Nasıl yemin edecek?
Rahmi Turan 01 Ocak 1970
Halkın yüzde 51,8 oyu ile Cumhurbaşkanı seçilen Tayyip Erdoğan, Anayasa‘nın 103’üncü maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nde şu yemini edecek:
“Cumhurbaşkanı sıfatıyla, devletin varlığı ve bağımsızlığını, Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasa’ya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, Milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini, korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma, Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”
* * * *
Peki, nasıl edecek bu yemini?
“Türk yok Türkiyeli var!” diyen…
Atatürk adını ağzına bile almayan…
Laikliği sevmeyen Tayyip Bey “Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma…” sözleri ile “Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim”sözlerini nasıl söyleyecek?
Yeminine sadık kalacak mı? Laikliğe, Atatürk inkılaplarına, Anayasa‘ya, hukukun üstünlüğüne “adalet anlayışı içinde” sahip çıkacak mı?
Tayyip Bey, “Bütün yetkilerimi kullanacağım. Oturan değil, koşan Cumhurbaşkanı olacağım!” diyor. İyi de…
Görevini tarafsızlıkla yerine getirecek mi? Gerçekten 77 milyonu kucaklayacak mı? Göreceğiz!
Başkanlık hevesi boş!
Erdoğan seçimi, toplam seçmenin yüzde 38’i olan 20 milyon 800 bin oyla kazandı. Toplam seçmenin büyük bölümü (34 milyon 891 bini) ona oy vermedi. Tablo şöyle:
Toplam seçmen sayısı: 55 milyon 701 bin.
Oy kullanan seçmen: 41 milyon 281 bin.
Sandığa gitmeyen seçmen: 14 milyon 419 bin.
Erdoğan’a oy veren seçmen: 20 milyon 800 bin.
Çatı adaya oy veren seçmen: 15 milyon 432 bin.
Seçime katılmayan 14 milyon 419 bin seçmenin yarısı bile oylarını kullansaydı, katılma oranı yükselecek ve Tayyip Erdoğan‘ın yüzde 50’yi aşması mümkün olmayacaktı. Böylece kozların paylaşımı ikinci tura kalacaktı.
Bu tablo, Erdoğan’ın “Başkanlık sistemi” hevesini kursağında bırakıyor!
56 İslâm ülkesinin hali!
Mevcut iktidarın Türkiye’yi Batı uygarlığından uzaklaştırıp nereye götürmek istediği biliniyor!
Oysa yeryüzünde din temeli üzerine kurulup da uygar olan ve dünya siyaseti üzerinde söz sahibi tek ülke yok!
Dünyada, İslâm Birliği Örgütü’ne üye 56 ülke var.
Türkiye laik olduğu için bu birliğe üye olmuyor ama toplantılara gözlemci gönderiyor.
İslâm ülkelerinin tamamına yakınında seçim var ama demokrasi yok!
Bu ülkelerinin bazıları krallık, bazıları da şeyhlik veya emirlikle yönetiliyor.
İslâm ülkelerinde anayasa da yok, özgürlük de…
Bunun aksine kan var, ateş var, ölüm var!
* * * *
Kral, şeyh ve emirler çağdışı despotlar olarak saltanatlarını sürdürüyor.
O ülkelerde kadınlara gülmek bile yok!
Eşitlik yok… Adalet yok…
Çağdaş hukuk yok…
Eleştiri yok… Muhalefet yok…
İşte AKP’liler böyle çağ dışı bir yönetim tarzına özeniyor.
Milli Eğitime 4+4+4 gibi ucube bir sistem getirmeleri, düz liseleri imam hatip liselerine çevirmeleri, devlet kadrolarını dincilerle doldurmaları bunu gösteriyor.
Bir ülkede normal liselerin yerini dinsel liseler alıyorsa bu iyi niyet değildir ve korkulur!
Tebessüm
“Popomu öpeceksiniz!”
Ülkenin bugünkü karmaşık halinin analizini yapan eski bir siyasi “Özal haklı çıktı” dedi ve anlattı:
“Eski Cumhurbaşkanlarımızdan merhum Turgut Özal ölümünden bir süre önce ANAP‘ın ileri gelenlerine şöyle demişti:
‘Beni toprağa sırtüstü değil, yüzüstü gömün!’
‘Niçin yüzüstü gömülmek istiyorsunuz efendim?’ diye sordular.
Özal acı acı gülümseyerek şöyle cevap verdi:
‘Çünkü ben öldükten on beş-yirmi yıl sonra kıymetimi anlayıp popomu öpmek için cesedimi çevirmek zorunda kalacaksınız. Mezarımda rahatsız edilmek istemiyorum.”
Günün Sözü
Asılacak adam suda boğulmaz. Kadere inanmak lâzım!