Büyük gaf!
Güngör Mengi 01 Ocak 1970
Başbakan’ın kürsüye her çıkışı, özellikle hukuk düzeni için deprem alârmı gibi bir ihbar oluyor.
Son dönemdeki takıntısı sandık..
“Her şey sandıktır”diyor, başka bir şey demiyor.
Bu durum, cumhurbaşkanı seçiminden sonra başkanlık sistemine geçiş için tüm imkânları zorlayacağının habercisi olarak görülmeli.
Başbakan önceki gün böcek soruşturmasında şüphelilerin serbest bırakılmalarını eleştiren sözler sarf etti. “Benim bu karara itirazım var”dedi.
Tayyip Erdoğan sandıkta tayin edilen gücün neredeyse her itiraza, her yaptırıma kadir olduğunu, olacağını kabul ettirmeye çalışıyor topluma.
Abant Platformu toplantısında anayasa hukukçusu Prof. Serap Yazıcı, geleceğe yönelik endişeler taşıyan bir değerlendirme yaptı.
“Son genel seçim ardından Türkiye’nin çoğulculuk yönünde değil çoğunluk yönünde bir yere savrulduğunu gördük. İfade hürriyeti, basın hürriyeti, toplantı ve gösteri yürüyüşü, anayasaya da aykırı biçimde sınırlandı.”
Prof. Yazıcı 10 Ağustos seçiminden sonra sistem değişikliği yönünde bir zorlama bekleneceğini, Türkiye’nin kararnamelerle yönetilen bir sisteme geçebileceğini belirterek “Gelecek için umutlu olmak imkânsızdır” dedi.
En büyük, daha doğrusu tek demokratik gücün sandık olduğunu söylediği konuşmasında Başbakan Erdoğan Balyoz tahliyelerine de değindi.
Özgürlüklerine kavuşanlara şöyle seslendi:
“Biz olmasaydık içerdeydiniz” dedi.
Niye?. Cevabı şu:
‘AİHM lehlerinde bir netice verse bile biz bir bedel verirdik ve içerde kalmaya devam ederlerdi. ‘
Tek adam iddiasının sarhoşluğu da yanlış şeyler söyletir.
Başbakan’ın ‘sayemizde çıktılar’demesi büyük gaftır.
‘Sayemizde içeri girdiler’ demektir...
‘Sayemizde bu kadar uzun yattılar’demektir!
Türkiye’nın bu anayasaya sığamayan siyasetçilere ihtıyacı yok.
Çünkü onlar maceracıdırlar..