« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

22 Ara

2014

Meğer hepsi oradaymış!

Abdullah Abdulkadiroğlu 01 Ocak 1970

Aylardır “elimizde belgeleri var” diye akla hayale gelmedik iftiralar attıkları hizmet camiasıyla ilgili sonunda delil olarak 5 yıl önceki bir televizyon dizisinin bir iki repliğini millete yutturmaya çalışıyorlar.

Sonra da diyorlar ki bu operasyon gazetecilik veya basın yayın faaliyeti sebebiyle yapılmadı.

O zaman niye sorgudaki insanlara “bu yazıyı niye yazdın, bu diziyi niye çektin, bu senaryo ne” diye soruluyor ?

Bu bal gibi basın yayın ve gazetecilik sebebiyle yapılmış bir operasyondur.

Bunun böyle olmadığını akıllarınca ispatlamak için de, 2010 yılında kendilerine operasyon yapılan Tahşiyeciler adında kimsenin bilip tanımadığı bir grubun, cemaat hakkındaki “bize kumpas kurdular” diye yaptığı suç duyurusunu delil gösteriyorlar.

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın itirafına göre o suç duyurusu da Ağustos 2014’de bu grup aranarak kendilerine yaptırılmış. Erdoğan’ın “bir proje üzerinde çalışıyoruz bitsin, Sulh Ceza Hakimlikleri bu işleri halledecek” dediği işte o Sulh Ceza Hakimliklerinin kurulmasından sonra yani.

Anlaşılan bir yerlerde cemaate açıkça bir komplo üretilmiş ve şahıslara suç duyurusunda bulundurularak harekete geçilmiş.

Neymiş.. Güya 2010‘un Ocak ayında El Kaide’ye yapılan bir operasyonda gözaltına alınan bu Tahşiyeci grubun elemanlarına Hizmet Hareketi kumpas kurmuş.

Neresinden baksanız saçma sapan bir iddia.

Üstelik cemaate yaptıkları suçlamaların tutarlı bir tarafı da yok.

Gelin o tarihe gidelim.

Sene 2009.. Aylardan Nisan.. ABD Başkanı Obama Ankara’ya geliyor.

Ortak konuların başında terörle mücadele var.

Türkiye Pkk’dan, ABD El-Kaide’den dertli.

Yine Sene 2009.. Aylardan Aralık.. Dönemin Başbakanı Erdoğan ABD’ye gidiyor.

Ortak konuların başında terörle mücadele var.

ABD ile stratejik ortaklıktan model ortaklığa geçiliyor.

ABD Pkk’ya karşı yaptırım uygulayacak, Türkiye de El-Kaide’ye göz açtırmayacak.

Nisan’da Obama’nın Türkiye’ye gelmesiyle Türkiye’nin El-Kaide’ye karşı başlattığı izleme ve takipler artırılıyor. Terörle mücadele birimleri teyakkuzda.

Erdoğan’ın ABD ziyaretiyle Türkiye’nin en önemli gündemlerinden biri El-Kaideyle mücadele oluyor.

Zaten 2003’de El Kaide’nin HSBC ve Sinagog saldırılarında onlarca insan ölmüş.

Yani bu bir hükümet politikası.

2010’da peşpeşe El Kaide operasyonları başlıyor.

Bunlardan biri de işte bu Tahşiyeciler isimli grubun lideri ve bazı üyelerinin de aralarında bulunduğu operasyon.

Üstelik bu grubun lideri o yıllarda asmaktan, kesmekten, silahtan, füzeden, kılıçtan falan bahsediyor, El Kaide Liderini övüyor. Sonradan ortaya çıktığına göre bu şahıs 2008’den itibaren de emniyetin takibindeymiş.

Hocaefendi 2009’da sohbetinde tahşiye demiş, Samanyolu dizi senaryosunda, Zaman Gazetesi köşe yazısında tahşiye demiş, sonra polis buradan hareketle operasyon yapmış..

Geçin bunları..

