Türkiye Kürdistanı Kuruluyor
Sedat Laçiner 01 Ocak 1970
Kuzey Irak’ta Kürtler, bağımsızlığın detaylarını tartışıyor... Irak’ın parçalanması her geçen gün hızlanıyor…
İlginçtir benzeri bir süreç farklı yöntemlerle Türkiye’de de gözleniyor... Bir yandan Türkiye Kürdistanı fikri inşa ediliyor, diğer taraftan bu kavram siyasi ve egemen bir kavrama dönüştürülüyor…
***
Geçtiğimiz hafta, “Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi”nin isminde ve tüzüğünde Anayasa'ya aykırılık görülmedi, böylece siyasi partiler de dahil ‘Kürdistan’ kelimesinin kullanılmasının önü açıldı...
Bundan sonra, PKK ve uzantısı olan yapılar, içinde Kürdistan geçen bol miktarda yasal dernek ve örgüt oluşturacaktır. Böylece bölgenin ismi “Türkiye Kürdistanı”na dönüşmüş olacaktır. Belki çeşitli yerlere "Türkiye Kürdistanı'na hoşgeldiniz" türünden tabelalar da asılacaktır...
Çözüm Süreci denilen süreç şu anda PKK’nın meşrulaştırılması, yasallaştırılması süreci olarak işliyor.
Örgüt istediği yere sözde bayrağını asabiliyor, istediği yerde Abdullah Öcalan posterini dalgalandırabiliyor. Böylece bölgenin idaresinin PKK’ya geçtiği algısı oluşuyor...
***
Öte yandan HDP, 'bağımsız bir Türkiye Kürdistanı' fikrine kamuoyunu alıştırmaya çalışıyor...
Son olarak Diyarbakır Belediye Başkanı Gülten Kışanak, Taraf gazetesinden Amberin Zaman’a şunları söylüyor:
“Kürtlerin öncelikli meselesi kimliklerinin tanınması iken artık temel mücadeleleri egemenliğin paylaşımına dönüştü. Bugün bölgede referandum olsa halkın yüzde sekseni özerklik lehine oy kullanır.”
Amberin Zaman devam ediyor, “Ya bağımsızlık için?”, Kışanak “Aynı şekilde” diye cevap veriyor.
Başka bir deyişle, Diyarbakır Belediye Başkanı egemen, yani Ankara’nın egemenliğinin geçmediği bir Kürdistan’ın kurulmasından bahsediyor...
***
Bundan sonra hemen her gün HDP ve PKK’nın egemenliği ve bağımsızlığı pekiştirici çıkışlarını göreceğiz... Bağımsız Türkiye Kürdistanı hedefine ulaşabilmek için her gün bir mevzi kazanılmaya çalışılacak.
Şu anda en çok üzerinde durulan konu bölgede çıkan petrolün bölge yerel yönetimlerine aktarılması... HDP ısrarla Batman ve çevresinde çıkan petrolün en az yarısının bir yasayla yerel yönetime verilmesini istiyor. İddiaya göre bölgede çıkan zenginliklerin bölge halkına faydası olmuyor, para Batı’ya akıyor. İşin aslı bölgeden toplanan vergi ile bölgeye yapılan harcamalar arasında adeta uçurum var. Ancak HDP’nin asıl istediği de bu, yani ayrı, bağımsız bir bölge fikrini inşa edebilmek, bunun için başta petrol ve su olmak üzere bölge kaynaklarının Kürt olduğunun altını çizebilmek…
***
Dediğimiz gibi, bölgenin her köşesinde eylem var... Örgütün küçük çaplı eylemleri ve boy göstermeleri artık olaydan bile sayılmıyor. Devlet, güvenlik güçlerinin olaylara müdahale etmesini istemiyor. Zaten güvenlik güçleri de alacakları önlemlerde devletin arkalarında yer almayacağı algısıyla o tür girişimlerde bulunmuyor... Böylece güvenlik güçlerinin hemen yanıbaşında PKK sembolleri egemenlik göstergesi olarak rahatça kullanılabiliyor.
Son gelen bilgilere göre bölgede kalekol yapımları da örgütün talebine uyularak dondurulmuş durumda… Bu da halka “güvenlik konularında artık PKK’nın sözü geçer” mesajını veriyor.
***
Örgütün bundan sonraki hedefi Türkiye Kürdistanı fikrini kabul ettirip ona egemenlik güçleri aldıktan sonra PKK militanlarını “Türkiye Kürdistanı güvenlik güçleri” haline çevirmek, bunlara Hazine’den maaş bağlatabilmek. Ondan sonraki aşama ise daha büyük bir hayalin gerçekleşmesi, yani Türkiye Kürdistanı ile Irak ve Suriye Kürt bölgelerinin birleşerek Büyük Kürdistanı oluşturması.
Olur mu derseniz, şu ana kadar yaşadıklarımız “neden olmasın” dedirtiyor.
***
Kısacası Türkiye, PKK ne isterse hemen hemen tamamını sağlamış oluyor ve bu sayede kimilerine göre terörsüz, çatışmasız, maliyetsiz bir çözüme ulaşmış oluyor. Devletteki neredeyse tek beklenti, bundan sonra PKK ile devlet güçleri arasında çatışma yaşanmaması... Nitekim Eylül’de PKK’nın silahlı güçlerini daha büyük oranda sınırın dışına çekeceği söyleniyor. Bu sayede örgüt Suriye ve Irak’taki çatışmalara odaklanabilecek, Türkiye’de ise silah kullanmadan her istediğini alacak.
Özetle, egemen Kürdistan fikri sadece Irak’ta değil, Türkiye’de de hızla gelişiyor... 'Sen bu konuda ne düşünüyorsun' diyecek olursanız, şimdilik bölgedeki gelişmeleri yukarıda olduğu gibi sadece gördüğümüz şekilde aktarmayı, olaylara duygu katmadan sizlerle paylaşmayı tercih ediyorum...
Olan biten budur…
