« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

30 Haz

2014

Paralel söylevler

Mustafa Ünal 01 Ocak 1970

Yine paralel günler. Varsa yoksa paralel. Uysa da paralel, uymasa da. İtham etmek, yaftalamak bu toprakların en kolay işi. Atış serbest. Her suçu yükleyebilir, her faturayı kesebilirsiniz. Sözünüzün üstüne söz söyleyecek yok. Denge falan da gereksiz.

İddianızı ispatla mükellef değilsiniz. O kural sizi bağlamaz. Size her yol meşru. Sizinle ilgili iddia olursa iş değişir. Hukukun ilk kuralı hatırlanır: ‘Müddei, iddiasını ispatla yükümlüdür’. Yoksa müfteridir. Artık ağzınıza geleni söyleyebilirsiniz. ‘Dilin kemiği yok’ çünkü.

‘Alçak’ diyebilirsiniz. Muhatabınızın şerefine bile dil uzatabilirsiniz. Daha ileriye gider, hakaretlerin en ağırını yapabilirsiniz. Örnek mi? O kadar çok ki... Bir muhalefet lideri hakkında aynen tekrarlamakta imtina ettiğim bir cümle daha dün söylendi, ‘ağzından akan...’ diye.

En temel hukuk prensibi: ‘Suçu ispat edilene kadar herkes masumdur’. Ama tek taraflı. Suçlama size dönükse işler bu kural. Yoksa size yan bakan herkes suçludur. Önce ‘hükmü’ siz verirsiniz. İstim arkadan gelir. Bir yargı kararı olmaksızın ‘örgüt, çete, şebeke, ur’ demek size serbest. Suçun ispatını beklemenize gerek yok.

‘Paralel yaftalama’ 30 Mart’ta seçim meydanlarının konusuydu. Cumhurbaşkanlığı seçiminin stratejisi olabilir mi? Gündemden hiç düşmediği doğru ama son günlerde paralel söylevin dozu iyice arttı. Şaka değil, Diyarbakır’da indirilen bayrak paralele bağlandı.

Musul an meselesi. Senaryo hazır. Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını, Davutoğlu’nun başbakanlığını engellemek. Rehineleri yazmak, konuşmak yasak. Mahkeme kararı var. Musul faturası paralel yapıya kesilirse şaşırmayın. Paralel hukuken tanımlanmış değil. Bir mahkeme kararı yok. Nerede başladığı nerede bittiği meçhul. Bürokrasiyle sınırlı değil.

Bütün iyilikler iktidardan, kötülükler ise paralelden. Ergenekon, Balyoz ‘darbelerle mücadelenin, cuntalarla hesaplaşmanın diğer adı’ iken savcıydı, hava değişince avukat. Çok değil, birkaç yıl önce ‘bazı kitaplar bombadan daha tesirliydi’. Onu yazan gazeteci değil örgüt üyesi. Bugün paralel yapı ‘Kitap yazma hazırlığı yaptı diye insanları mahkum etti’.

Yarın mı? Öngörmek zor.

Paralel konuşmalar cumhurbaşkanlığı seçiminin de teması olabilir mi? Son üç günün en ağırlıklı gündemi. Dün grup konuşmasına da yansıdı. Oysa Çankaya yarışında rakip belli. CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu. Bir hafta oldu. Henüz ‘tık’ yok. Seçimde gözünüzü rakibinize dikersiniz. Ona karşı ne kadar üstün olduğunuzu, koltuğa onun değil, sizin layık olduğunuzu anlatırsınız. Şu ana kadar İhsanoğlu hakkında en küçük yorum yok. ‘Zayıf rakip’ bile demedi.

Varsa yoksa paralel. Normal bir hal olmasa gerek. İktidar bir sivil toplum grubuyla ilk kez karşı karşıya geliyor değil. Çabuk unutuldu. Kardeşin kardeşle arası açıldı. O kadar ki biricik annelerinin cenazelerini birlikte, omuz omuza vererek kaldıramadılar. O gün mahiyeti tam anlışalamadı ama bir yazı konusu aslında.

Bırakın aykırıyı ‘paralel sese’ bile tahammül yok. Dün konuşmaları dinleyince ‘ayna’ tutmak istedim. Bir tesiri olacağını sanmıyorum. Fakat bugünü tarihe not düşmek de şart. Keşke çevrede ayna tutan birileri olsa. Eğip bükmeden olduğu gibi ‘manzara-i umumiyeyi’ yansıtsa. Alkıştan daha değerli olurdu. Alkış bozar. Örneği çok.

İktidardan beklenen güç gösterisi değil, adil yönetim... ‘İyilikler bizden, kötülükler paralelden’ kolaycılığına kaçması değil, sorumluluğu üstlenmesi ve hesap verebilir olması. Hiçbir iktidar sonsuz değil. Korkarım, bu dönem gücüyle hatırlanacak, adaletiyle değil.

‘Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir’ ve ‘Suçu ispat edilene kadar herkes masumdur’. Hukuk kurallarının istisnası yok, herkesi bağlar.

Ziyaret -> Toplam : 125,17 M - Bugn : 48455

ulkucudunya@ulkucudunya.com