Mercedes'i olanlar ve olmasını isteyenler için...
Nuh GÖNÜLTAŞ 06 Şubat 2008
Allaha şükür, lüks sınıf Mercedes'im yok. Orta sınıf bir araç bizi İstanbul caddelerinde dolaştırmaya yetiyor.
Dolayısı ile lüks sınıf bir Mercedes'in bana verebileceği faydalardan da zararlardan da uzağım!
Şimdi Lüks sınıf Mercedes marka otosu olanlar için ibretli, gerçek hayattan alınma bir hikayem var:
Hükümetin önemli isimlerinden birisinin oğlu ve arkadaşları bir kamu bankasının genel müdürüne ait bir Mercedes ile İstanbul'da geziye çıkıyorlar.
Gençlerin babaları oldukça nüfuzlu kişiler İstanbul Anadolu yakasından E-5 üzerinden Tekirdağ'a doğru yola çıktılar.
Silivri'yi geçtikten sonra hava da kararmaya başladı, bu yüzden dönmek istediler. O sırada gençlerden birisi biraz rahatsızlanır.
Otomobili kenara çekip rahatsızlanan arkadaşının biraz temiz hava alması araçtan inerler ve arazide biraz yürürler.
O sırada arabayı kullanan genç anahtarı düşürdüğünü fark eder. Aracın yanına döndüklerinde aracı açamazlar.
Bu arada aracın bütün güvenlik sistemi harekete geçmiş ve araç balyozlu müdahale dışında müdahaleye izin vermemektedir.
Arama tarama işlemini sürdürürler ama anahtarı bulamazlar.
Cep telefonları ile yardım isterler ancak İstanbul'daki hiçbir servis kendilerine yardımcı olmaz. Mercedes'in İstanbul Temsilcisi'ne ulaşırlar. Temsilci kendilerine yardım edebileceğini söyler:
Gençlere Mercedes'in sahibi hakkında bilgiler soran temsilciye bu bilgiler verilir.
Araçla ilgili bilgiler verilir. Bu arada temsilci diğer telefonla da Almanya ile görüşür. Çok önemli bir müşterileri olduğu bilgisini verir.
Sonra gençlere döner ve şu anda bulunduğunuz yerden arabanın en son park ettiği yere ne kadar sürede gidebileceklerini sorar.
-2 saat 10 dakika.
Bundan sonra Almanya'dan gelen talimatlar şöyledir:
Sürücü otomobilin yanına gelsin. Beş saniye sonra önce otomobilin kabin lambası kendiliğinden yanar. Ardından park lambaları. Sonra motor çalışır. Bundan sonra kapı kilitleri açılır.
Sürücü otomobile binsin. Direksiyon kilitlidir. 30 saniye kadar sonra direksiyon kilidi de açılır. Telefondan gelen son talimat şöyledir:
"Aracın en son park edildiği yere ulaşması için size 2 saat 20 dakika izin verildi. Araç 2 saat 20 dakika sonra yeniden stop ettirilecek ve kapıları kilitlenerek emniyet altına alınacak. Geçmiş olsun, iyi yolculuklar.
Verilen süre içinde İstanbul'a dönerler. Araç bir müddet sonra çalışmasını durdurup kapıları kilitler. Ertesi gün de araç sahibine yeni anahtarı gönderilir.
Lüks sınıf Mercedes veya lüks sınıf başka marka araç kullanan kişilerin bir kısmı bu türlü uzaktan müdahalelerle araçlarına komut verilebildiğini biliyor olabilir. Ama benim tahminim bu tür araç sahiplerinin çoğu araçlarına uzaktan her türlü müdahalenin yapılabildiğinden bihaberdir.
Eğer Mercedes firması bu türlü bir sisteme sahipse dilediği aracı dilediği yerde durdurup dilediği sistemini kullanılamaz hale getirebilir. Ki teknik olarak da bu türlü müdahaleler ulaşılan teknolojik seviye sayesinde mümkündür.
Mesela araç hızla giderken frenleri boşa çıkarabilir. Ya da araç hızla giderken direksiyonu kilitleyebilir, ya da sizi isterse aracın içinde hapsedebilir.
İnsanlar zenginleştikçe daha lüks sınıf araçlara meylediyorlar. Dolayısıyla zenginledikçe hayatlarının bazı kontrollerini de büyük firmalara bilerek ya da bilmeden bırakıyorlar.
Kontrolünüzü biri firmaya vermek aynı zamanda o firmaya sızabilen ya da o firma ile işbirliği yapan mesela o devletin istihbarat örgütlerine vermek anlamına da gelir.
Umarım, bu tür araçları olanlara faydalı bir yazı olmuştur!