Müfettişten Maliye’ye isyan
Hüseyin Özay 01 Ocak 1970
AKP’nin 12 yıllık iktidarı döneminde muhalif şirketlere yaptığı vergi incelemeleri ile eleştirilerin hedefi hâline gelen Maliye Bakanlığı, bir müfettişin “ben sizin tetikçiniz değilim” isyanı ile çalkalanıyor.
İddiaya göre, Ankara Grubu’nda görevli S.K. isimli vergi müfettişine, “Risk Analiz Raporu”nda, “riski yoktur” kaydı bulunan bir mükellef hakkında inceleme yapması talimatı verildi. Müfettişin ise bu duruma, “Ben sizin tetikçiniz değilim” diyerek tepki gösterdiği öğrenildi. Maliye içinde bu durum, “Maliye baltayı taşa vurdu” şeklinde değerlendirildi. Maliye içindeki ilginç isyanın hikâyesi şöyle:
RAHATSIZ OLANLAR VAR
Maliye Bakanlığı’nın, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından, Gezi eylemlerine destek veren, Cemaat’e yakın olan, hükümete muhalefet eden şirketlere yönelik başlattığı vergi incelemeleri Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nda da rahatsızlıklara yol açtı. Bu rahatsızlıklar zaman zaman müfettişleri isyan noktasına getirdi. Maliye Bakanlığı kulislerinde dolaşan bilgilere göre, bu rahatsızlıklardan birisi de geçtiğimiz günlerde Ankara Grup Başkanlığı’nda yaşandı. Ankara Grup Başkanlığı’nda vergi müfettişi S.K.’ye yönetimden bir görevlendirme emri geldi. Görevlendirme emrinde, yapılan risk analizi sonucunda X şirketin riskli olduğunun belirlendiği ifade edildi. Ve müfettişten bu şirket hakkında inceleme yapması istendi.
RİSKİ OLMAYANA DENETİM
Ancak VDK yönetimi, görevlendirme emri ile birlikte müfettişe Risk Analiz Raporu’nu da gönderdi. Raporda, şirketle ilgili olarak “mükellef hakkında herhangi bir risk bulunmamaktadır” ifadesinin yer aldığı görüldü. Müfettiş bunun üzerine, VDK yönetimine sert tepki gösterdi. Hatta Maliye Bakanlığı kulislerinde müfettişin, “Ben sizin tetikçiniz değilim. Risk yoktur tespiti yapılan mükellefi niye bana gönderdiniz. Eğer somut bir tespitiniz yoksa ben bu incelemeye yapmam” dediği konuşuluyor. Maliye Bakanlığı içinde, incelemelerle ilgili rahatsızlığın sadece S.K. ile sınırlı olmadığı, tecrübeli çok sayıdaki müfettişin siyasi incelemelerden duyduğu rahatsızlığı yüksek sesle dile getirmeye başladığı öğrenildi.
***
Şimşek’e soruyoruz: Çengelköy arsasının özelleştirmede işi ne
Taraf’ın, vergi sistemindeki “abidik gubidik” işleri gündeme getirmesi Maliye Bakanlığı’nı köşeyi sıkıştırdı. Hükümete yakın patronların “sıfırlanan vergileri” konusunda kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapamayan Maliye Bakanlığı, Hazine arsalarının Özelleştirme İdaresi aracılığı ile satılmasını eleştiren habere ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Taraf Gazetesi’nin “baltaya taşa vurduğu” öne sürülerek, vergi kanunlarını Taraf’ın yanlış yorumladığını iddia etmiştir. Açıklamada, özetle, arsaların özelleştirme yasası kapsamında satışının, kamu açısından daha avantajlı olduğu öne sürülmüştür. Maliye Bakanlığı’nın açıklamalarına karşılık bizim de Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e bazı sorularımız olacak.
»Çengelköy’deki arsanın, özelleştirme aracılığı ile satılmasının alıcılara sağladığı avantajları kamuoyuna açıklar mısınız?
»2886 sayılı kanun ile 4706 sayılı kanunun 5 yıl vergi avantajı getirdiğini öne sürüyorsunuz. O zaman Hazine arsalarını tüketicinin lehine olacak şekilde bu kanunlar kapsamında niye satmıyorsunuz?
»Bakan kendi mevzuatını tam bilmiyor. KDV Kanunu’nun geçici 12 maddesi özelleştirme satışlarına da vergiden istisna getiriyor. Özelleştirme kapsamında satışa çıkarılan ancak, KDV tahsil edilmeyen arsalar yok mudur?
»“Doğru kıbleyi” bulmak için, “kıbleyi gösteren kol düğmesi takan” bir kişi olarak, kaç belediyenin “vergi borcunu” cami arsası ile kapatmasına göz yumdunuz?
»Açıklamanızda, Taraf’ın haberleri için dava açacağınızı ifade etmişsiniz. Taraf Gazetesi olarak biz de, Maliye ve VDK hakkında dava açtık. Mahkemeye, Sayıştay’dan gizlediğiniz Merkezî Uzlaşma Tutanakları’nı gönderecek misiniz? Çünkü siz mahkemeye sunmazsanız, hükümete yakın patronların merkezî uzlaşma tutanaklarını biz sunacağız.
