« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

29 Ara

2014

Ruhi Kılıçkıran – Kutlu Davanın İlk Şehidi – 4 0cak 1968

01 Ocak 1970

Öğrenci hareketlerinin en yoğun olduğu yılların başında gelmektedir 1968 yılı.
Üniversiteler kandırılmış gençlerle doludur. Bir çoğu Moskova’nın bayrağını sallamaktadır. Lenine Staline Maoya Marksa sevgiyle bağlı bu gençler üniversitelerde neredeyse eğitimi durdurma seviyesine gelmiştir. Ülke üniversiteleri izlemektedir.
Türk Bayrağına saldırılmakta Atatürk büstüne el uzatma küstahlığını gösteren o zamanın Komünistleri şimdilerin Liberalist artıkları huzuru bozmakta düzeni sarsmaktadırlar. Türk bayrağına el uzatan bu küstahların bileğine bir pençe yapışır.
Bu çelikten pençe Türk Bozkurtlarının pençesidir.
Atilla Han’ı, Bilge Kağan’ı, Alparslan’ı, Osman Bey’i, Fatih’i, Yavuzu ve nihayetinde Mustafa Kemal Atatürk’ü kendilerine bayrak edinen Başbuğ Alparslan Türkeş’in rahle-i tedrisatından geçen bu Türk Ülkücüleri bayrağına dinine devletine küfredenlerin karşısında bayrak olmuşlardır. Karşılarında çelikten bu duvarı görenler, yedi düveli karşısına alıp Kurtuluş Savaşı verilerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devletini SSCB isimli bir Komünist düzenin paryası durumuna getirmek istemektedirler.
SSCB de hayali olan sıcak denizlere açılma projesini gerçekleştirecektir. Türk Ülkücüleri oyunu bozmuştur. Kurdukları tezgahları bozulan komünist artıkları artık ellerine silahı almışlardır. Evlerinden barklarından yüksek öğrenim için ayrılan bu gençler gittikleri şehirde öğrencilik yerine şehir eşkiyalığına başlamışlardır. Ülkücülerin üzerine çevirdikleri kızıl ve kalleş namluları ile Ülkücüleri şehit etmektedirler. İlk şehidin adı da Ruhi KILIÇKIRAN’dır.
1946 yılında Osmaniye’nin Raziyeler köyünde dünyaya gelen Ruhi KILIÇKIRAN, 1966 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanarak Ankara’ya gelmiş ve namı Site Yurdu’na yerleşmiştir. 1968 yılında Ankara’nın soğuk kış gününde Ramazan- ı Şerifte niyetli ağızdır Ruhi KILIÇKIRAN. İftar vaktinden sonra yurt kantinine gelen komünist artıkları Allah’a, kitaba küfretmeye başlamıştır. Karşılarında Ruhi Kılıçkıran, çelikten bir duvar olmuştur. Ramazan günü Allah’a kitaba küfreden bu Moskof aşığı kendini bilmezler ayyaşlıktan zor ayakta durmakta ve bir yandan da küfürler savurmaktadırlar. Tahammül edilir gibi değildir. Karşılarında bu aslanın duruşunu görenler silahlarına sarılmıştır. Sıkılan mermiler onun bedeninde milletin mukaddesatına sıkılmış ve o kelime-i şehadet ile son nefesini vermiştir. Ailesinden helallik alıp Çukurova’dan Ankara’ya gelen Kılıçkıran devletin yurdunda milletin mukaddesatına hakaret edenler tarafından kurşunlanmıştır. Elindeki kalemi Ruhi’nin kanları arasında kalmıştır. Bir yanda defteri kitabı kalmıştır.
Çukurovanın güneşinde yanmış teniyle Ruhi Kılıçkıran ne demişti de şehit edilmişti?
Türkiye Cumhuriyeti Bölünmez Bir Bütündür…
Bu devletin bayrağı Ay yıldızlı Albayraktır…
Ezan Dinmez Bayrak İnmez…
Kızıl Moskofun uşakları cin çarpmışa dönerler. Kendileri halkların kardeşliği için mücadele eder. Romantiktirler J harfinden de orak çekiç yaparlar. Bu karşılarındaki faşist düzenin adamıdır. Ağzı alkol kokanlar silahlarına sarılır hemen refleks olarak. Kurşunlar yağar bu Ülkü Devinin üzerine…
Ankara soğuktur. Yerler buz… Öğrenci kantininde yere serilir boylu boyunca bu Ülkü Devi… Çukurovanın Kürşad Yürekli yiğidi Ruhi KILIÇKIRAN son nefesini vermektedir. Ağzından zor dökülür cümleler. Vatan der, bayrak der, ve ardından Eşhedü Enla İlahe İllallah ve Eşhedü Enne Muhammeden Abduhu Ve Rasuluhü….
Yerde bir cansız beden… Ruhi KILIÇKIRAN Hakka yürümüştür. 4 Ocak 1968…
Bayrak olur Kılıçkıran…
ŞEHİDİMİZİN RUHU ŞAD MEKÂNI CENNET OLSUN…

Ziyaret -> Toplam : 125,28 M - Bugn : 35239

ulkucudunya@ulkucudunya.com