« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

17 Kas

2014

Vicdanlara sesleniş

Mehmet Kamış 01 Ocak 1970

AK Parti’de vicdan taşıyan herkese sesleniyorum. Yeni saraylar, yeni rezidanslar, yeni makam arabaları, yeni mobilyalar, yeni yeni danışmanlar sizi rahatsız etmiyor mu? İşçilerin ücretlerinden kesilerek oluşturulmuş işsizlik fonlarıyla yaptırılan görkemli binalar, kıdem tazminatı fonunda birikenlerle dikilen rezidanslar, hazineden yani beytülmalden debdebe için harcanan paralar, Anadolu’nun yoksulluğu ve zeytinlikleri üzerinde yükselen yeni Türkiye fotoğrafı, sizi hiç mi sarsmıyor?

Yasamanın-yürütmenin, yargının tek elde toplandığı, hatta tek kişiye bağlandığı bir yönetim biçiminin, birileri için değil ülkede yaşayan tepeden tırnağa herkes için büyük bir tehdit olduğunun farkında değil misiniz? Medyanın, gazetelerin, polisin, askerin, meclisin, yargının, mahkemelerin, televizyonların, üniversitelerin, madenlerin, yeraltı ve yerüstü bütün zenginliklerin, kupon arazilerin, sporun, futbolun sadece bir kişiye teslim edildiği bir Türkiye’nin nasıl bir ülke olduğunu göremiyor musunuz?

Her şeyinizi bir kişinin keyfine ve kararına bıraktığınız bir ülke sizin mutluluk rüyanız mı? Türkiye’nin fiilen antidemokratik ülkeye dönüşüyor olması sizin akıbetinizi garantiye alır mı dersiniz? Bugün size ihtiyacı olduğu için kendinizden emin olabilirsiniz, yarın ihtiyaç duymaz hale geldiğinde ne olacağını hiç düşünüyor musunuz?

Diyelim ki bu oligarklar Hizmet Hareketi’ni bitirdi, bütün yurtları, okulları kapattı, hakkından fazlasına asla tenezzül etmeyen, rüşvet yemeyen, yolsuzluk yapmayan, şiddetten yılan ve çıyandan kaçar gibi kaçan bu insanlardan kurtuldunuz. Başkası için yaşayan insanlar ülkenizde kalmadı, iyilikleri yeryüzüne yaymak için canhıraş gayret edenler diyelim ki ülkenizi terk etti. O zaman Türkiye çağdaş ve müreffeh bir ülke haline mi gelecek? Kendinize soruyor musunuz, ondan sonra Türkiye’yi ne bekliyor diye?

Aykırı düşünen, farklı yazan herkesin birer birer operasyona maruz kalması size süper devlet olmayı mı garanti ediyor? Sorumsuz, sorgusuz, tartışmasız bir yönetimle dünyaya ne vaat ediyorsunuz? Elinizdeki silah gücüyle mi dünya devleti olacaksınız, herkes silahlarınızdan korktuğu için mi size saygı duyacak?

Bu illüzyonun önünden Hizmet Hareketi’ni çıkartın ve nereye doğru hızla gittiğinize bir bakın! Türkiye rüya devlet haline mi geliyor? Her şeye tek kişi karar verdiğinde, devlet aile şirketine dönüştüğünde ülkedeki bütün problemler hallolmuş mu olacak? Böyle bir yönetim biçiminin hangi öğretiye, hangi evrensel kriterlere uygun olduğunu kendi kendinize soruyor musunuz? Hukukun değil gücün, hakkın değil kişisel tercihlerin söz sahibi olduğu bir ülke inanın önce sizi tehdit ediyor.

Üzerine paralel poşeti giydirilen şeyin içinde ne olduğunu hiç mi görmüyorsunuz? Bütün vicdan ehlinin, ‘tamam da her şey paralelle açıklanmaz’ diyen herkesin birer birer tasfiye edildiğini, devrimin kendi evlatlarını birer birer yediğini fark etmiyor musunuz? Bu ne büyük bir gaflettir.

İktidara gelirken hukukun üstünlüğü sözü vermiştiniz. Ama bugün üstünlerin hukukunu işletiyorsunuz. Her bulduğunuz mikrofona adalet ve şeffaflıktan bahsediyordunuz. Bugün sadece gücünüz konuşuyor. Meclis’te her önünüze gelen şeye el kaldırdıkça, bu güzelim ülkeye nasıl kıydığınıza dönüp bir bakın. Sizce çocuklarınıza bırakmak istediğiniz ülke Kuzey Kore’ye mi benziyor, İsviçre’ye mi?

Ziyaret -> Toplam : 125,25 M - Bugn : 10243

ulkucudunya@ulkucudunya.com