Türkiye'nin başı büyük belada...
Nuh Gönültaş 01 Ocak 1970
Dünyada çok önemli gelişmeler oluyor. Bu gelişmelerin ülkelerin içişlerine etki etmeyeceğini söyleyip, gözlerimizi dış dünyaya kapatıp kendi halimizde, kapalı devre yaşamak mümkün değil.
Bugünkü dünyada bağımsız ülke yoktur.
Herkes birbirine karşılıklı bağımlıdır.
Her ülke mutlaka ilişkide olduğu, hatta olmadığı ülkeleri bile etkiler.
Bu yüzden dünyada ülkeleri yöneten hükümetler bizimkiler gibi "Gözlerimi kaparım kendi işime bakarım"diyemezler.
Hele Türkiye... Hele Türkiye...
Açık ve net biçimde söylemek gerekirse Türkiye'nin başı büyük belada!
Allah ülkemizi korusun, ama mevcut yönetim tarzı ülkeyi bir felakete doğru götürüyor.
Bunu görebiliyorum, bir fırtına bize, ülkemize doğru yaklaşıyor.
Türkiye bölgesinde yapayalnız kaldı.
Aslında herkes görüyor.
- Ama bir kör dövüşü, bir intikam düşüncesi, bir herkese diz çöktürme hırsı ile atılan adımlar, yasaları hiç saymak, kendine ait emniyet, kendine ait yargı oluşturup ülkede hukukun canına okumak...
- Çevredeki terörist yapılarla işbirliği içine girip ülkenin itibarını beş paralık hale getirmek...
- Milletin bir bölümünü Amerikan ve İsrail ajanlığı ile suçlamak...
- Amerika ile ve Yahudi dünyası ile ipleri bütünüyle koparmak...
- Hemen yanı başımızdaki Irak, Suriye ve Mısır ile diplomatik ilişkileri kesmek...
- Bu ülkelerdeki kargaşa ve savaş ortamında taraf olmak...
- Irak ile Suriye'nin adeta fiili olarak birleşmesi...
Ve daha neler neler...
Ülke içinde tiranik metotlarla, algı operasyonlarıyla, baskıyla ve zulümle, kendine ait hukuksuzluk anlayışıyla bir yere kadar götürebilirsiniz...
Ama bütün dünyayı karşınıza alamazsınız.
Herkesle aynı anda savaşamazsınız.
Attığınız her adımın not edildiğini ve mutlaka gözlendiğini, izlendiğini bilmelisiniz.
Türkiye, Rusya kadar güçlü değil.
Bakın Putin, Putinlik yapmaya kalkınca başına neler geldi. Uluslararası Tahkim Mahkemesi Putin'e 50 milyar dolar, yanlış okumadınız, 50 milyar dolar ceza kesti.
Yani Putin'e bile Putinlik yaptırmıyorlar!
Havuz medyası yazmıyor, havuz televizyonları duyurmuyor ama...
- Bir ABD mahkemesi, Teksas açıklarına ulaşan Kuzey Irak petrolünün Irak merkezi hükümetinin izni olmadan satılamayacağı gerekçesiyle tankerdeki petrole el konulmasına karar verdi.
- Birleşmiş Milletler ise IŞİD'in petrolünü piyasaya çıkaranlara, IŞİD petrolüne bulaşanlara terörist muamelesi yapılacağına karar verdi.
ABD Merkez Bankası FED Ziraat Bankası New York Şubesi için kara para incelemesi başlattı.
Benzeri bir durumun Halkbank için de gündeme gelebileceği söyleniyor.
Önümüzdeki yıl 1915 Ermeni olaylarının 100'üncü yılı ve Türkiye’ye çok ağır yüklenme hazırlıkları yapılıyor.
