« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

07 Tem

2014

Tayyip Bey hariç herkes

Bülent Korucu 01 Ocak 1970

2012’de çıkarılan Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu, Çankaya’ya aday olmak için istifa etmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:

1) Hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları,

2) Yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları,

3) Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri,

4) Kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri,

5) Yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri,

6) Belediye başkanları,

7) Subaylar ile astsubaylar,

8) Siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri,

9) Belediye meclisi üyeleri,

10) İl genel meclisi üyeleri,

11) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar,

12) Kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar; aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır. Bu durum Yüksek Seçim Kurulu’nca aday gösterilenin bağlı bulunduğu bakanlığa veya kuruma derhal bildirilir.

2011 seçimlerinden sonra kurulan Parlamento’nun darbe dönemleri Danışma Meclisi’ne benzediğini söyleyebiliriz. Dört bakanla ilgili yolsuzluk ve rüşvet komisyonunun çalıştırılmaması denetim fonksiyonunun halini özetliyor. Son dönemlerde çıkan kanunlar da yasama kalitesini gözler önüne seriyor. Bunlardan biri de yukarıda alıntıladığım yasa. Üç yıldır kişiye özel, ısmarlama kanun üretildiği bir yasama faaliyeti ile karşı karşıyayız. Kanun yapma prosedürleri işletilmiyor, ana ve ihtisas komisyonları çalıştırılmıyor. Torbadan ne çıkacağını mabeyindeki birkaç kişi dışında bakanlar bile bilmiyor.

‘Başbakan Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olduğu için görevinden ayrılmalı mı?’ sorusunun kanuna bakarak cevabı çok net: Hayır. Erdoğan’ın adaylığa son dakikada karar vermediği bu kanuna bakarak bile anlaşılabilir. 2012’den itibaren bugünlerin taşları döşenmiş. Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği ve Abdullah Gül’ün yeniden aday olmasını engellemeyi amaçlayan geçici maddeyi de bu minvalde sayabiliriz.

Sözü çok uzatmaya lüzum yok; şu suallere verilecek cevap meseleyi tavzih ediyor. En küçük dereceli memurun bile görevini bırakmak zorunda olduğu bir seçimde başbakanın koltuğunda oturmaya devam etmesinin izahı var mı? İlçeyi yöneten kaymakam ve belediye başkanının istifa etmesi gerekirken ülkeyi yönetenin kalması düşünülebilir mi? Siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri vazifeden ayrılmadan aday olamazken partinin genel başkanı nasıl olabilir? Çemişkezek Belediye Meclisi üyeleri mi öncelikle koltuğunu bırakmalı, parlamenterler mi? Kamu bankaları yönetim kurullarında bulananlar ayrılmalı ama onları atayan kişi yerinde kalmalı öyle mi?

Bu yasa, en basit ifadeyle kanun önünde eşitlik ilkesine aykırı. Seçimlerin adil ve fırsat eşitliğini sağlayacak rekabet ortamında yapılmadığının işareti olarak kayıtlara geçecek. Genel Başkanı’nın seçimi her şartta kazanacağına inanan AK Parti, bu gölgeyi üzerinden kaldırsın. Çok partili ilk seçim olan 46 seçimleri gibi tarihe geçmek istemiyorsa Erdoğan eşit şartlarda yarışmayı kabul etmeli. Başbakan Erdoğan, ‘Tayyip Bey hariç herkes istifa etmeli’ diye özetlenebilecek bir kanunla seçime girmek için ciddi endişe taşıyor olmalı. Bu eleştirilere tatmin edici savunmalar geliştirmeli en azından.

Ziyaret -> Toplam : 125,23 M - Bugn : 117040

ulkucudunya@ulkucudunya.com