tabii... Garip olan, toplantının organizesinde adı geçen Lord Ahmet Nazir!..
Nazir Bey, aradan bir ay geçtikten sonra, aynı mekanda PKK'lı konuklarını görücüye çıkarırsa, durumda elbette "Gariplik" söz konusudur...
Nasıl oluyor da Lord Ahmet birer ay ara ile hem PKK'lı, hem de PKK'ya karşı tezlerin tartışıldığı konferansların organizatörü olabiliyor!..
İşte bu noktada, iyi saatte olsunlara baş vurup, sömürgecilerin gizli servislerine bakmak lazım... Hele hele, İngiliz-ABD gizli servislerine...
İngiliz, Pakistan'lı "Müslüman" Ahmet Nazir'e niye "Lord" payesi versin... Öpmeyeceği Pakistanlı'nın önüne niye ot koysun!?.
Kendisi, türünün tek örneği değildir!.. Şöyle ki; Hem ABD'de, hem de AB de böyle tipler mebzuldür... Bilhassa, askeriyeden, dışişlerinden tekaüt ABD'liler ve AB'liler, eğer aktif görevleri sırasında bizim gibi "Sorunlu" ülkelerde görev yaptılarsa, bu durumu "İkinci bahar" olarak da hayatlarının son dönemlerinde değerlendirirler!.. O ülkelerin yönetimleri, yönetimi ele geçirmek isteyen "Çıkıntıları" sermaye gurupları ile mensup oldukları ülkelerin üst düzeyleri arasında "Ücreti mukabili" al gülüm ver gülüm ilişkilerine aracılık ederler... (Bu arada, olan söz konusu ülkenin gariban insanlarına olur da kimse farkına bile varmaz)
Bu ticaretin süslü bir adı da vardır!.. Uluslararası lobicilik!.. Tam bal kaymak bir durumdur, bulaşan parmağını yalar!.. İlişkilerde, gazetecisinden, akademisyenine, sermayeden siyasete ve tabii bürokratlara geniş bir katılımcı "Şanslılar" yer alır ve tümü sebeplenir...
İşin finansı da, ya devletin kasasından ya da ikna edilerek "Hayır işidir " diye toplanmış milletin parasından sağlanır!..
Peki bu tür organizasyonlarda, "Lord Ahmetgillerin" attıkları taş ürküttükleri kurbağaya değer mi?!.
Değmese, bu işler böyle "Karlı" olmaz!.. Örneğin PKK çetesi, hepi topu 300 adamı ile Lord Ahmet salonunda çıkardığı yaygarayla Türk Milleti üzerinde istediği propagandayı kolayca yapıverdi, meydan okudu!..
Lord Ahmet, duvarına Apo posteri astırdığı salonda PKK'lılara "Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı ilkesel olarak kabul ettiğimiz bir hak. Bugün burada söz konusu sorunu yaşayan Kürtler, Kosovalılar, Sihler ve Keşmirliler'in temsilcilerini dinledik" diye hitap ederek, yol verdi!..
Türk Büyükelçiliği "Ne yaptı" diye sorabilirsiniz... Aynı Lord, daha önce hem Başbakan'a, hem de iktidarın gözdesi Gülen ekibine "Hizmet" vermişse, ne yapabilir ki!!?
Hele hele üzerinde, İngiliz gizli servisinin ışıkları pırıl pırıl parlar iken!..
Bize düşen, "Kıssadan hisse"dir bu ölümlü dünyada!..
