Peşmerge'nin geçişi ve tarihi gelişmeler!
Erhan Başyurt 01 Ocak 1970
29 Ekim’e resmi devlet törenleri değil ama Peşmerge’nin resmi izinle geçişi damga vurdu.
Mesut Barzani’nin başkanlığındaki Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (IKBY) bağlı Kürt askerler, füze, 155’lik toplar ve uçaksavarlarla Türkiye topraklarından Kobani’ye geçti.
Peşmerge konvoyu Habur’dan Suruç’a kadar sevgi gösterileri ve sloganlar arasından güçlükle ilerledi.
Zafer işaretleri yapıldı, zılgıtlar çekildi, havai fişekler atıldı…
50 yıl önce Baba Barzani Türkiye’de “istenmeyen adam”, 20 yıl öncesine kadar da Barzani ve Peşmergeler’i Irak’ta “terörist” muamelesi görüyorlardı.
Bölgede aktörler de stratejik gerçekler de dikkat çekici şekilde çok ciddi değişiyor.
Dengeleri değiştiren 4 gelişme
Bu aşamaya gelinmesinde ana etken, Irak’a yapılan uluslararası askeri müdahaleler, Kürt Bölgesel Yönetimi ve Peşmerge ordusu kurulmasına izin verilmesi oldu.
İkinci kritik gelişme, Kürdistan Yönetimi’nin petrol sahalarını Bağdat’a rağmen ihaleye vermesi ve zengin rezervlerini üretime geçirmesi ile yaşandı.
Üçüncü kırılma noktası, IKBY petrolünü dünyaya ulaştırmak için Bağdat’ın muhalefetine rağmen Türkiye’nin Yumurtalık’a boru hattı inşa etmesi...
IŞİD’in Musul’u ele geçirmesiyle Irak Ordusu’nun dağılması ve Peşmerge’nin tek kurşun atmadan Kerkük’ü teslim alması, dördüncü kritik gelişme oldu.
The New York Times, Kürt Yönetimi’nin zengin Kerkük petrollerini de dünyaya pazarlamak istediğini duyurdu.
Kerkük petrollerinin dünyaya pazarlanma güzergâhı da Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattı…
Kürdistan’ın sınırları çiziliyor
Irak’ta Kürt bölgesi bağımsız olacaksa, bunda Türkiye’nin rolü büyük olacak.
Ancak bu rolün bilinçli bir devlet stratejisi olmadığı açık...
Sadece “ticari” bakış açısıyla “çıkarlar” hesabı yapılıyor.
Peşmerge’nin Türkiye üzerinden Kobani’ye geçişi, değişen dengeler ışığında çok daha dikkat çekici hale geliyor.
Irak’ın en büyük ikinci şehri Musul’u da işgal eden IŞİD’e operasyon yapılmıyor ama Erbil’e ilerlemesi ve Kobani’yi işgal etmesi uluslararası güçler tarafından durduruluyor.
Sanki “zamanın ruhu” ya da “gizli bir el“ açıktan geleceğin bağımsız Kürdistanı’nın sınırlarını çiziyor.
Kürt bölgeleri yakınlaştıracak ve özerkleştirecek hamleler yapıyor.
Dış politikada “duvara dayanan” ve “tükenmişlik sendromu” yaşayan iktidar da bilinçsizce bu senaryonun hayata geçmesine yardım ediyor.
Gözünüzü açın! Gafil avlanmayın!
Çözüm sürecinde yapılan hatalar da bu kritik gelişmelere eklendiğinde ortaya ülkemiz için kaygı verici bir tablo çıkıyor.
PKK’nın üstlendiği Kandil, 29 Ekim’de “resmi geçit” yapan Peşmerge’nin kontrolünde.
Peşmerge’nin ağır silahlar götürdüğü PYD ise PKK’nın Suriye kolu.
200 bin nüfuslu Kobani 3 ülkeye bölünmüş Kürt bölgelerini, hükümetin hatalarıyla yakın tarihlerinde görülmemiş bir şekilde birleştirdi.
Ortadoğu ve yakın bölgemiz için tarihi günlere şahit oluyoruz.
Gözünüzü dört açın, yaşananları not alın, gafil avlanmayın!