« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 Haz

2014

Başbakan hafıza düşmanı

Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970

Son zamanlarda, her gün iki defa bazen üç defa konuşan Başbakan’ı artık iyi tanıyoruz..
Belagati güçlüdür, ikna edicidir, inandırıcıdır..
Bu en büyük özelliğidir..
Ama bir başka özelliği daha var.. Genellikle hitap ettiği kişilerin hafızası yokmuş gibi davranır..
Toplumun balık hafızalı olduğuna inanır..
Duruma göre konuşur..
Siyasi iklime göre, o günlerde memlekette esen havaya göre..
Bazen bir yıl önce söylediği ile bir yıl sonra söylediği taban tabana zıttır..
Zıttır ama bir yıl önce kara derken de inanarak söylemiştir, bir yıl sonra ak derken de inanarak söylüyordur..
Sözleri birbirini tutmaz ama sahicidir..
Rol yapmadığı için, yürekten söylediği için inandırıcıdır..
Bu arada tespiti doğrudur; Türk toplumu balık hafızalıdır..
*
Birbiriyle çelişen sözlerine yüzlerce örnek gösterilebilir.. Bir ara klibi bile yapıldı.. CHP aynı konuda birbiriyle taban tabana zıt olan sözlerini topladı, kitap yaptı..
Bunlar yapıldı diye Başbakan aldırdı mı?
Yoo..
Hafıza düşmanlığına devam etti..
En son geçen gün yaşadık.. Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın tutuklanmasını kastederek; paralel yapı kitap hazırlığı yaptı diye insanları mahkum etti diyerek yine hafızaları yok saydı..
Hafıza düşmanlığı yaptı..
Cemaatle işli dışlı olduğu o günlerde ne demişti..
Bazı kitaplar bombadan daha tesirlidir.
O zaman polislerin, savcıların yanındaydı, şimdi tam tersi..
Başbakan’ın öteki siyasetçilerden farkı şurda..
Kitap, bomba derken de.. Paralel yapı içeri tıktı derken de inanarak söylüyor..
Tek güvencesi, hafızalardaki kayıtların çabuk silinmesi..

Yargının itibarı tabii ki sıfıra iner!..

Paralel maralel derken son zamanlarda yargıya bi haller oldu..
Başbakan ne derse ertesi sabah anında yerine getiriyorlar..
Musul Başkonsolosumuz dahil konsolosluk çalışanları rehin alınınca Başbakan medyayı uyarmıştı..
Yazmayın, üstüne gitmeyin..
Ertesi gün mahkemeden yayın yasağı çıktı..
Resmen sansür..
Efendim, Musul’daki rehine olayı için soruşturma açılmış da soruşturmanın gizliliği içinmiş!..
Savcılık Musul’un neyini soruşturacak ki! Nasıl soruşturacak ki!
Soruşturma bahane tabii..
*
Başbakan’ın ofisine böcek koyup dinleyenler bulundu dendi.. Savcılık beş polisi casusluk suçuyla mahkemeye sevk etti.. Mahkeme tutuklamadı..
Bu duruma Başbakan çok kızdı.. Mahkemeye çattı; deliller ortada, tutuklanmaları lazım dedi..
Bağırdı, çağırdı..
Beş polis hakkında tutuklama kararı çıktı..
Başbakan daha geçen gün yargının itibarı sıfıra indiğini söylemişti... Hal böyle olursa tabii ki iner..
Eksiye bile düşer...

Sisi’yi bal gibi tebrik ettik

Başbakan AB büyükelçilerine fırça kayar gibi konuşmuş.. Mısır konusundaki tutumlarına kızmış.. Sisi’yi tebrik etmelerine içerlemiş..
Demiş ki; Böyle bir tebriğin anlamı yoktu, biz darbeci yönetimleri tebrik edemeyiz.
Ama ettik..
Sisi’yi tebrik ettik.. Hem de en üst seviyede..
Cumhurbaşkanı Gül tebrik etti..
Ama o farklı.. O tebrik uluslararası teamüller gereği..
Nerden biliyoruz, Avrupa ülkelerinin tebriği de uluslararası teamüller gereğidir..
*
Darbeye karşı çıkmamız normaldi ama işi biraz abarttık.. İlişkiyi kesip attık.. Sisi, Mısır Cumhurbaşkanı olarak kalacak.. Kaldığı sürece Mısır’ı yok mu sayacağız?
Haa. Bu arada Suriye’den önemli dersler çıkardığımız da belli.. Esad sallanır gibi olunca bütün muhalifleri Türkiye’ye çağırıp örgütlemeye kalkmıştık..
Elimize yüzümüze bulaştırdık..
Mısır’da aynısını yapmadık.. Mursi yanlılarını örgütlemeye kalkmadık..

Ziyaret -> Toplam : 125,16 M - Bugn : 45383

ulkucudunya@ulkucudunya.com