Legalleşen boyut
BEHİÇ KILIÇ 19 Aralık 2007
GENELKURMAY Başkanı, PKK'yı kastederek, "Hem siyasallaştı hem legalleşti, siyasallaşma bitti, legalleşmenin de bir kısmı tamamlandı. Meclis'te varlar, legalleşmeyen bir tek silahlı boyutu kaldı" dedi.
Bence, "Silahlı boyut"un "Legalleşip legalleşmediği"ne de iyice bakmak gerekir!.. Legalleşen "Siyasi boyut"un TBMM çatısı altında bile, kolayca varlığından söz ettiği eşkıya çetesinin silahı, legalleşmemiş midir?!.
Legalleşe legalleşe, bu çete Türk Milleti'ni illegale gönderip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kendi topraklarında çırak çıkaracaktır bu gidişle!..
Şehit cenazelerinde, çaresizlik içerisinde ağlayan generallerine alışmaya başlayan Türk Milleti, şimdi de "Bir nolu komutanın" ağzından, eşkıya sürüsünün yükselen hikayesini dinlemeye başlamıştır, ne kadar acı!..
Ve gidişe bakınız...
Ankara, "Dağda da davar güderiz, düz ovaya gelin ederiz!.." abuklukları ile uğraşırken, eşkıya çetesinin TBMM'ye soktuğu adamları, memleketin üzerine mühürünü patır kütür basıyor!..
Hem de AB'nin kayıtsız şartsız desteği ile... Avrupa Birliği'nin, Avrupalı parlamentoların açık seçik ittifakı ile..
Ardı ardına, seri hamlelerle...
Göstere göstere, dalgasını geçe geçe!..
Son icraat; "Kendi kaderini tayin" kartını oynamaya başlamak için düğmeye basılmasıdır...
Bu meseleyi, "Kendi kaderini tayin hakkı" işini hatırlıyor musunuz?.. Hani şu, Ecevit hükümeti döneminde, "AB'ye yol alacağız diye Diyarbakır hattı" arayan, mesut-bahtiyar ilişkiler döneminde imzalanan "İkiz yasalarla" sayesinde açılan kapı!..
İşte şimdi o kapıya yükleniyor PKK!..
PKK sanığı olarak tutulduğu cezaevinden, omuzlarda çıkarılarak TBMM'ye taşınan İstanbul Milletvekili Sabahat hanımefendi, geçtiğimiz günlerde Londra'daydılar...
Londra'da bir toplantı vardı?..
Bu toplantı, İngiltere Parlamentosu'nun 3 numaralı komite odasında gerçekleşti... Toplantıya, Nazır Ahmet adlı , "İngiliz lordu" başkanlık etti... (Not: Bu Lord Ahmet'in Türkiye'de, PKK dışında, bir takım muhteremlerle, tepe noktalarla çok derin ilişkileri vardır.. !) Lord Ahmet'in toplantısı, beş maddelik sonuç bildirgesinin okunup onaylanması ile son buldu. Sonuç bildirgesinde ulusların kaderlerini tayin haklarının sadece bağımsızlık olarak ele alınamayacağı; özerklik, kültürel ve kimliksel hak taleplerinin de bu yönde değerlendirilebileceği ifade edildi...
İşte burada kürsüye gelen Sabahat hanımefendi "Kürt sorununun Türkiye'de çözümsüzlüğe mahkum edilmesi, sonuncusu PKK şahsında gelişen tam 29 isyana neden oldu..." diye başlayarak, PKK'nın, "Apo'ya siyaset isteyen" şartlarının da bulunduğu dayatmalarını "Çözüm" olarak sundu..
Lord Nazır Ahmet, "Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı ilkesel olarak kabul ettiğimiz bir hak. Bugün burada söz konusu sorunu yaşayan Kürtler, Kosovalılar, Nagalar, Sihler ve Keşmirliler'in temsilcilerini dinledik. Umarım bu sorunların tamamı grubumuzun ilkesel olarak öngördüğü çerçevede çözüme kavuşur" diyerek toplantıyı kapadı...
Türkiye adına, Türk diplomasisi adına ne kadar hoş bir durum olduğunu görüyor musunuz!.. PKK'yı Kandil'de yok etsen ne olacak, gelmiş Meclis'ine yerleşmiş, Meclis'inden taşmış Avrupa'da istediği gibi siyaset yapıyor...
Türkiye ile İngiltere'nin diplomatik ilişkileri?.. Londra'daki Türk Büyülelçiliği?.. Daha bir süre önce Türkiye'ye gelen İngiliz Başbakanı'nın terör çetesi ile ilgili sözleri?..
Geçiniz beyim!..
Sabahat Tuncel kim?..
"Vatanın bağımsızlığı... Atatürk ilke ve inkılapları..." diye yemin eden İstanbul milletvekili mi?..
Öyle yemin edip de, vatanın da Atatürk'ün de üzerinden silindir gibi geçen vekil sayısı, kaç dönemdir ve kaç tanedir biliyor musunuz?..
Asker ne diyor?..
"Hem siyasallaştı hem legalleşti, siyasallaşma bitti, legalleşmenin de bir kısmı tamamlandı. Meclis'te varlar, legalleşmeyen bir tek silahlı boyutu kaldı."
Hay bin kunduz!.. Ne yapsak acaba?..