YETKİSİZ AMA SORUMLU BAŞBAKAN DÖNEMİ!..
Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970
Atasözüdür; doğmadık çocuğa don biçilmez..
Sözü meşhur eden de Süleyman Demirel’dir.. Olasılıklar üzerine yorum yapmak istemediği zaman; ‘Doğmadık çocuğa don biçmem’ derdi..
Ama artık dünya eski dünya değil, Türkiye de eski Türkiye değil..
Çocuğun nasıl doğacağı çok önceden belli oluyor..
Mesela, Erdoğan’ın nasıl cumhurbaşkanı olacağı şimdiden belli.. İhsanoğlu’nun da nasıl cumhurbaşkanı olacağı belli, Demirtaş’ın da..
Bu meseleler çok yazıldı çizildi, televizyonlarda hemen her gece konuşuluyor..
Gelin bugün meselenin farklı boyutuna bakalım.. Erdoğan cumhurbaşkanı olursa yerine gelecek başbakan nasıl başbakan olur sorusuna yanıt arayalım..
Doğmamış çocuğa don biçelim!..
*
Şahıslar önemli değil.. O olur, bu olur.. Önemli olan sistemin nasıl işleyeceği..
Erdoğan Köşk’e çıkınca icranın başı olmaya devam edeceğini açıkladı.. Haliç Kongre Merkezi’nde dinledim..
Konuşması icra makamına, başbakanlığa veda değildi.. Cumhurbaşkanı seçilirse icra faaliyetine devleti temsil faaliyetini de ekleyeceğinin ilanıydı..
İkisini birleştireceğinin..
*
Sistem buna engel olmaz mı?
İtiraz eden, karşı duran olmazsa niye engel çıksın ki.. Cumhurbaş- kanının her sözü harfiyen yerine getirilirse imzayı o atmış bu atmış ne fark eder ki..
Köşk’ten gelen direktife ‘Sayın Cumhurbaşkanım, kusura bakmayın, emir verme yetkiniz yok’ denilmediği sürece sorun çıkmaz..
Veya başbakan veya bakanlar bildiğini okumaya kalkmazlarsa..
Kısa vadede sorun olmayacağı belli.. Başbakan ülkeyi bugün nasıl yönetiyorsa, seçilirse, yarın da öyle yönetecek..
*
Düzen şöyle olacak...
Yetkili ama sorumsuz cumhurbaşkanı..
Yetkisiz ama sorumlu başbakan..
Bu yetkisizlik yasal yetkisizlik değil.. Gönüllü yetki devri, gönüllü yetki kullanmama, gönüllü yetkisizlik...
Gönüllü yetkisizlik hali olacak ama sorumluluk omuzlarından gitmeyecek..
İcranın başı cumhurbaşkanı, icranın sorumlusu başbakan olacak..
Türkiye bunu yaşayacak..
Üzülmeyin!. Çökmese çürüyecekti
Erzurum’daki kayakla atlama kulelerinin pistleri toprak kayması nedeniyle çökmüş..
Yazık oldu diyemeyeceğim.. Olacağı buydu, daha açıldığı gün sonunun böyle olacağı belliydi.. Toprak kayması işi hızlandırmış..
Toprak kaymasa tesisler çürüyecekti!. Mesela geçen yıl hiç kullanılmamış.. Erzurum ona, orası Erzurum’a bakıp durmuş..
*
Sadece atlama pisti değil, üniversite olimpiyatları için yapılan diğer tesisleri de benzer bir son bekliyor..
Çürüyecekler.. Konaklı’da bir kayak merkezi var ki görmeye değer..
Şahane ama Allah’a emanet!.. (İki yıl önce 18 yaşındaki milli kayakçımızı kaybetmiştik, o pistler...)
Erzurum’un içine çok yakın on beş yirmi dakikada gidiyorsun ama giden yok..
Turist yok..
*
Palandöken dolu.. Ruslar rağbet ediyor.. Palandöken’den kat kat daha iyi olan Konaklı boş..
Çünkü Konaklı’da otel yok.. Kayak yapmaya gelen mecbur kentin içinde kalacak..
Kalsın.. Kalsın da Erzurumlu yabancıyı pek sevmiyor.. Turistten hoşlanmıyor..
Turiste istediği gibi davranma, istediği gibi tatil yapma, istediği gibi yeme içme hakkı tanımıyor.. Kayak yapmaya gelenlere hitap edecek mekânlar yok..
Bu sebeple çürümeye mahkumlar..
Erdoğan da ‘çatı’ adayıydı..
İktidara yakın duranlar ‘çatı adayı’ lafını dillerinden eksik etmiyorlar.. Kötü manada kullanıyorlar..
İki partinin ortak aday çıkarmasını, ittifak yapmasını, eşyanın tabiatına aykırı buluyorlar..
Tükenmişliğin belirtisi gibi..
CHP ile MHP’nin ittifak yapmasını iki parti için de sonun başlangıcı olarak görüyorlar..
Ekmel Bey’i de sadece çatı adayı olduğu için eleştiriyorlar..
Oysa.. Bir zamanlar Tayyip Erdoğan da çatı adayıydı.. 1991 seçimlerine RP-MÇP-IDP ittifakının adayı olarak katıldı..
İstanbul 6. Bölge’den (Eyüp, Gaziosmanpaşa, Bayrampaşa) birinci sıra adayıydı..
Erdoğan, sadece Refah Partisi seçmeninden oy almadı.. MÇP (şimdiki MHP) seçmeninden de oy aldı, Aykut Edibali’nin partisinden de.. 1991’de ittifakın aldığı oy oranı yüzde 16.8 oldu.
Oysa aynı partilerin 1987 seçimlerindeki oylarının toplamı yüzde 10 bile etmiyordu.. (RP yüzde 7, MÇP yüzde 2, IDP yüzde 0.8)
İttifak işe yaramıştı.
*
Tabii karşı çıkanlar da vardı.. Ama Tayyip Erdoğan onlar gibi düşünmüyordu.. Seçimden sonra şu değerlendirmeyi yapmış..
‘Yüzde 17 başarılı sonuçtur. İttifak bize sadece MÇP ve IDP’nin oylarını değil, bütünleşmeden memnun kalan milletimizin oylarını da getirmiştir’.
*
Çatı deyip, ittifak deyip geçmeyin.. Ne olduğunu en iyi Tayyip Erdoğan biliyor..
