Doğru bir alternatif
Güngör Mengi 01 Ocak 1970
Ekmeleddin İhsanoğlu’nu dinleyenler eminim ki güvenli bir geleceğin ümidini hissetmişlerdir.
Siyasetin olumsuzluklarından arınmış bir geleceği ne kadar özlediğimizi de fark etmişlerdir.
Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu’nun hitabeti belki yarıştığı Başbakan Erdoğan kadar başarılı olmayabilir.
Ama içeriği daha dolu ve samimi..
Çizdiği şu çerçeveyi özetlemeye kıyamadım. İşte bir kaç satır içinde tanımladığı hayaller, hedefler...
“Çok hassas dönemde cumhurbaşkanı seçimine giderken ülkemizin içeride huzura, birliğe ve dirliğe, dışarıda itibarını korumaya, komşularıyla ihtilâfını çözmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacı var.”
“Biz Türkler için vatan bir tarladır; bu tarlayı sulamak, ekmek, biçmek gerekir. Ne ereksen onu biçersin. Rüzgâr eken fırtına biçermiş; kibir eken nefret biçermiş; nefret eken savaş biçermiş.”
“Tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayıyım, hiçbir partiye daha yakın veya daha uzak değilim..”
İki ayda seçim
Alçak gönüllülüğü ve tok gözlü bilgeliği İhsanoğlu’nun zaman yetersizliği sorununu aşmasına yardımcı olacaktır.
Çünkü İhsanoğlu, halkın önem verdiği hemen tüm kalitelere cevap veren bir kimlik taşıyor.
Dün İstanbul’da kampanya sloganını ve seçim bildirgesini açıklarken, haklı olarak iki ayda doğru ve düzgün seçim yapılamayacağından yakındı.
Kendisinin seçmen tabanında tanınma sorunu vardır ama madem ki yarış başlamıştır, bu şikâyeti tekrarlamaktan sakınmalıdır.
Çünkü bu tavır, yenilgiyi peşin peşin kabullenmek sayılacaktır.
Oysa haksızlığı ortadan kaldırmak için imkânlar vardır ve destekçi partiler önümüzdeki bir ayda ellerinden gelen her şeyi vermelidir.
İhsanoğlu, parlamenter sistemi savunuyor, teröre yönelik çözüm sürecini destekliyor.
Ama Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve ulusal birliğinin korunması şartı ile...
Temel tercihler
Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde Başkan Haşim Kılıç “Yargı milletin iradesine tuzak kurulacak yer değildir, olmamalıdır” demişti ya; bu beyanatın altına imzasını attığını söyledi.
İhsanoğlu, bu tavrı ile erkler ayrılığı ilkesine sadık bir aday alternatifi sunuyor.
Ağırlık verdiği bir alan da dış politikadaki kötü gidiş. Diyor ki..
“Pilotlarınız, diplomatlarınız rehin alınıyorsa, TIR şoförleriniz rehin alınıyorsa bir kaç ülkede büyükelçiniz yoksa bir sıkıntı var. Böyle giderse yalnızlığımız daha da artacaktır.”
Dün mütevazı bir siyaset zeminine misafir olduk.
Bugün parası bol, PR ve şov yeteneği yüksek AKP’nin marifetlerini izleyeceğiz.