Başbakan’ın korkusu ne?
Güngör Mengi 01 Ocak 1970
Özal ve Demirel’in başına gelenleri yaşamaya Erdoğan mahkûm mu? Cindoruk “mecbur” diyor...
Başbakan iki taraf var diyor;
1- Millet, 2- Devlet..
Sonra Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde milletin tarafında olacağını söylüyor.
İnsanın gölgesi ile kavga etmesi değil mi bu yaklaşım?
Devlet ile millet arasında öncelik ve önem ölçütünde tercih yapmak, birini tercih etmek hatadır.
Çünkü Başbakan’ın çatışmacı mantığında, birinden yana olmak ötekine karşı olmaktır.
Halbuki o iki varlık, yani millet ve devlet, yekdiğerinin karşıtı değil aynı bütünün parçasıdır.
Devlet için iyiliğin, millet için kötülük doğuracağını veya tersinin geçerli olacağını kimse iddia edemez.
Anayasa’nın talebi olan tarafsızlık Başbakan Erdoğan’ı niçin korkutuyor?
O duruş, cumhurbaşkanı olma şartıdır. Anayasa değişmedikçe “taraflı cumhurbaşkanı” olmayacak, olamayacaktır.
Tecrübe konuşuyor
Hele evrensel hukuk normlarını hayata geçirmenin tadını almış bir Anayasa Mahkemesi varsa.
Türkiye’de bugün var!
Başbakan rakibi İhsanoğlu’nu yürüttüğü çatışmacı siyasetin tehlikeli sularına çekmeye çalışıyor. Ama İhsanoğlu tuzağa düşmeyecek görünüyor.
Babakan’ın psikolojisini, siyasetin kıdemlisi Hüsamettin Cindoruk iyi bilir. İçinde yaşadı çünkü..
Cindoruk’a göre, her işin içinde ve başında olacağını, yani partili Cumhurbaşkanı gibi davranacağını söyleyen Tayyip Erdoğan, rahmetli Özal ile Demirel’in kaderlerini paylaşmak zorunda kalacağından korkuyor.
O nedenle de örgütüne “Köşk’e de çıksam başınızdan ayrılmayacağım” mesajı veriyor.
Lider gidince bitiyor
Cindoruk’a göre Erdoğan’ın Özal ve Demirel’den farklı bir kaderi olmayacaktır.
“Genel Başkan gidince parti dağılıyor; hele lider partileri” diye uyarıyor.
Taraf tutan ve hele partili, siyasi taraf kimliği öne çıkan cumhurbaşkanı senaryoları için de “ciddiye almıyorum” dedi.
Tarafsızlık anayasayı korumaktır.
Öngörülür olmaktır.
Yeni kurallar getirmeden eski kuralları bozmamaktır..
İktidarın ve Başbakan’ın huyu oldu-bittiler yaratarak üstünlük kurmaktır.
Makbul olan milletten yana olmaksa demek ki devlete karşı olmak şaşırtıcı olmayan bir sonuçtur.
Anayasa ile çatışan bir Cumhurbaşkanı görüntüsü yemini sakatlanmış, devlete hasım bir devlet başkanı sorunu yaratır.
Siyasi ihtiraslar Türkiye’nin başına bir de bu derdi açmamalıdır.
Başbakan Erdoğan halkın kendisine gösterdiği hoşgörü ve teveccühü kötüye kullanma yanlışına düşmemelidir!