Başbakan Erdoğan'a verilen 'Yahudi Cesaret Madalyası' ödülünün geri istenmesi, geri isteyen ABD Yahudi Kongresi Başkanı Jack Rosen'in "Erdoğan'ın dili problemleri büyütüyor. Bu nedenle ABD Kongresi’nde Türkiye'ye verdiğimiz desteği çekeceğiz. Bu Ermeni meselesinde de kendisini gösterecek" diyor.
Şimdi...
AKP hükümeti uyguladıkları yöntemlerle Türkiye'yi dış dünyanın her türlü müdahalesine açık hale getiriyorlar.
Bakın, bütün dünya ile kavgalı oldukları için IŞİD'in elindeki rehinelerin kurtarılması için dünya kılını kıpırdatmıyor. İki ayı geçti onca insanımız teröristlerin elinde esir durumda.
Sonuç: Kendi vatandaşlarınızı algı operasyonlarıyla, zorla, şiddetle, tehdit ederek tutabilirsiniz, ama dış dünya harekete geçerse ki bana göre geçti bile, ülke olarak altından kalkamayacağımız iddialara maruz kalırız ve bu dosyaları temizlemek Tevhid Selam dosyasının piç etmeye benzemez,
Bizden söylemesi, sonuçta olacak olan hepimize olacak!
İslam Kerimov bile bu kadarını yapmadı!
Bayramın 1. günü Çağlayan Adliyesi'ndeydim.
Hava sıcak mı sıcak. Ama insanlar orada gözaltındaki yakınlarını, arkadaşlarını desteklemek için oradaydılar.
Desteğini göstermek için gelen bazı insanlarla konuştum.
Özbekistan'daki okullarda öğretmenlik yapmış birisi olup bitenler karşısında şaşkın olduğunu belirtti ve niçin şaşkın olduğunu da şöyle açıkladı:
"Ben uzun zaman Özbekistan'da açılan Türk okullarında öğretmen olarak çalıştım. Orada Devlet Başkanı İslam Kerimov bile, bazı sorunlar olmasına rağmen zulmün bu kadarını asla yapmadı! Kerimov'dan daha hukuksuz bir yönetimle karşı karşıyayız."
Böyle casusluk davası mı olur?
Hükümetin, Başbakan'ın emriyle başlatılıp yürütülen polis soruşturması içinde çok büyük komiklikleri ve dolayısıyla hukuksuzlukları barındırıyor.
Polisler ne ile suçlanıyor?
Casusluk!
Peki hangi ülkeye casusluk yapmışlar?
Bu, poliste olduğu gibi mahkemede de sorulmuş bir soru değil.
Ama kastettikleri ülke, havuz medyasına bakarsanız "İsrail ve ABD"
Böyle bir soruşturma nereye varır?
Hiçbir yere.
O halde bu dava niye açıldı?
Başbakan'ın gücünü millete göstermesi için...
Casusluktan başlayan davada, şüphelilere bu konuda hiçbir şey sorulmadı. Onun için bir gazetenin attığı başlık "Hakim soru sormadığı yerden tutukladı"ydı ve çok büyük bir hukuksuzluğu ifade ediyordu.
Polislere yapılan operasyon Twitter'da tartışılırken ilginç bir olay oldu.
Birisi dinleme iddiaları için geçmişte Ulaştırma Bakanlığı yapan Binali Yıldırım'ın "Korkacak bir işiniz, gizliniz saklınız, yanlış bir işiniz yoksa dinlenmekten endişe etmeyin" dediğini, bunun da gazetelerde yer aldığını söyledi. Mesela Yeni Şafak Gazetesi'nin ilgili haberinin linkini paylaştı.
Bu paylaşımdan iki dakika sonra bu linke tıklayanlar karşısında "Aradığınız sayfa bulunamadı"yazısıyla karşılaştılar.
İstediğiniz kadar kaldırın, sanki sadece sizin gazetede var o kayıt.
Siz o haberi internet sitesinden çıkarınca o olay olmamış mı oluyor?
Bırakın bu boş işleri, dosyalarınız sizi takip eder, ediyor.
