Mevcudu çiğneyen yenisini yapamaz!
Tarık Toros 01 Ocak 1970
2009 yılı yerel seçimleri arifesiydi.
Kadir Topbaş’ı Kanaltürk’te konuk ettik.
O ara, meşhur Levent’teki İETT arazinin satışı gündemdeydi.
Programın moderatörü olarak İstanbul’u yönetmeye ikinci kez talip olan Kadir Topbaş’a “İETT arazisi illa satılmak zorunda mı, oraya harika şehir parkı olur” diye sordum.
Üzerinde bile durmadı.
45 dönümlük arazinin satışı çoktan bağlanmıştı çünkü.
Dubai Emiri’ne satıldı, sonra bu satış iptal edildi.
Yıllar içinde imar planı defalarca değişti, en son öğreniyoruz yükseklik de serbest bırakılmış. Yakındır, orada da kuleler yükselecek.
Kentin nefes alacak alanlara ihtiyacı var. Yürüyecek kaldırım yok. Özürlüler hiç düşünülmeden planlama yapılıyor. Altyapı sorunlu. Kaldı ki, yapılan AVM ve kulelerin sakinleri kan ağlıyor.
Alın size Astoria… Cafcaflı ilanlarla açılışı yapıldı, cazibe merkezi olsun diye nice etkinlikler düzenlendi ama nafile… Sinek avlıyor.
Trump… Özel indirimlerle yer alanlar, zarar etmeden elden çıkarmanın peşinde. Bedava konserler, arkasındaki koca medya grubunun köpürtmesi de çare olmuyor.
Cevahir… Büyük umutlarla açıldı belki ama gelir düzeyi bakımından orta ve alt tabakaya mahkûm oldu. Metrocity hakeza öyle, Gültepe oraya akıyor.
Akmerkez… Eski şatafatlı günlerini mumla arıyor. Yarın, bugününü de özleyecek.
Zorlu… Halen test sürüşünde fakat çıtayı o kadar yukarı koydu ki, millet sadece dolaşmak için uğruyor. Apple Store en büyük avantajı…
Hepsini saymayayım. Kent merkezine yapılan onca AVM içinde yüzü gülen ikisi var; Kanyon ve İstinye Park… Diğerleri kaderine küsmüş halde. Ve kent yönetimi doymak bilmez bir iştahla yenilerini yapmak için saldırıyor.
Rant bahçeleri…
Sadece İETT arazisi değil… Zorlu Center’ın yükseldiği Karayolları arazisine, Ali Sami Yen Stadı’ndan boşalan yere de kent parkları, bahçeleri yapılabilirdi.
Yine… Dolmabahçe’de İnönü Stadı’ndan boşalan yer de Maçka parkı ile birleşip Boğaz kıyısında devasa bir bahçeye, hatta botanik parkına çevrilebilirdi. Fakat bu kimsenin aklından geçmediği gibi, teklif edene de kötü kötü baktılar.
Ali Sami Yen demişken… Orada da kuleler yükseldi. Ne altyapı ne üstyapı uygun. Sadece trafik yoğunluğu bile, bölgeden uzaklaşma nedeni.
Şimdi 10 cenaze çıktı diye inşaat durdu, ama yakındır başlaması. Bitmek üzere çünkü. Cephe giydirmeleri alt katlardan itibaren başlamış durumda.
Kenti, parkı, bahçeyi geçtim. İş kazaları konusunda Avrupa’da birinci, dünyada üçüncüyüz.
Önce bunu halletmeliyiz.
Belki 10 kere istifa etmesi gerekirken halen koltuğunu koruyan Çalışma Bakanı, geçen Bursa’da 7 katlı bir binanın dış cephesinde işçileri güvenlik önlemi almadan çalışır görünce, teftiş grup başkanını arayıp inşaatı mühürletmiş. Esasen o teftiş grup başkanını alarak işe başlaması gerekiyordu.
Bakan sonra da şöyle demiş: “Türkiye’nin sorunu mevzuat değil, zihniyet değişikliğine ihtiyaç var.”
Güler misin ağlar mısın?
TBMM Başkanı geçen gün, “Türkiye bu Anayasa ile yola devam edemez” dedi ya…
Ona atfen bitireyim:
Kusura bakmayın beyler, mevcudu çatır çatır çiğneyen zihniyet, yenisini yapamaz!