« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

01 Ara

2014

Havuz medyası çalkalanırken

Gültekin Avcı 01 Ocak 1970

Şam’ı ihya eden Mekhul eş-Şami, “hâkim olmaktansa boynumun vurulmasını tercih ederim” der.

Sebebi kazayla da olsa kul hakkına girme korkusudur.

Şehitlerin bile mesuliyetten kurtulamadığı kul hakkı bu.

Müslüman geçiniyorlar ya ondan söylüyorum bunları.

Ben de Müslümanım ama benim semalarımda hırsız kuşlar ve yolsuz akbabalar uçmaz.

Bize öğretilen dinin sokaklarında zulme, menfaate ve yolsuzluğa zağarlık yapılmaz.

Maverâ’ya bakan ufkumuzda suçsuz insanlara karalar çalınmaz, iftiralar uçurulmaz.

Oysa onlar yalan ve iftiralara türlü esvap giydirip, ülkeyi süratle dolaşsın diye kanatlar taktılar.

Ötelere götürmek için sırtlanacak ne korkunç bir yüktür Allah’ım?

Yüzlerce iftira ve yalanla milyonlarca kul hakkına giren havuz medyası “kovulan” isimlerle çalkalanıyor.

Oysa hukuk ve ahlakı bir kenara bırakıp bir yalan cumhuriyetinin surlarına sıva olmuşlardı.

Övüntü ile sövüntü arasında gidip gelen rakkas oldular.

Şahsiyetlerini yatırdıkları menfaat ve yalan çarkı onları da öğüttü sonunda.

Peki, estirdiğiniz bunca yalan rüzgârında ne kaldı elinize?

Bunca kıyıma değdi mi?

Belki birkaç dünyalık maddi servet yapmışsınızdır onu bilemem.

Ama hakka, hukuka, insanlığa ve ahlaka, bunca kıyıma değdi mi?

Hayat, onur ve itibarla bitirilmesi gereken en ağır vazifedir.

Ve babaların evlatlarına bırakacağı en büyük sermaye temiz ve itibarlı bir isimdir.
Geriye dönüp bakın.

Yalan ve iftiralarla işlediğiniz şahsiyet katliamları ve söndürdüğünüz ocaklar sizi iki cihanda takip edecek.

Menfaatlerle örülen tüm havuzlar, bir gün çöle dönmeye mahkûm.

Bir menfaat çetesi, sıradaki bir başka menfaatle tarumar olur gider.

Sanırım havuzdaki sarsıntı bundan kaynaklanıyor.

Havuzda bir başörtülü köşe yazarı, işlerine son verilen yöneticilere üzülürken şöyle sitem ediyor:

“Sessiz devrimi zor zamanda kaldıran insanlardı onlar, onurları korunmalıydı.”
Nice iftiralarla yüz binlerce insanın boynunu büktüren, Anayasa ve hukuku linç eden, demokrasiyi iğfal eden, İslam ve ahlakı yerle bir eden sessiz devrim…

Gazetecilikten ahlakı kovdunuz

Lakin her devrim kendi çocuklarını yer.

Gören gözler ve düşünen dimağlar ise sadece menfaat devrimini görüyor.

Ve Machiavelli’ye parmak ısırtacak seviyede nice insani değerin devrildiğini…

Marks politikadan ahlakı kovdu burjuva hastalığı diye.

AKP ve İslamcılar da dinden ahlakı kovdu, menfaatlerine aykırı diye.

Sizler de gazetecilikten ahlakı kovdunuz ihtiraslarınıza ters diye.

Ahlaksız bir din ve dinsiz bir ahlak olmaz, olmamıştır hiçbir zaman.

Lakin siyasal iktidar ve yalan havuzuna baktıkça utançla yutkunuyorsunuz.

İftira ettiğiniz polis şefinin ölen eşi ve dünya yüzü görmeden toprakla buluşan yavrusunun ahı nasıl çıkar iki cihanda?

Bir tek bu bile yeter insanın iki cihanını karartmaya.

Ziyaret -> Toplam : 125,23 M - Bugn : 119486

ulkucudunya@ulkucudunya.com