« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

29 Eyl

2014

Bir lafa çok takıldım

Tarık Toros 01 Ocak 1970

Başbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD’in elindeki 49 rehine serbest bırakıldıktan sonra Ankara’daki karşılamada gür bir sesle şunu dedi:

"Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yetkilileri, kendi vatandaşının bir tek saç telini bile dünyaya, âleme değişmez. Onların bir tek saç teline zarar gelmesindense bütün makamları terk ederiz, bütün mevkilerden fedakârlık ederiz. Canımızdan dahi fedakârlık ederiz ki tek bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kılı bile incinmesin."

Harika bir ölçü.

Doğrusu da bu.

Davutoğlu, rehinelerin salıverilmesine kuşkusuz en çok sevinen kişi.

Kameralar önünde Konsolos’un alnından üç kere öpmesi abartılı gelmesin.

Baskından 20 saat önce konsolosluğun güvende olduğu tweet’i atıp ABD’ye uçan ve siyasal açıdan hadisenin baş sorumlusu siz olsaydınız… 49 rehinenin burnu kanamadan iade edilmesi karşısında o Konsolos’u uçaktan omzunuzda indirirdiniz.

**

Şimdi baştaki Davutoğlu cümlelerini parça parça analiz edelim:

“Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti yetkilileri, kendi vatandaşının bir tek saç telini bile dünyaya, âleme değişmez.”

Büyük devlet budur.

Ve bu lafın altına imza atmayacak yoktur.

Bakınız, ABD ve İngiltere gibi ülkeler, kendi vatandaşları için neler yapıyor.

Biz, belki de tarihimizde ilk defa 49 vatandaşımıza hak ettikleri özeni gösterdik.

Ayrıca şu mesajı verdik: “Devlete güvenin. Devletiniz sizi yarı yolda bırakmaz ve asla utandırmaz!”

**

İkinci cümle:

“Onların bir tek saç teline zarar gelmesindense bütün makamları terk ederiz, bütün mevkilerden fedakârlık ederiz.”

İşte burada biraz duruyorum.

Geriye doğru tüm ihmalleri, faciaları, tren kazalarını, Afyon’da mühimmat patlamasını, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kenara bırakalım…

Daha dün değil evvelki gün, Soma’da 301 vatandaşımız 20 kusurlu hareket sonucunda yerin metrelerce altında yanarak can verdi.

Ezbere söylemiyorum.

Savcılığa sunulan son bilirkişi raporu 20 ölümcül hataya işaret ediyor.

Şirket yetkilileri suçlu, Türkiye Kömür İşletmeleri suçlu, denetimciler suçlu, bakanlık öyle… Hepsini geçtik Devlet’in kabahati büyük.

Peki ne oldu Sayın Davutoğlu, bir tane ama bir tane bile istifa var mı?

Bırakın saç teline gelen zararı, 301 kişi yanarak öldü orada!

**

Son cümle:

“Canımızdan dahi fedakârlık ederiz ki tek bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kılı bile incinmesin.”

Davutoğlu, milat olarak Başbakanlığı aldıysa… Amenna!

Kılı kırk yaran bir medya kalmadı bu ülkede.

Bırakalım kılı tüyü de…

Önce bir bütün olarak vatandaşımıza sahip çıkalım.

İstanbul’da Ali Sami Yen arazisine dikilen inşaat, 10 işçiye mezar oldu.

Geçen öğreniyoruz, inşaat iskelelerine ilk defa standart getirilmiş bu ülkede.

Ama 1 Temmuz 2015’ten başlamak kaydıyla.

Yani o tarihe kadar, müteahhitler eski tas eski hamam inşaat iskelesi kurmaya devam edecek.

Hadi Sayın Başbakan, düzeltin bunu.

Aksi takdirde, “Müteahhitlerin kılına zarar gelmesin diye hükümet böyle yaptı” diyenler, haksız olmayacak!

Ziyaret -> Toplam : 125,20 M - Bugn : 87250

ulkucudunya@ulkucudunya.com