Başbakan ekonomide aldatıyor...
ESFENDER KORKMAZ 29 Ocak 2008
DÜNYA borsalarında son iki günde yaşanan şok düşüşler, ABD' yi heyecanlandırdı. ABD Merkez Bankası FED, faizlerde 0.75 puan indirim yaptı. Yüzde 4.5 olan faiz oranları yüzde 3.5 oldu.
ABD'de mortgage krizi devam ediyor. Citigroup ve Merrill Lynch iflasın eşiğine geldi. Bunları kurtarmak için çeşitli fonlardan 21 milyar dolar yatırıldı.
Üç gündür dünya borsalarında şok düşüşler oluyor... Bizde İMKB ilk gün 6.4 oranında ikinci gün 2.09 oranında dün de bu satırların yazıldığı 15.20 sularında ise yüzde 3.5 oranında düştü.
Buna rağmen Başbakan bu şokları önemsiz görüyor.
Başbakan dünyada ve Türkiye de olanlardan habersiz görünüyor.
Dünyada neler oluyor?
1) Küreselleşme uluslararası sermayenin istediği boyuta ulaştı. Dünya bir köy kadar birbirine yakın oldu. Ekonomik genişleme ve büyüme de global oldu. Şimdi ise sermaye piyasasında ortaya çıkan şoklar da aynı şekilde global nitelikte oluyor.
Bunun içindir ki dünya borsalarındaki şok düşüşler, şimdiye kadar yaşananlardan farklıdır. 2000 yılından bu güne kadar dünyada 6 kriz oldu. Bu krizler bölgelerde ve kıtalarda farklı etki yaptı. Hatta şimdi devam eden mortgage krizi de öncelikle ve daha çok ABD, Almanya ve İngiltere'de etkili oluyor.
Dünyada oluşan fonlar, reel sektörü temsil etmekten uzaklaştı.
Hedge fonlara (SWF) köpekbalığı fonlar deniliyor. Çünkü dünyada serbestçe dolaşan bu fonlar, hızla girip -çıktığı ülkelerin makro dengelerini de alt-üst ediyor. Hatta Bazı hedge fonları siyasi amaçla da hareket etmeye başladılar.
Ekonomide küreselleşmenin ortaya çıkardığı dengesizliklerin bir yerde düzelmesi kaçınılmaz oluyor. Bu düzelme şok dalgalar şeklinde oluyor.
Türkiye'de neler oluyor?
DÜNYA konjonktüründeki bu şok hareketlerden en fazla etkilenen ülkelerden birisi Türkiye oldu.
Bunun ekonomik ve siyasi nedenleri var.
Ekonomik neden, Türkiye ekonomisinin aşırı kırılgan olmasıdır. Yüksek dış açıklar, yüksek dış borç stoku, sıcak para ve Borsa'daki aşırı şişme, ekonomiyi aşırı kırılgan yapmıştır.
Siyasi nedeni ise Başbakan'ın gösterdiği yönetim zafiyetidir. Çünkü Başbakan, türbanı tırmandırdıkça, Yargıtay Başsavcısına, Danıştay Başkanına, rektörlere olmayacak kelamları dile getirdikçe, piyasalar olumsuz etkileniyor. Risk alma eğilimi düşüyor. Yatırım eğilimi azalıyor.
Başbakan ne diyor?
BAŞBAKAN, "Öncekilerde olduğu gibi bu dalgalanmadan da en az etkiyle çıkmayı başaracaktır." diye konuşuyor.
Gerçekte ise son üç günde yaşanan şok düşüşler içinde İMKB en fazla düşen borsalar içinde yer alıyor. 2006 Mayıs ve Haziran aylarında ortaya çıkan dalgalanmadan da yine en fazla etkilenen ülke Türkiye oldu. Dalgalanma nedeniyle İMKB en fazla düşen borsalar arasında yer aldı. Merkez Bankası sıcak para kaçmasın diye gecelik faizleri 4 puan birden artırdı.
Yüksek faiz sonucu özel sektörün dış borcu 140 milyar dolara çıktı. 2007 yılında yatırım hacmi daraldı. Hazine daha çok reel faiz ödedi. Öğle görünüyor ki Başbakan gerçeklerle ters olduğu halde bu söylediklerine önce kendisi de inanıyor... Aksi halde göstergelere rağmen bu kadar kesin konuşmaz.