AKP’nin, örtme-gizleme-perdeleme yeteneğine şapka çıkarıyorum…
Nuh Gönültaş 01 Ocak 1970
AKP hükümetinin en iyi yaptığı işlerden birisi kesinlikle ve kesinlikle örtme, gizleme, saklama, perdeleme operasyonlarıdır.
Dolayısıyla bu hükümet; bunca yolsuzluk, bunca hırsızlık,bunca suç, bunca kaza görünümlü suçun örtülmesi,terör örgütleriyle masaya oturulması, liderleriyle iştutulması, hatta ülkenin geleceğini birlikte tasarlama, yasa dışı işleri kitabına uydurma, anayasaya yüzde yüz aykırı olduğu bilinen bunca yasanın çıkarılması, bu topraklarda yaşayan insanlar arasına Berlin Duvarı örülmesi, bunca yalan, dolan, bunca kir pas, bunca yüzsüzlüğün vatan-millet-din kisvesi ile saklanması, örtülmesi, gizlenmesi, kamuoyuna farklı aksettirilmesi konusunda çok başarılı bir hükümettir diyebiliriz.
Gerçekten hiç endişem yok, bu işleri iyi yapıyorlar.
- Vallahi tebrik ederim. Kim olsa başaramazdı Uludere olayını örtmeyi.
- Afyon’daki cephanelik patlamasını başka kim kapatabilirdi ki?
- Hele şu 301 madencinin öldüğü Soma maden kazasını dünyada örtebilecek, bu konuyuçözülmeden, sorumlular cezalandırılmadan, yara almadan unutturabilecek başka bir hükümet yoktur dünyada.
- Şu 17-25 Aralık soruşturmalarını örtmeleri dünyada gerçekten örneğine rastlanmayan bir operasyon. Hele hele Rıza Sarraf’ın milletimize “hayırsever işadamı” olarak takdimine hakikaten şapka çıkarıyorum.
- Maalesef, AKP’nin en fazla takdir ettiğim yeteneği ise 28 Şubatçılar’ın, Ergenekoncular’ın, Nuh Mete Yüksel’in, diğer paralel savcıların, hakimlerin Cemaat’e yapıştıramadıkları yaftaları bir ölçüde yapıştırabilmiş olmalarıdır ki, bu durum gerçekten olağanüstü ve insanüstü hatta şeytani bir yetenek olarak vasıflandırılabilir.
Bütün bu sebeplerden dolayı, AKP’nin örtme-gizleme-perdeleme operasyonlarındaki milleti manipüle etme yeteneğine şapka çıkarıyor ve Sezai Karakoç gibi diyorum ki:
“Şu şapkayı çıkarıp atıyorum ırmağa;
Her şeyim sizin olsun, hep sizin kesik başlar.
Rüyasında örümcek başlarsa ağlamaya,
İçine gül koyduğum tüfek ölmeye başlar.
Günahını sırtına yüklenen kaplumbağa
Gibi ölüm önünde öz benliğim yavaşlar.
Öyleyse şu şapkayı fırlatayım ırmağa.”