« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Eyl

2014

Erdoğan-Davutoğlu Dönemi Sona Erdi Yaşasın Yeni Erdoğan-Davutoğlu Dönemi

Sedat Laçiner 01 Ocak 1970

Yanılmıyorsam bundan 5 yıl önceydi… O zamanlar Suriye ile aramızdan su sızmıyordu, ikinci adresimiz Şam’dı. Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun sayısız Şam ve Halep yolculuklarından birinde, resmi heyetle birlikte Ankara’ya dönüyorduk… UçaktaBakan Davutoğlu, tek tek geziyi nasıl bulduğumuzu sordu. Bana sorduğunda“hayallerimizi yaşıyoruz Sayın Bakanım” dedim. Bu sözler hoşuna gitti, keyiflendi… Aslına bakarsanız sözlerim olumlu veya olumsuz bir anlam taşımıyordu, sadece olanı biteni tasvir etmeye çalışmıştım...

O günlerde Türkiye, başında bir diktatör olmasına rağmen Suriye ile ilişkilerde tüm dünyayı şaşkına çevirecek kadar ileri gitmişti… Amerikalılar, Suriyelilere “sizin müttefikiniz kim” diye sorduklarında Suriyelilerin cevabı bile İran’dan önce Türkiye oluyordu.

Esad çifti tatillerini Türkiye’de geçirecek kadar Türk liderlerle dost oldular, Esma EsadTürk kadınlarıyla yufka açtı, Fenerbahçe Halep’de hazırlık maçı yaptı… O günlerde Suriye ile Türkiye ortak kabine toplantısı yapacak, vizeleri kaldıracak kadar ileri gittiler. İlişkiler öylesine iyi görünüyordu ki iki ülkenin birleşmesi gerektiğini savunan yazarlar bile çıktı…

O günlerde Türkiye-Suriye ilişkileri, Ahmet (Davutoğlu) Hoca’nın hayallerini yaşıyordu. Bugün de Suriye’de, Irak’ta ve Ortadoğu’nun diğer bölgelerinde, hatta dış ilişkilerimizin hemen hemen tamamında Sayın Davutoğlu’nun hayallerini, hülyalarını yaşıyoruz…

Davutoğlu’nun idealist tavrı zaman zaman eleştiriliyor ve kendisi ‘hayalcilikle, rüya görmekle’ suçlanıyor. Nitekim AK Parti Kongresinden önce de benzeri eleştirileri aldı ve bu eleştirilere karşı şu yanıtı verdi: “Biz yeni bir Türkiye rüyası görüyoruz. Bu rüyayı göremeyenler utansın.”

ERDOĞAN’IN DA RÜYASI VAR
Tıpkı Davutoğlu gibi, Erdoğan da yüksek idealler peşinde koşan, büyük rüyaların adamı. Onun da zihnindeki Türkiye ve dünya tasavvuru bugünkünden çok farklı. Başka bir deyişle, o da Davutoğlu gibi bugüne meydan okuyor… Ve son 5-10 yıl boyunca Davutoğlu gibi Erdoğan’ın da hayallerinin içinde yaşadık, hala da yaşamaya devam ediyoruz. Yakın dönem büyük oranda bu iki ismin hayalleri tarafından şekillendirildi. Görünen o ki önümüzdeki dönem de yine aynı ikili tarafından şekillendirilecek.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yoluna Cumhurbaşkanı olarak devam edecek. Görevine yemin ederek resmen başladı… Kendisini tebrik ediyoruz… Hayırlı uğurlu olsun… Vatana, millete büyük hizmetler yapmak nasip olur umarız. Nihayetinde memleket hepimizin, onun başarısı bizim başarımız, onun başarısızlığı yine bizlerin başarısızlığı olacaktır.
Sayın Erdoğan’ın, dediğimiz gibi içeride ve dışarıda büyük hayalleri var. Hayallerinin bir kısmı da yeni oturduğu Cumhurbaşkanlığı koltuğu ile ilgili. Erdoğan, Anayasa’nın çizdiği Cumhurbaşkanlığını beğenmiyor ve güçlü-siyasi bir Başkan görevi istiyor. Bu konuda Anayasa değişikliğini beklemeye de tahammülü yok görünüyor… Bu nedenle yeni dönemin önemli başlıklarından biri güçlü ve siyasi bir Cumhurbaşkanı ile yerleşik kurumlar arasındaki anlaşmazlıklar olacaktır.

