« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

25 Ara

2007

Ne oldu Barzani? Niye Ağlıyorsun?

HASAN ÜNAL 25 Aralık 2007

HAFTA sonu başlayan hava harekatının ardından, Pazartesi günkü yazının başlığını 'Bismillah' koymuştum. Çünkü operasyonun göstermelik olmadığı belliydi ve sonuç alınabilmesi için mutlaka devamının gelmesi lazımdı. O yüzden ilk harekata 'Bismillah' demiştim.

Cumartesi öğleden sonra daha kısa ancak aynı decerede etkili icra edilen ikinci hava harekatı bu beklentimizi doğruladı. Her iki harekatta da Kara Kuvvetleri'nin sınıra yakın yerlerde mevzilenmiş olan birlikleri uzun namlulu toplar ve kısa menzilli füzelerle PKK hedeflerini hallaç pamuğu gibi attılar.

Amaçları ve sonuçları

YÜRÜTÜLEN ve yürütülecek operasyonların amacı belli. Irak'ın kuzeyindeki topraklarda PKK'nın eli değneksiz gezmesine son vermek. O topraklarda Amerika'nın himayesinde rahat olacakları ve kimsenin kendilerine dokunamayacağı duygusunu silmek olmalıdır. Nitekim Barzani'nin ilk ve ikinci harekata verdiği tepkilerle PKK'lıların ağlamaları bunun gerçekleştiğini gösteriyor.

İlk harekat üzerine Amerika'ya karşı duyduğu hayal kırıklığını 'buranın hava sahasının kontrolü Amerika'nın elinde değil miydi?' sorusuyla dile getiren Barzani, ikinci harekat üzerine de nasıl bir ırkçı ve kafatasçı kafa yapısına sahip olduğunu gösteren sözlerle karşılık vermiş. PKK'nın nasıl zalim ve merhametsiz bir terör örgütü olduğu gerçeğini dile getirmeyen Barzani aynen şunları söylemiş:

'Kandil'deki köylerde yaşayan halka yönelik gerçekleşen saldırı açık bir şekilde bir zulümdür. Biz hiç kimseyi düşman olarak görmüyoruz. Ancak, bizi düşmanlarıymış gibi görenler şunu iyi bilsinler ki, düzenledikleri saldırılar belki bize zarar verebilir. Fakat hiçbir şekilde irademizi veya inancımızı ortadan kaldıramazlar. Biz her zaman için tüm taraflara dostluk elimizi uzatmışızdır. Bunun yanında hava saldırıları veya bombardımanlarla karşılarında diz çökmemizi bekliyorlarsa bunda kesinlikle yanılıyorlar. Zira biz baskılara karşı kesinlikle diz çökmeyiz. Kandil'deki köylerde yaşayan yurtsever insanlarımız, Kürt halk kurtuluş mücadelesi sırasında ve sonrasında diktatör Baas rejiminin saldırılarına defalarca maruz kaldı ve büyük acılar çekti. Baas rejimi devrildikten sonra bölge halkının çektiği acıların son bulacağını düşündük. Ancak ne yazık ki bunda yanıldık.'

'Değişik bahaneler öne sürülerek, Kürt halkına karşı gerçekleşen bu tür saldırılar kabul edilemez. Konu hakkında sayın Cumhurbaşkanı Celal Talabani'yle görüştüm ve önümüzdeki günlerde bu konuya ilişkin toplantı gerçekleştireceğiz. Sorunun üzerinde ciddiyetle duracağız. Böyle devam etmesi mümkün değil. Saldırıların hedefi de kuşkusuz Kürtler, Kürt bölgesinin deneyimi ve mücadelesidir. Yoksa neden sizler bu tür bir hava saldırısının hedefi olasınız ki? Biz bu sorunda taraf değiliz. Kürt halkının bu sorunun içine çekilmesini kabul etmeyeceğiz. Sorun askeri yöntemlerle çözüme kavuşturulamaz, barışçıl yolların denenmesi halinde sorunun çözümünde yardımcı olmaya hazırız.'

Barzani'yi iyi komşu olarak göstermek isteyenlere...

TÜRKÇE lisanıyla yayın yapan gazete ve televizyonlara çöreklenmiş Barzaniciler iflah olmaz; ama Barzani'yi Türk halkına iyi komşu olabilecek birisi gibi anlatanların yukarıdaki satırları dikkatle okumaları lazımdır. Çünkü satır aralarında Türkiye'yi Kürt kökenli herkesin kan davalık düşmanı gibi gören bir kafa yapısı gizli. En kötü niyetli insanlar bile bu coğrafyada Kürt kökenli insanların en rahat ve huzur içinde yaşadıkları ve topluma tümüyle entegre oldukları yegane ülkenin Türkiye olduğunu kabul etmek zorundadır.

O halde PKK ve Barzani neden ilk hedef olarak Türkiye'yi seçmiştir? Dağlıca ve Ankara Anafartalar'daki saldırılar da dahil olmak üzere bir dizi kalleşliğin emrini veren PKK'lının Suriye kökenli olması ne anlama gelir? Normalde Suriye'de yaşayan bir Kürt kökenli ne topluma entegredir ne de olması için sosyal, ekonomik, siyasal ve hukuki bir imkana sahiptir. Kürt kökenli olduğu için toprak, arsa alamaz. İşyeri dahi açamaz. O halde bu PKK'lı neden Suriye ile savaşmaz da Türkiye ile uğraşır.

Bu soruların cevabı açık; çünkü Türkiye ile savaşması emri verilmiştir kendisine. Ve emri verenler de bu coğrafyanın dışındadır. Bu emir ile Barzani'nin Meğali İdea'sı aynen örtüşür. Çünkü küçük ve basit bir aşiret lideri olduğunu unutup, bu coğrafyada Amerika'nın Türkiye ile savaşabilecek kadar 'Kürtlerin dostu' (!) olduğunu zanneden Barzani, Irak'ın kuzeyinden başlayarak Türkiye'nin bütün güneydoğusunu ve doğu Anadolu'nun da dörtte üçünü içine alacak devlet kurma hayalleri ile yarı sarhoş ruh hali içindedir.

Yapılan operasyonlar doğrudan doğruya PKK'ya karşı olmasına rağmen Barzani'nin bağırıp çağırması daha önceden ne hayallerin kurulduğunu göstermiyor mu? Bizim tavsiyemiz Barzani'nin üzerini tam örterek uyuması. Şimdi bombayı yiyince ağlayan ve mağduru oynayan Barzani Türkmenlere her türlü baskıyı yaparken zulüm kelimesini aklına getiriyor muydu? Geçen yıllarda Türkiye'yi yakıp yıkmakla ve Peşmerge ile tehdit eden Barzani değil miydi? Zulümmüş! Hadi ordan...

Ziyaret -> Toplam : 125,21 M - Bugn : 97145

ulkucudunya@ulkucudunya.com