CUMHURBAŞKANI - ‘SÖZCÜ’ POLEMİĞİ
Mehmet Tezkan 01 Ocak 1970
Olmaması gereken oldu.. Muhataplık konusunda eksen kayması yaşıyoruz..
Kobani kriziyle birlikte acayip bi durum ortaya çıktı..
Cumhurbaşkanı ile ABD bakanlık sözcüleri laf yarışına girdi.. Polemiğe tutuştu..
Cumhurbaşkanı’nın sözlerine bakanlık sözcüleri yanıt verdi.. Oysa cumhurbaşkanlarının muhatabı cumhurbaşkanlarıdır.. Devlet başkanlarıdır..
Ama maalesef sözcüler oldu..
*
Nasıl olduğuna bakalım.. ABD uçakları Kobani düşmesin diye IŞİD mevzilerini vurmaya başladı..
Bu IŞİD’i durdurmak demekti, Kobani’yi kurtarmak demekti, IŞİD’in yayılmasını önlemek demekti.. Ama aynı zamanda PYD’ye adı konmamış destek demekti..
Bombardımanla birlikte ABD, PYD’yi muhatap almaya başladı.. Temas kurdu, görüştü.. Bu gelişme Ankara’yı çok rahatsız etti..
Bu rahatsızlık en üst düzeyde ifade edildi..
Cumhurbaşkanı Erdoğan; ‘PYD şu anda bizim için PKK ile eşittir. O da bir terör örgütüdür’ dedi..
Cumhurbaşkanı’na cevap ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü’nden geldi:
‘PKK ile PYD aynı değil. PYD bizim için farklı.’
Sözcü kim?
Diplomat..
*
Muhataplık konusunda eksen kayması böyle başladı.. Devam etti..
ABD Kobani’yi bombalamakla yetinmedi.. PYD’lilere paraşütle silah da attı..
Ankara’nın tepkisi yine en üst düzeyden geldi.. Cumhurbaşkanı Erdoğan; ‘Bu konuda yapılan yanlış ortaya çıktı. Attıkları silahların bir kısmı IŞİD’in eline geçti’ dedi..
*
ABD’nin cevabı yine gecikmedi.. Ama yine sözcü kanalıyla.. Bu kez Pentagon Sözcüsü açıklama yaptı.. Yanlış yapmadıklarını söyledi.. ‘28 paketten ikisi yanlış yere gitti, biri imha edildi. Kalanlar da dost kuvvetlerin eline geçti’ açıklamasını yaptı..
Cevap veren kim?
Albay..
ABD Dışişleri Sözcüsü de açıklama yaptı.. Yanlış yapmadıklarını, operasyonun başarılı olduğunu söyledi..
Beyaz Saray Sözcüsü cevap verse bir yere kadar anlarım.. Bakanlık sözcülerinin cevap vermesini bir yere oturtamadım..
Özetle, iyi bir durum ortaya çıkmadı..
Muhataplık konusunda eksen kayması hoş olmadı..
Akillerin yurtdışı talebi!..
Akil insanların uzun bir aradan sonra niye toplandıklarını kimse anlamadı.. Çünkü 11 saat süren toplantıdan bir şey çıkmadı..
Zaten çıkması da beklenmiyordu.. Çünkü akillerin niyeti başkaydı.. Akiller kendilerine rol biçmek istemişti..
İmralı’ya gitmek, Öcalan’la görüşmek, üçüncü göz olarak sürece katılmak istiyorlardı..
Hükümet yanaşmadı.. Toplantı anlamsızlaştı..
Heyetten ayrılan Prof. Dr. Arıboğan’ın tespiti doğru.. ‘Siyasi muhataplar arasında süren görüşme süreci var. Akiller artık işe yaramaz’ demiş..
*
Toplantıdan günler sonra şunu da öğrendik.. Akiller sadece İmralı’ya gitmek istememişler, yurtdışına da gitmek istemişler..
Demişler ki; gidelim süreci anlatalım..
Giderlerse, olsa olsa turistlik gezi olur.. Ötesine geçmez..
Niye mi?
Kime ne anlatacaklar? Bildikleri bir şey varsa önce bize anlatsınlar..