« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

17 Kas

2014

Hangi süreç, neyin müzakeresi?

Yavuz Baydar 01 Ocak 1970

Çözüm sürecine yeniden dönüş sağlandı tarzında rüzgar estirme gayretleri gözden kaçacak gibi değil.

Başta Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın son günlerde AKP ve MHP'nin milliyetçi tabanını yatıştırma amacıyla verdiği mesajlara bakılırsa, HDP/PKK çizgisi gerekli dersleri çıkarmış durumda.

Akdoğan son konuşmalarında, 28 ile yansıyan öfke dalgasını bir oyun gibi tarif etmeye gayret ediyor.

Milliyetçi tabana 'Gördüğünüz gibi onlara süreç devam edecekse bundan vazgeçme talebini kabul ettirdik' mesajını aktarmış oluyor.

Her lafın önünü arkasını iyice sorgulama gazeteciliği bu ülkede kalmadığı için, İngilizcede 'spin' denen 'dolduruş', gazetelerde kolayca 'tam yol ileri' gibi propaganda manşetlerine dönüşüyor.

Oysa ortada gaza basma gibi bir şey yok.

Ama 'gerilimi tırmandırmama' iradesi sevindirici.

Çünkü başta Kürtler halkın önemli çoğunluğu top, tüfek, bomba, çatışma, saldırı, operasyon, ölüm istemiyor.

Ne içeride ne de Suriye'de 'savaşma' konusunda.

Bu olumlu nabız, elimizdeki en somut veri.

Öte yandan, AKP ve HDP'den gelen açıklamalarda sadece yanıp sönen bir yeşil ışık var.
AKP sözcüsü Beşir Atalay 'güven tazelemek'ten söz ediyor.

HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da İmralı heyetinin 'kriz aşıldı' beyanı ardından, üzerinde baskı kurulduğunu hissettiren bir 'düzeltme' yapıyor, 'devam'a atıfta bulunarak:
“Türbülans tam anlamıyla geçti sayılmaz. Diyalog vardı ama tıkır tıkır işleyen bir müzakere yoktu. Bu gelişmelerle diyalog da koptu. Diyaloğun başlaması ve hızlı bir şekilde müzakereye geçmek lazım... Karşılıklı silahlı çatışmaya, ölümlere dönsün istemiyoruz. Çatışmalı günlere dönülmesin diye üzerimize düşeni yapacağız.”

İyi de, bundan sonra ne olacak?

'Süreç' nasıl seyredecek?

Bu kadar çok konuşan, yazan çizenlerin AKP tepesindeki birkaç kişi dışında bir fikri var mı?

Yok tabii.

Çünkü bu sürecin temel şiarları 'evelallah' ve 'durun bakalım hele bir, az daha bekleyin' üzerine kuruludur.

Araya 10.5 saatlik MGK toplantıları, TSK açıklamaları girmiştir.

Neresinden bakarsak bakalım, bu süreç, bir iktidarın mutlak güce erişmesinde üzerine en çok titrenen araç manzarası arz ediyor.

AKP'nin tepesinde iyi nabız tutan bir meslektaşımıza göre ise şarkı aynı: Kamu güvenliği esas alınacak, geri çekilme bahara kadar tamamlanacak ve hükümet İmralı HDP heyetini dilediği gibi değiştirecek.

Bunlar bize iki ipucu veriyor: Öcalan bir sonraki seçimlere kadar 'seçim asayişi' için sonuna kadar kullanılmak istenecek, seçimler sonrasındaki durumdan yeni vaziyetler çıkartılacak.

Kürt yönetimi ile güven sorunu oluştu

Milliyetçi oyların kaybedilmemesi için bir öyle bir böyle laflarla, asgari uzlaşma adımlarıyla, sadece 'ateşkesin devamı' üzerinden gelgitlerlezaman kazanılacak.

Peki, amaç nedir?

Bugünkü durum, üç-beş yıl öncesine benzemiyor. Kürt olgusu hızla bölgesel nitelik kazandı. ABD ve İran etkinliğini artırdı.

Ankara'nın Irak Kürt yönetimiyle arasında ciddi bir güven sorunu oluştu.

Bu karışık yeni durumda 'çözüm süreci' neyi ifade ediyor?

Kürt Siyasi Hareketi neyi müzakere edecek bundan sonra?

Hak ve özgürlükleri mi? Anayasal talepleri mi?

Yoksa, sadece Öcalan'ın 'koşullarını' mı?

Yolsuzluk suçlarını da içeren bir genel affı mı?

AKP'nin amacı, asayiş sorunu olmayan bir seçimle, anayasa referandumu asgari çoğunluğunu elde edip, şu anda yaşanan fiili başkanlık halini meşrulaştırmak.

Seçimler yaklaşırken, Türkiye artan bir hızla demokrasiden uzaklaşıyor.

Bunu hem Türk hem de Kürt sessiz çoğunluğu öylece seyrediyor.

Kürt Siyasi Hareketi AKP'nin 'kapkaç süreci' hakkında ne düşünüyor?

Türkiye toplumuna anlatacağı bir alternatif demokrasi hamlesi, hak ve özgürlük sıkıntıları büyüyen farklı kesimlerden insanlara vereceği bir güvence var mı?

Ziyaret -> Toplam : 125,27 M - Bugn : 24689

ulkucudunya@ulkucudunya.com