Sahi o tapeler kime sunuluyordu?
Tarık Toros 01 Ocak 1970
Aydın Doğan dinlendi, dediler.
Amaç; Doğan Grubu’nu Beyefendi’nin saflarına katmaktı.
Sadece patron olur mu…
Listeye damadı Mehmet Ali Yalçındağ’ı, yıllarca Hürriyet’i yönetmiş Ertuğrul Özkök’ü, yazı işleri müdürü Doğaner Gönen’i, Hakan Çelik’i, CNN Türk ekranlarında parlayan Hüseyin Yayman’ı, hatta muhabir Toygun Atilla’yı bile eklediler.
Daha ilk gün Hürriyet’in manşeti “İki Kozmik Soru” diye çıktı, Toygun Atilla imzalı… Fakat o soruların sorulmadığını avukatlar bizzat açıkladı.
Yusuf Ziya Cömert’le İbrahim Karagül dinleme listesindeydi. Biri Star’ın diğeri Yeni Şafak’ın genel yayın yönetmeni. Olmazsa olmaz.
Zira “Selam Örgüt bahanesiyle binlerce kişiyi dinlediler” haberi, aynı gün bu iki gazetede benzer laflarla tam sayfa işlendi, 24 Şubat 2014.
Aynı masada hazırlandığı çok açık bu iki gazetede önemli bir özensizliğe imza atılmıştı: Star’a göre 7 bin, Yeni Şafak’a göre 3 bin 84 kişi dinlenmişti.
Defne Samyeli’nin fotoğrafını koydular birinci sayfadan...
Sabahat Tuncel’in… Oğuzhan Asiltürk’ün… Mümtaz Soysal’ın… Şule Perinçek’in… Haydar Baş’ın… Can Dündar’ın…
Maksat, bu isimlerin ve temsil ettikleri camiaların desteğini sağlamaktı.
Sadece Twitter’da 784 bin takipçisi olan Banu Güven gibi popüler isimler de eklendi.
Utku Çakırözer, Okan Müderrisoğlu, Ali Bayramoğlu, Nihal Bengisu Karaca gibi gazeteci ve yazarlar…
Abdüllatif Şener gibi eski partililer bile unutulmamış, “muhalefet etmesin” diye herhalde.
Bugün bakıyoruz; Leyla Alaton, Daniel Garih gibi isimler telaffuz edilmeye başlandı, Musevi cemaatine “gel gel” yapılıyor.
Defne Samyeli’ni tükettik, deyip… Kadroya Müge Anlı’yı dâhil etmişler.
Önceki gün Yeni Şafak, listeye Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını da ekledi.
Aynı yerden servis!
22 Temmuz’da 114 polisin gözaltına alındığı 31’inin tutuklandığı soruşturmaya kaynaklık eden rapor ne biliyor musunuz:
Mülkiye başmüfettişleri Turgay Alpman ve Selim Kutkan’ın 16 Haziran 2014 tarihli raporları.
Bu raporda, üç yıl boyunca yapılan dinlemelerden rakamlarla, isim isim bahsediliyor.
Selam örgütü soruşturması kapsamında 251 şüpheli var. Bunlarla ilgili dinleme kararları alınmış. 2 bin 280 kişi dinlemeye takılmış. 574’ü ile ilgili soruşturma dosyası açılmış, vesaire…
Kimse sormuyor; Mülkiye başmüfettişlerinin 16 Haziran tarihli raporu, nasıl oldu da 4 ay önce 24 Şubat’ta iki gazeteye birden manşet oldu. Yoksa, aynı merkez mi bunları servis etti?
Başından bu yana pek kurcalanmayan bir şey daha var, mühim bir şüphe.
Başbakan, yerel seçil kampanyasından önce, gündemdeki her kişi veya kurumun dinlendiğini, kasetlerini olduğunu iddia etti.
İdris Naim Şahin istifa etti, “Onun da kaseti var” dedi.
Anayasa Mahkemesi hoşuna gitmeyen bir karar aldı, “Başkanı ve üyeleri de dinlediler” diye çıkıştı.
Örnekleri artırabiliriz, hemen her kurum ve kişi bu topa girdi.
Hatırlayın, Yeni Şafak Gazetesi’nde bir haber yayımlandı. Şecaat arz ederken sirkatin söyler, misali…
21 Haziran 2014 Cumartesi günü gazete, “Tapelerle yükseldi” manşetiyle çıktı:
“Başbakan Erdoğan’ın yakın çevresini dinleyen şebeke, tapeleri koruma ekibinden Mehmet Yüksel’e verdi. Tapelerle Erdoğan’ın güvenini kazanan Yüksel, Başbakanlık Koruma Daire Başkanı oldu.”
Operasyona “casusluk” soruşturması diyorlar.
Bu konuda polislere tek kelime sorulmamış!
Kim, hangi veriyi, nereye servis yapmış ortaya konamıyor…
Ve kimse, Yeni Şafak’ın “Tapelerle yükseldi” manşetini sorgulamıyor!