Sykes-Picot düzeni çöküyor mu?
Gökhan Bacık 01 Ocak 1970
Türkiye’de bir süredir “Sykes-Picot düzeni çöküyor” şeklinde bir slogan tekrar ediliyor.
Söze başlayan “Sykes-Picot düzeni çöktü” diye konuşmaya başlıyor. Bu gerçekten doğru mu veya bu sloganı tekrar edenler ne kastediyor?
Önce şu soruyu soralım: Sykes-Picot düzeni nedir?
Sykes-Picot, İngiltere ve Fransa’nın –o devrin Çarlık Rusyası’nın da desteği ile- imzalanan gizli bir anlaşmadır. Ancak Komünist İhtilal’den sonra Rusya bu gizli belgeleri bütün dünyaya açıklamıştır.
Anlaşmanın iki temel direği bulunuyor:
Bir, Ortadoğu’da başta İngiltere ve Fransa olmak üzere “Batı lehine bir düzen” kurmak. Yani Osmanlı sonrası Ortadoğu’yu Batı’nın arzularına göre şekillendirmek.
İki, birinci maddeyi hayata geçirmek için Osmanlı devletinin bölge topraklarını paylaşmak veya bu alanda yeni siyasi yapıların, sınırların ortaya çıkmasını planlamak.
Önemini abartmamak
Sykes-Picot Anlaşması önemlidir ancak Osmanlı sonrası Ortadoğu’nun “bir çırpıda bu anlaşma ile kurulduğunu” düşünmek son derece yanlıştır.
Bu anlaşmanın imzalandığı 1916 yılına gelinene kadar zaten pek çok yerde Osmanlı karşıtı isyanlar ve siyasi oluşumlar belirli bir kıvama gelmişti.
Mesela 1833 yılında isyan eden Mısır ordusu Kütahya’ya kadar gelmişti. Mısır ordusunu durdurmak için yapılan anlaşma ile Halep, Şam gibi şehirlerin yönetimi bir kenara Adana’nın vergisi bile Mısır Hidivi’ne terk edilmişti. Eğer Mısır ordusu Kütahya’da İngiltere’nin desteği ile durdurulmasa idi İstanbul’un düşmesi içten bile değildi.
Başka bir ifade ile Sykes-Picot Anlaşması’na gelininceye kadar zaten Osmanlı Devleti, Ortadoğu’da epey mevzi kaybetmiş durumdaydı. Benzer mevzi kayıpları Mora İsyanı ile birlikte Balkanlar’da da yaşanmaktaydı.
Çöken nedir?
Ortadoğu’da devletlerin çöküş içinde olduğu doğru. Ancak “Sykes-Picot düzeni çöküyor” iddiası tam olarak doğru mu?
Yukarıda Sykes-Picot düzeninin iki temelinden bahsettik. Bu temellerden yola çıkarsak: Bir, Ortadoğu’da Batı merkezli düzen yok mu oluyor yoksa Mısır dahil pek çok ülkede Batı lehine düzenler tekrar yenileniyor mu? Libya’dan Türkler’in çıkması talebinin sembolik anlamını neden tartışmıyoruz?
İki, acaba Sykes-Picot düzeninin sınırları cidden etkisiz hale geliyor mu?
Şimdi sınırlara bakalım. Mesela, Mısır’ın sınırları değişiyor mu veya daha geniş olarak meseleye bakarsak Ortadoğu’da sınırlar ne tür bir değişim içinde?
Açıkça yazalım: Ortadoğu’da son 50 yılda İsrail genişlemiştir. İsrail’in genişlemesi bölgedeki en büyük sınır değişikliğidir. Buna bakarak “Sykes-Picot sınırları çöktü” denebilir mi?
Kürtler’in durumu
Büyük olasılıkla bir de Kürtler’le ilgili sınır değişikliği yaşayacağız. Peki yarın bağımsız bir Kürt devleti kurulsa bu Sykes-Picot düzeninin çöküşüne mi işaret edecek acaba?
Zaten Sykes-Picot düzeninin kökeninde başka bazı düşünceler olduğu kadar bağımsız İsrail ve bağımsız bir Kürt devleti düşüncesi de vardı.
Ancak Batılı devletler, tabir-i caizse Kürtler’i yüzüstü bırakmış ve onların bağımsızlığı düşüncesine Yahudiler’in ve Araplar’ın bağımsızlığı kadar önem vermemişti.
O zaman Kürtler’in bağımsızlığa adım adım gidişi Sykes-Picot düzeninin yıkılışından ziyade hatta güçlenmesi olarak bile görülebilir.
Hal böyle olunca aslında sorulması gereken soru şöyle olmalı: “Sykes-Picot düzeninin yıkıldığını gösteren hangi sınır değişiklikleri var?”