Bu isyan suçudur!
Rahmi Turan 01 Ocak 1970
Kışkırtıcılığa, tahrike, halkı suça teşvik etmeye ne ceza verilir?
İşte, HDP (Halkın Demokratik Partisi) yöneticilerine de, yasaların emrettiği cezalar tereddütsüz verilmelidir.
“Kobani için sokağa çıkın” diyerek insanları isyana teşvik eden PKK yanlısı bu parti yüzünden, ülkemizin birçok yeri harabeye döndü!
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş bir de hep barıştan, dostluktan, kardeşlikten bahseder…
Bu mu senin barış anlayışın, Selahattin efendi?
Bak, senin partinin sokağa döktüğü militanlar neler yaptı?
* * * *
Sence barış nedir?
Ülkenin onuru olan Türk Bayraklarını yakmak mıdır barış?
Atatürk heykellerine saldırmak, büstleri parçalayıp top gibi tekme atmak mıdır?
27 ili, 68 ilçeyi savaş alanına döndürmek midir barış?
İkisi polis, 35 vatandaşın ölümüne sebep olmak mıdır?
Bu parti hakkında kapatma davası açılmalı, ayrıca yöneticileri de “Halkı kışkırtarak 35 kişinin ölümüne sebep olmak” iddiasıyla yargılanmalıdır.
* * * *
İktidar partisi hâlâ “Barış süreci” diyor ama hayal görüyor.
Bunlarla barış olabilir mi?
Askere silah çekip öldüren onlar…
Yollara mayın döşeyip, kalleşçe tuzaklar hazırlayanlar onlar…
Ağır silahlarla karakollara saldırıp Mehmetçiklerin kanına girenler onlar…
Bu hainler şimdi de “Türk askeri Kobani’ye gidip bizimkileri IŞİD’in elinden kurtarsın!” diyor ve bunu bahane ederek Türkiye’yi ateş ve kana buluyor.
Üzerinde yaşadıkları bu ülkeyi koruyup kollayacakları yerde ahlâksızca yakıp yıkıyorlar!
* * * *
Bu terör çetesi, insanlığın ve uygarlığın düşmanı!
Zır cahil oldukları, okul yakmalarından belli.
Bölgedeki çocukların da kendileri gibi cehalet denizinde çırpınmalarını istiyorlar! Yavruların istikballerini köreltiyorlar! Okul yakmanın başka bir anlamı olabilir mi?
Behey gafiller! Siz o kadar yiğitseniz Kobani’ye gidip IŞİD ile çarpışsanıza!
Kobani cehennemi!
Sınırımızın hemen dibindeki Kobani bir cehennem gibi…
Halkın tamamına yakını Türkiye’ye kaçtı.
Şimdi orada sadece, kaçamayan ihtiyar bir nüfus ve çarpışan PYD militanları var!
PKK’nın desteklediği PYD’li Kürtler’le, gırtlak kesen, kafa kopartan IŞİD terör örgütünün militanları birbirleriyle ölümüne savaşıyor!
Silahlar patlıyor, bombalar atılıyor, koalisyon uçakları havadan ateş ve ölüm yağdırıyor!
Her gün birçok hayatın söndüğü Kobani, Türkiye-Suriye sınırında, bizim Suruç ilçesine çok yakın bir kanton… Çoğu Kürt olan nüfusunun 200 bin kadar olduğu belirtiliyor.
* * * *
Kobani, eski yıllarda bir Osmanlı kasabasıydı ve adı “Arap Pınarı” idi…
Araplar bölgeye “Ayn el Arab” diyorlardı. “Ayn” Arapça’da göz ve pınar anlamına geliyor.
Daha sonraki yıllarda Kürtler oraya “Kobani” adını verdiler.
Bu bölge, 21 Ekim 1921’de Suriye’yi işgal altında bulunduran Fransızlarla yapılan Ankara Antlaşması ile Türkiye sınırlarının dışında kaldı.
Kobani’nin PKK için sembol bir bölge olduğu belirtiliyor. Kasabanın önemli bir bölümü Kürtlerin denetiminde… Daha doğrusu denetiminde idi… Şimdi IŞİD terör örgütü birkaç yere kendi bayrağını dikti.
* * * *
PKK yanlısı Kürtler, Kobani’nin kendileri için çok önemli olduğunu söylüyor ve:
“PKK isyanını başlatan Abdullah Öcalan 1979 yılında Suruç’tan Kobani’ye geçerek Ortadoğu’ya açıldı, çevresine büyük taraftar kitlesi topladı. PKK’nın hayatını kaybeden ilk savaşçısı Kobani’dendir. Bu yüzden Kürtler için Kobani Kantonu’nun tarihi bir önemi var. Bu yüzden bölge IŞİD örgütüne bırakılamaz!” diyorlar.
Tebessüm
Son ağaç yok olduğunda…
Bu iktidar yıllardır ne yapıyor? Ağaçları doğruyor, yeşillikleri yok ediyor, onların yerine betondan saraylar, gökdelenler yapıyor, yandaşlarına büyük paralar kazandırıyor!
Tabiatın para uğruna hoyratça tahribi, bir Kızılderili şefinin, herkese ders olacak şu sözlerini aklıma getiriyor:
“Son ırmak kuruduğunda,
Son ağaç yok olduğunda,
Son balık öldüğünde,
Beyaz adam,
Paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!”
Günün Sözü
Ülkemizdeki tarih öncesi insanların nesli tükenmez!