Eski dostlar kelepçelendi!..
Mehmet Türker 01 Ocak 1970
Beraber yürüyorlardı aynı yollarda, beraber ıslanıyorlardı yağan yağmurda…
Sonra araya kara kedi girdi!..
Öküz öldü, ortaklık bitti!..
Eski koalisyon ortakları “paralel yapı”, “çete”, “karanlık odak”, “Haşhaşi” oldu!..
Oysa Ergenekon, Balyoz, Poyrazköy, Odatv davalarının soruşturmalarını birlikte yürüttüler!..
En kıymetli savcıları, en kıymetli emniyet müdürleriydi…
Şimdi?..
O emniyet müdürlerini kelepçelediler!..
* * * *
Tayyip o davaların savcısıydı!..
O davaların soruşturmasını yürüten savcının altına kendi zırhlı Mercedes’ini çekti!..
Bugün o savcı, Bolu’da düz savcı olarak bunlara tweet atıyor!..
Tayyip’in Adalet Bakanı da o savcı için “Güç aldığı damarları keseceğiz” diyor!..
Oysa, ona güç veren damarları kendileri besliyordu!..
* * * *
Tayyip “İnlerine gireceğiz, inlerine!” diye bağırdı, dün sabaha karşı eski emniyet müdürlerinin evlerine girilmeye başlandı!..
Aynen Balyoz, Ergenekon operasyonlarında olduğu gibi, emniyet müdürleri sabaha karşı evlerinden tek tek alındı, eski arkadaşları tarafından kiminin elleri arkadan, kiminin elleri önden kelepçelendi…
Haklarındaki iddialar ağır:
“Yasa dışı dinleme, haberleşme özgürlüğünü ihlal, delil ve suç uydurma, soruşturmaların gizliliğini ihlal”
Peki, bu kelepçelenenler görevdeyken dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ne diyordu?..
“Bu teknolojiyle dinlemeler önlenemez… Korkacak bir şeyiniz yoksa bol bol konuşun”
* * * *
Balyoz, Ergenekon gibi davalarda polis fezlekesi daha savcılığa gitmeden medyaya sızdırılıyordu!..
Savcılıkta yapılan sorgulamalar, iki adım ötedeki mahkemeye gitmeden, manşetlere taşınıyordu!..
Soruşturmanın gizliliği diye bir şey kalmamış, hukuk paramparça edilmiş yerlerde sürünüyordu!..
Besleme medya ve satılmış dalkavuk köşe yazarları hükmü vermiş, daha mahkemeye çıkmadan sanıkları mahkum etmişlerdi!..
Yasa dışı dinlemeleri yapanlar, o zamanlar soruşturmanın gizliliğini ihlal edenler, suç uydurup delil üreten, gizli tanıklara itibar edenler şimdi “paralel yapı” oldu!..
Kelepçelendiler!..
* * * *
Bunların hepsi iyi, hoş da şunların cevabını verin:
- Ayakkabı kutularına 5 milyon doları paraleller mi yerleştirdi?..
– Bakan oğlunun rezidansına paraları, para kasalarını, para sayma makinesini paraleller mi koydu?..
– Üç bakan neden istifa etmek zorunda kaldı, bir bakan neden azledildi?..
– Şarkıcının İranlı kocası paraları çikolata kutuları, elbise torbaları içinde paralellerin talimatıyla mı gönderdi?..
– Bakanlar hakkındaki fezlekeler neden hâlâ açılmadı?..
* * * *
Bunların cevabını veremezler!..
Şimdi “paralel” dedikleri, o dönemde iktidardaydı!..
Tayyip kendine yönelik operasyonlar başladığında ağlamaklıydı:
“Ne istediler de vermedik?!”
Evet, “paralel yapı” bunlardan her istediğini almıştı!..
Çünkü iktidarla birlikte iş tutuyorlardı!..
* * * *
Türkiye’yi altüst ettiler!..
İnsanların hayatını kararttılar!..
Kuvvet komutanlarına, ordu komutanlarına, generallere, amirallere, seçkin subaylara, bilim insanlarına, yazarlara, gazetecilere cezaevlerinde yıllarca çile çektirdiler, ailelerine en büyük acıyı yaşattılar!..
“Oh olsun” diyorlardı!..
“Türkiye bağırsaklarını temizliyor” diyorlardı!..
“İyi ki bu paşalarla savaşa girmemişiz” diyorlardı!..
* * * *
Çıkar ortaklığı bitti, şimdi kelepçeler takıldı!..
İktidarın “darbeci” diye suçladığı insanların peşine saldıklarını da gün geldi “darbeci” ilan ettiler!..
Kelepçelendiler!..
Ama devran dönüyor…
O kelepçeler gün gelir başka birilerinin de bileklerine takılabilir!..