Hitler’in yolu!
Rahmi Turan 01 Ocak 1970
Şaşılacak bir toplumsal olaydır! En gelişmiş uluslar bile bazen, kaderlerini bir diktatörün eline teslim edebiliyor!
Mesela, koskoca Almanya’ nın, dünyanın gelmiş geçmiş en kanlı diktatörü Hitler’in kucağına oturması ve o diktatör Hitler’in çıkardığı İkinci Dünya Savaşı’nda bütün ülkenin mahvolması gibi…
Hitler de seçim kazanarak demokratik yolla iş başına gelmişti. Sonra olanlar oldu! Tüm Almanya, diktatörün esiri haline geldi!
Demokrasiden diktaya giden yol ilginçtir.
* * * * * *
Almanya’da Weimar Cumhuriyeti’ni kim yıktı? “Hitler”
Hitler’in diktatör olmak istemini anlamayıp, ona ‘Yetki Kanunu’ veren kimlerdi? “Merkez Sağ Partiler”
Hitler’i diktatör yapacak yasalara ve uygulamalara Meclis’te karşı koyan kimlerdi? “88 Sosyal Demokrat Milletvekili”
Hitler’in arkasındaki Meclis gücü neydi? “441 Milletvekili”
Hitler’e karşı çıkan basının ve muhalefetin başına ne geldi? “Hepsi cezaevine atıldı”
Hitler’in, Reicstag yangını gibi provokasyonlarla kandırıp ele geçirdiği son kurum hangisiydi? “Güçlü Alman Ordusu”
Hitler’in hedefindeki ilk gazete hangisiydi? “Freiheit, yani Hürriyet”
Hitler’in sonu ne oldu? “Almanya’yı mahvettikten sonra sevgilisiyle beraber intihar etti!”
* * * * * * *
Doğrusu, ibret alınacak bir hayat özeti!
Bugüne kadar hiçbir diktatör, halkını mutluluğa götürmemiştir. Bu işin sonu yok!
Ülkemizdeki, diktatör meraklılarına duyurulur!
“Ey dilsiz şeytanlar gibi susanlar!”
Muhafazakâr iktidar partisinin mensuplarının da karıştığı yolsuzluk olayları, fuhuş, rüşvet, hırsızlık gibi olayların artması, ülkedeki ahlâk çöküşünün net göstergeleri!
Bu durum, İslâmî kanadın önemli yazarlarından biri olan Mehmet Şevket Eygi’yi âdeta çıldırtmışa benziyor.
Ankara’da Ulus semtinin açık hava fuhuş pazarı haline geldiğini iddia eden Eygi, ülkede görülen manzaraları “Utanç verici ve yüz karası” olarak niteliyor.
İslam’ın temel değerlerinin yerle bir edildiğini belirten Mehmet Şevket Eygi, AKP
iktidarına şöyle sesleniyor:
* * * * * *
“Zina serbestliği, fuhuş hürriyeti, yasal KDV’li genelevler, yurdu saran seks ticareti, Ankara’nın merkezinde açık hava kadın pazarı…
Ey Müslüman geçinenler!.. Ey partilerini dinin üzerinde tutanlar!.. Ey âlim oldukları halde dilsiz şeytanlar gibi susanlar!.. Ey emr-i maruf (dinimizin emrettiği) ve nehy-i münker (dinimizin yasakladığı) farzını terk edenler!..
Bunca pisliğe göz yumduğunuz, bunca pislik içinde umursamazca yaşadığınız için belalara, sillelere, tokatlara, azaplara, musibetlere, felaketlere hazır olunuz!”
İşsizlik ateşten gömlek…
Devletin açıkladığı rakamlara bakarsak, Türkiye’deki işsiz sayısı 2 milyon 825 bindir.
Peki, doğru mu bu? Hayır!
Öyleyse neden yalan söylüyorlar?
İktidara şirin görünmek için…
Ülkemizde, iş bulmaktan umudunu kestiği için iş aramayan, fakat bir iş bulsa çalışacak olan işsizlerin sayısı 2 milyon 601 bindir.
O halde doğru rakam, Türkiye’de 5 milyon 601 bin kişinin işsiz olduğudur.
Tabii ki bunlar, devletin açıkladığı resmi rakamlardır. Gerçek işsiz sayısı ise bunun iki katı!
“İşsizlik azalıyor” yalanları ve bu yalana saf saf inananlar, insanı acı acı düşündürüyor!
Ülkedeki sosyal faciaların ve birçok kötülüğün anası bu işsizliktir!
Tebessüm
Diktatör Rodrigez’in ülkesi!
Yukarıda Hitler’den bahsedince bir diktatör hikâyesi geldi aklıma…
Diktatör Rodrigez’in egemen olduğu bir Güney Amerika ülkesinde, hapishane hücresi açılır ve bir adamı içeriye atarlar. Hücredeki eski mahkûm, yeni gelene:
“Geçmiş olsun” der “Suçun ne?”
“Diktatörü protesto ederek ‘Kahrolsun Rodrigez’ diye bağırdım. Ya senin suçun ne?”
Adam acı acı güler:
“Ben de yaşasın Rodrigez! diye bağırmıştım, yanlış anladılar!”
Bu sırada kapı açılır, yeni bir tutukluyu atarlar içeri… Eski tutuklular merakla sorar:
“Sen kimsin arkadaş?”
Adam mahcubiyetle
boynunu büker:
“Ben Rodrigez’im!”
Günün Sözü
İnsan yenildiği zaman değil, pes ettiği zaman tükenir!