Eğer Tahşiyecilere bir kumpas kurulduysa ABD ile model ortaklık çerçevesinde El Kaide ve uzantılı gruplarla mücadeleye başlayan bizzat dönemin hükümeti bu kumpası kurmuştur.

Dönemin Başbakanı Erdoğan bugün Cumhurbaşkanı,

Dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu bugün Başbakan,

Dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay bugün Akp Sözcüsü.

Dönemin İstanbul Valisi Akp’nin eski İçişleri Bakanı ve şu an milletvekili.

Dönemin Emniyet Genel Müdürü bugün Akp milletvekili.

Bu isimlerin bilgisi ve yetkisi dışında hiç kimse ABD ile yapılan terörle mücadele işbirliğine yön veremez. Hiç kimse kafasına göre iş yapamaz.

Yani Erdoğan’ın tabiriyle “hepsi oradaymış.”

Dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler grubun yakalanmasıyla ilgili açıklama yaparken aynen şu ifadeleri kullanıyor:

“Radikal dini motifli bir terör örgütüne, yani El Kaide terör örgütüne yönelik bir operasyon gerçekleştirdi. Yakalanan örgüt mensuplarının bir kısmının legal ve illegal yollarla yurt dışından çıkarak, cihat bölgeleri olarak bilinen yerlerde kaldıkları, cihat bölgelerine gönderilecek örgüt mensuplarına eğitim amacıyla ormanlık alanlarda askeri eğitim yaptırdıkları, operasyonda yakalanan bir kısım örgüt üyelerinin de El Kaide'nin Avrupa Türkiye ve Suriye sorumlusu olarak bilinen Loui Sakka isimli şahısla ve daha önce de 15 -20 Kasım 2003'deki bombalama olaylarına karışarak sonradan Irak'ta öldüğü anlaşılan Habib Aktaş ile da ilgili oldukları tespit edilmiştir.”

Bu açıklamalardan sonra varsa ortada bu Tahşiyeci gruba kurulmuş kumpas dönüp aynaya bakın.

Ayrıca bu insanlara böyle bir kumpas kurulmuştu da 5 yıldır aklınız neredeydi ?

Yine ayrıca; güya Nur cemaatinin bir kolu olduğu iddia edilen bu grup Hizmet Hareketini eleştirdiği için Hizmet onu yok etmek istemiş.

Dünyanın 200 ülkesinde binlerce eğitim kurumu, milyonlarca seveni olan Hizmet Hareketi, kim oldukları, ne oldukları belli olmayan birkaç yüz kişi kendilerini eleştiriyor diye bunu kafasına takmaz.

Hepsinden de öte bütün yukarıdaki saydıklarımızı bir kenara koyun ve biraz mantığınızı kullanarak düşünün.

Madem polis cemaatten ve cemaat polise Tahşiyeci operasyonu yaptıracak, niye bu operasyonu Tahşiyecilere doğrudan yaptırmadı da, önce Fethullah Gülen Hocaefendi konuştu, sonra gazetede yazıldı, sonra dizi senaryosuna ilave edildi, sonra o dizi çekildi, sonra televizyonda yayınlandı, sonra polis bundan kendine vazife çıkardı ve sonra bu 100-200 kişilik gruba operasyon yapıldı ?

Bu kadar zahmete girmeye, kulağı öbür taraftan göstermeye gerek var mı ?

Üstelik mesele bu kadar dolandırılırken hiçbir Allah’ın kulu da “niye biz bu işi direkt yapmıyoruz” demedi.

Bu Tahşiye saçmalığının medyaya operasyonu perdelemek için bahane gösterilmesi gerçekten komik.

Bu tezgahı kuranların zeka seviyesi bu komediye uygun olabilir ama bizim değil.

Bunları geçeceksiniz.

Asıl şimdi Hizmet’e kurulan bir kumpas var ve bu suçüstü oldu.

Ziyaret -> Toplam : 125,26 M - Bugn : 18965

ulkucudunya@ulkucudunya.com