Kin ve öfke!
Rahmi Turan 01 Ocak 1970
“77 milyonu kucaklayan bir Cumhurbaşkanı olacağım” diyen Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, kısa bir süre önce AKP Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada kullandığı kelimeleri hatırlayınca acı acı tebessüm ettik!
Sadece bir konuşmasında geçen zarif (!) sözcüklerden örnekler:
“Şerefsiz, edepsiz, ahlâksız, alçak, zavallı, haysiyetsiz, kirli eller, kirli zihniyet, vicdanınıza beton dökülmüş, utanmaz, hain, zelil, sefil, insan müsveddesi, dalkavuk, sürüngen, utanmaz, nebbaş (ölü soyucu, mezar soyguncusu).
* * * *
Başka konuşmalarından da alıntılar yapsak, bu sayfaya sığdırmayız.
Böylesine öfkeli, böylesine nefret dolu ifadeler kullanan bir kişi, nasıl 77 milyon insanımızı kucaklar? Bu mümkün mü?
Ölümcül tehlike!
Sokaklarda, meydanlarda, lokanta önlerinde, her yerden Suriyeli fışkırıyor!
Kadın, çocuk, yaşlı, genç… Ellerini açıp, dileniyorlar!
Muhabbet tellallarının, bazı Suriyeli kadınları pazarladıkları bile iddia ediliyor.
Sayıları bir milyonu geçen bu sığınmacılar, Türkiye’ye Başbakan Tayyip Bey’in armağanı…
“Yazıktır, günahtır” diye bunlara şefkatle bakmak lâzım ama… İşin bir de aması var! Bir milyon Suriyeli ülkemizin ekonomisine yük olduğu gibi, bir de tehlike arz ediyor.
Suriye’deki “ölümcül hastalık” Türkiye’ye de sıçradı! Tehlike çok ciddi…
Konunun uzmanı Prof. Dr. Ziya Morcan bakınız neler diyor?
* * * *
“Suriye’den göç edenlerle birlikte ‘Çocuk felci salgını’ riski ile karşı karşıya kaldık. Göçmenlerin yaşadığı kentlerimizde çocuklarımız tehdit altında bulunuyor. Çünkü Suriye’lilerin hepsi kamplarda yaşamıyor. Bütün Türkiye’ye yayılmış durumdalar.
Çocuk felci virüsü, ağız yoluyla vücuda girer, omuriliğe geçerek orada kasların sinir hücrelerini tahrip eder, kalıcı felce, hatta ölümlere sebep olur. Korunmak için aşı yapılması şarttır. Hastada ateş, halsizlik, iştahsızlık, kırıklık gibi gripal enfeksiyonlara benzer belirtilerle ortaya çıkar.
Çocuk felci hastalığı 16 yıldır ülkemizde görülmüyordu. Suriyelilerin gelmesiyle tekrar ortaya çıktı. Sağlık Bakanlığı vaka sayısını gizliyor. Hastalığın bulaşıcılığının çok yüksek olması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü bir tek vakanın saptanmasını bile ‘salgın tehlikesi’ olarak kabul ediyor. Bu hastalık yalnız çocuklarda değil yetişkinlerde de aynı oranda görülüyor. Yetişkin biri olarak ben aşı yaptırdım. Herkese de aşı yaptırmasını tavsiye ediyorum!”
Kıbrıs’ta neler oluyor?
Türkiye, 10 Ağustos’taki “Cumhurbaşkanlığı Seçimi”ne kilitlendiği için, herkes Kıbrıs’ı unutmuş durumda!
Oysa yanıbaşımızda sessiz sedasız ilginç bir gelişme yaşanıyor.
Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki (KKTC) durumu şöyle anlatıyor:
“Nisan 2015’te Ada’da, yani KKTC’de ‘Cumhurbaşkanlığı Seçimi’ var. AKP, Türkiye’den Kıbrıs’a atadığı bürokratlar eliyle siyasi çalışmalar yürütüyor. Hedefi, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu yerine, “büyük devletlerin” isteklerini en iyi uygulayacak ve kendisine tabi olacak bir ismin geçmesi… Akla şu sorular geliyor:
1) Amerika ve İngiltere ile birlikte, Avrupa Birliği de Kıbrıs’la yakından ilgileniyor. Başbakan Erdoğan, ‘emperyal güçlerin’ isteği üzerine mi böyle bir politika yürütüyor?
2) AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana KKTC’de tavizler verdiği ortada. 9 ay sonraki Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde gizli bir proje mi uyguluyor?
* * * *
Tarafsız siyasi gözlemcilerin görüşü ise şöyle: “Ver-Kurtul” politikasını çok seven AKP, “Çözüm” adı altında Kıbrıs’ı birilerine vermeye hazırlanıyor!