Şehitler ölmez!
Yılmaz Özdil 01 Ocak 1970
Adıyla-soyadıyla gene böyle 21 yaşındaki bir başka Yunus Yılmaz, 2011 senesinde, gene böyle ekim ayında, gene böyle Hakkari’de şehit edilmişti.
*
O Yunus Yılmaz, Ankaralı’ydı.
Bu Yunus Yılmaz, Bingöllü.
*
O Yunus Yılmaz şehit edildiğinde, Recep Erdoğan başbakandı.
Bu Yunus Yılmaz şehit edildiğinde, Recep Erdoğan cumhurbaşkanı.
*
Ki, adıyla-soyadıyla adaşı Recep Erdoğan, 1992 senesinde, bizim Recep Erdoğan henüz il başkanıyken, gene böyle Hakkari’de şehit edilmişti!
*
Adıyla-soyadıyla bir başka Recep Erdoğan, 1995 senesinde bu sefer Batman’da bir daha şehit oldu, ki, bizim Recep Erdoğan o arada belediye başkanı olmuştu.
*
Şimdi diyeceksiniz ki, sadece Recep Erdoğan mı iki kere şehit oldu?
Hayır…
Hani dün demokrasi müzesi açan Süleyman Demirel var ya, işte o da şehitlik mertebesine iki kere ulaşmış devlet büyüklerimizdendir.
*
Adıyla-soyadıyla Süleyman Demirel, 1992 senesinde Bitlis’te şehit olurken, bizim Süleyman Demirel henüz başbakandı… Adıyla-soyadıyla bir başka Süleyman Demirel, 1995 senesinde Bingöl’de şehit olurken, bizim Süleyman Demirel cumhurbaşkanı olmuştu.
*
Demirel’den önce memleketi emanet ettiğimiz Mesut Yılmaz’ın adıyla-soyadıyla adaşı olan Mesut Yılmaz, 2007 senesinde Şırnak’ta şehit düşerken… Mesut Yılmaz’dan önce memleketi emanet ettiğimiz Yıldırım Akbulut’un adıyla-soyadıyla adaşı olan Yıldırım Akbulut, 2012 senesinde Tunceli’de şehit edildi.
*
Gerçi, bi kaç Mehmet’tir.
Fazla kafaya takmamak gerekir.
Ki, Hüseyin Çelik’in adıyla-soyadıyla adaşı olan Hüseyin Çelik de, 1993 senesinde Bingöl’de şehit edilmiştir zaten!
*
(Tabii sadece devlet büyüklerimiz şehitlik mertebesine ulaşmıyor, adıyla-soyadıyla müteahhitlerimiz de bu kutsal mertebeye ulaşmış durumda… Mesela, milletin orasına koyacağını ifade eden Mehmet Cengiz’in adıyla-soyadıyla adaşı olan Mehmet Cengiz, 1997 senesinde, Siirt Eruh’ta şehit edildi.)
*
TBMM Başkanımız Cemil Çiçek, son şehitlerimiz için taziye mesajı yayınladı, ki, adıyla-soyadıyla adaşı olan Cemil Çiçek de, 1990 senesinde Van’da şehit düşmüştü.
O zamanlar akp yoktu, bizim Cemil Çiçek anap’ın bakanıydı.
*
Neyse…
Her şehit cenazesinden sonra, devlet büyüklerimiz “şehitler ölmez” filan diyor ya.
Haklılar.
Ölmüyorlar.
*
Ölürse, çocuklar ölüyor.
Gerisi, adıyla soyadıyla, makamıyla mertebesiyle mis gibi yaşamaya devam ediyor.