Yeni Cumhurbaşkanı’nın en önemli hayali ise Yeni Türkiye… Baştan aşağı yenilenmiş, eskisinden çok farklı bir Türkiye hayal ediyor Erdoğan. Bunun çizgileri henüz netleşmiş değil. Bizler 2002’de ortaya konulan ‘yeni Türkiye’yi henüz hazmedememişken 2014 model bir Yeni Türkiye’yi bırakın hazmetmeyi, anlamamız bile zaman alacaktır. Dahası bunun gerçekleşmesinde de Erdoğan bazı kurumlara ve kişilere meydan okumak zorunda kalacaktır. Hatta bu hususta yeni Cumhurbaşkanı eski parti arkadaşlarından bile zaman zaman anlayışsızlık görürse şaşırmamalıdır.

ERDOĞAN DÜNYAYA MEYDAN OKUYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir diğer meydan okuması ise dünyaya. Cumhurbaşkanı, hemen her alanda ABD’ye, Avrupa’ya kafa tutabilecek bir Türkiye istiyor. Elbette en zor hayali de bu. Çünkü hayatın gerçekleri kısa sürede değişmiyor. Dahası bu alanda yaşanacak gerilimlerin maliyetleri tahminlerden çok daha büyük olabilir. Bu anlamda yeni Cumhurbaşkanı’nın en önemli görevlerinden bir tanesi hayallerini gerçekleştirirken dünyayı karşısına almamak olacaktır.

Erdoğan’ın bir diğer hayali de İslam dünyasını bileştirmek, hatta onun liderliğini, hamiliğini üstlenmek. Suriye’nin, Irak’ın, Libya’nın, Afganistan’ın ve diğer pek çok İslam ülkesinin durumunu dikkate aldığımızda bu hayalin de çok zorlu olduğu ve Erdoğan’ı bir hayli yoracağı anlaşılıyor.

DAVUTOĞLU’NUN STRATEJİK DERİNLİĞİ
Yeni Başbakan Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın pek çok hayali örtüşüyor aslında. Belki de bu nedenle son yıllarımız bu ikilinin hayallerini yaşamakla geçti. Şimdi yine omuz omuzalar ve aynı rüyaları görüyorlar…
Davutoğlu, Türkiye’nin dünya lideri olabilmesi için elindeki yayı olabildiğince Doru’ya doğru germesi gerektiğini savunuyor. Buna göre yay Doğu’ya gerildikçe Türkiye güç kazanacak ve Batı’da avantajlı bir durum kazanacak…

Hem Davutoğlu’nun, hem de Erdoğan’ın Osmanlı’yı yeni koşullara uygun şekilde canlandırmayı arzu ettikleri aşikâr. Ancak bunu yaparken işlerinin zorluğu da ortada…

Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin karşılaşacağı en önemli zorluk işgal ettikleri pozisyonların Anayasa’dan kaynaklanan çekişmesi olacaktır. Unvanlar davranışları belirler. Dolayısıyla ikisi de yasalarda ve Anayasa’da yazılı olanı unutabilir ve bir ekip gibi hareket edebilirlerse hem birlikleri bozulmaz, hem de hayallerini gerçekleştirmede yollarına devam edebilirler. Ancak ikisinin de insan olduğu ve kimsenin mükemmel olamayacağı düşünülecek olursa onları gerçekten zor bir sınavın beklediğini de söylemeliyiz.

DENGELEYİCİ GÜÇ İHTİYACI
Bu yolculukta bir diğer hayati sorun ise rüyalarının peşinden koşan bu ikilinin kendilerine dengeleyici bulamamış olmalarıdır. Cumhurbaşkanlığından önce Abdullah Gül, AK Parti hükümetlerinin frenleyicisi rolünü oynuyordu.

Gül’ün sakinleştirici ve aşırılıkları törpüleyiciliği sayesinde AK Parti pek çok virajı daha kolay aldı… Bugün Gül aktif bir görevde değil… Onun görevini üstlenecek bir kişi veya mekanizma da ortaya çıkmadı. Bu böyle devam ederse hayallerin sarhoş ediciliği ayık değerlendirmelere mani olabilir ve idealler mevcut kazanımlara dahi zarar verebilir.

Elbette yeni dönemin başka yükleri de olacaktır. Ekonominin geleceği bunların belki de en önemlisi. Aynı şekilde Çözüm Süreci’nin başarıya ulaşması ve kanın kalıcı olarak durması bir diğer kritik alan. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en öncelikli sorun saydığı, onun deyişiyle Paralel Yapı, yani Cemaatle çekişme ve yolsuzluk iddiaları da Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin önemli sınavlarından biri olacaktır.
Umarız değişim ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olur.

Ziyaret -> Toplam : 125,24 M - Bugn : 124182

ulkucudunya@ulkucudunya.com