AKP, Bayraktar için “özel önlem” aldı..
Ahmet Takan 01 Ocak 1970
Sözde Osmanlı’nın kaçak sarayında yarın büyük tantana var.. Recep Erdoğan, Bakanlar Kurulu’na başkanlık edecek. Ahmet Davutoğlu’nun zoraki katılacağı toplantı öncesinde iktidar içinde kaynayan kazanın son fotoğrafını sizlere gösterilim istedik. Vezirler arasında sadrazamlık kavgası had safhaya yükseldi. Ha!.. AKP’de bir de “Başkan yardımcılığı” kavgası başladı..
İşte son durum;
AHMET DAVUTOĞLU: Atanmış bir Başbakan olarak gireceği 2015 seçimlerinden başarıyla çıkamaması halinde başına geleceklerin farkında. Bir taraftan sürekli olarak saray’dan gelen kanun düzenlemelerini Meclis’e sevkle meşgulken diğer taraftan ise dibe vuran “Stratejik Derinliği” yeniden inşa etme gayreti içinde. Kendisine parti içinden yakıştırılan lakaplardan son derece rahatsız olan Davutoğlu, enerjisinin önemli bir bölümünü karşı hamleleri savuşturmakla harcıyor... Rakiplerine göre tek artısı ’Hoca’olması olan Davutoğlu, teşkilatların ve Bakanlıkların yönetimine müdahale edememesi de ayrı bir sorun teşkil ediyor.
BİNALİ YILDIRIM: Erdoğan’ın kaçak saray ile birlikte oluşturduğu sözde başkanlık sisteminin sözde başkan yardımcılığına soyunan Binali Yıldırım ise ihaleler üzerine kurulu Hükümet’in yönetiminde bu alandaki tecrübesiyle yeniden söz sahibi oldu. Binali Yıldırım, 2015 seçimi sonrasının en güçlü başkan yardımcısı adayı olarak yerini aldı.
BÜLENT ARINÇ: Davutoğlu’nun oluşturacağı siyasi boşluğu konuşmalarıyla gidereceği hesaplanan partinin ak saçlısı Arınç, Erdoğan’ın tüm zılgıtlarına rağmen partiden kopmama “erdemini” göstererek seçim sonrası başkan yardımcılığına göz kırpıyor. “Yeni yetme” Yalçın Akdoğan ve Efkan Ala’nın salvolarından oldukça rahatsız olan Arınç, sürekli partiyi nasıl kurduklarını anlatarak bunlar karşısında üstünlük sağlamaya çalışıyor.
YALÇIN AKDOĞAN - EFKAN ALA: Hükümet içinde saray kanadını en güçlü şekilde temsil eden ekip. Sürekli olarak bıyık altından “sizin üç döneminiz var, gidicisiniz” imalarıyla partinin ağır toplarının canlarını sıkan bir ekip. Her türlü parti devleti operasyonuna imza atıyorlar. Saray’ın “atıl kurt” larını oluşturan bu ikilinin, attıkları imzalardan sıkıntılı olan çok ama sesini çıkarabilen yok.. Davutoğlu’nun kabinesinde “gölge başbakan” gibi faaliyet gösteren bu ikilinin kendi aralarında da ciddi bir rol kavgası yaşanıyor. Yalçın Akdoğan, parti diliyle Efkan Ala’yı bastırmaya çalışırken Ala ise Valilikten gelen tecrübesiyle işleri hallediyor.
MEHMET ALİ ŞAHİN - NUMAN KURTULMUŞ: Partinin İstanbul Fatih kanadını temsil eden bu ikili gerçek milli görüşçü iddiasıyla elbette bir gün partinin kendilerine kalacağı hesabını yapıyor. Daha önce bir araya gelmekte zorlanan bu ikili, Süleyman Soylu’nun atbaşı gitmesi üzerine kaynaşmaya başladı. Birlikte hareket etme kararı alan bu ikiliden Kurtulmuş, Davutoğlu sonrası kendisini aday olarak görürken, Mehmet Ali Şahin ise akil bir adam olarak başkan yardımcısı olmak istiyor.
SÜLEYMAN SOYLU - MUSTAFA ŞENTOP: Partiye sonradan dahil olmalarına rağmen kısa zamanda yükselen bu ikili, şu anda tüm teşkilatlara hakim oldu. Soylu, partinin ak saçlılarını teşkilatlara davet ettirmezken, Şentop ise parti merkezinden bu isimleri uzak tutmaya çalışıyor. Soylu, hırsıyla kısa zamanda teşkilatları kendine göre dizayn ederken, Şentop ise tam bağlılığıyla Saray’ın gözüne girmiş durumda. Soylu, 2015 seçimlerinde elde edilecek olası bir zafer sonrası gözünü kabine’nin siyasi işlerine bakan Başbakan Yardımcılığı’na yani Arınç’ın boşaltacağı kontenjana dikerken, Şentop ise hesaplarını tamamen Adalet Bakanlığı üzerine kuruyor.
ALİ BABACAN - MEHMET ŞİMŞEK: Çok uzun süre, birlikte, ekonomiyi yürüten bu ikili saray tarafından bürokratlarının bir bir budanması üzerine kara kara düşünmeye başladı. Mehmet Şimşek’in Bakanlıkta yalnızlaşmamak için saray’a yakın isimlerle çalışmaya razı olması Ali Babacan’ın kendisinden uzaklaşmaya başlamasına neden oldu. Bu aralar ikili arasında eskiye nazaran güçlü bir ittifak yok. Şimşek, Babacan’dan daha çok saray’a kulak kesildi. Şimşek, ara sıra Numan Kurtulmuş ile de istişarelerde bulunuyor.
BEŞİR ATALAY: Davutoğlu’nun tek destekçisi gibi görünse de saray’ın hışmına uğramamak için Yalçın Akdoğan ve Efkan Ala’nın akıl hocalığını yapıyor. Partide sürekli olarak Bülent Arınç, Taner Yıldız, Faruk Çelik, Hayati Yazıcı gibi isimlerin “artık olmaması gerektiğini” dile getiren Atalay, kendisiyle ilgili olarak ise “ne görev verilirse yaparım” sözleriyle kalıcı olmak istediğini söylüyor. “Bu partiye her zaman bir ağabey lazım ancak bu Arınç olmaz” diyen Atalay, sözde çözüm sürecindeki yine sözde başarısıyla kalıcı olmak istiyor. HDP heyetine, sürekli olarak Başbakan ve Erdoğan’ın adamlarıyla yaptıkları görüşmelerde, “Beşir Atalay çözümü bu noktaya taşıdı” demelerini arzu ederek partideki gücünü korumaya çalışıyor. Başkan yardımcılığı isteyenlerin başında geliyor.
TANER YILDIZ - FARUK ÇELİK - HAYATİ YAZICI: Partide işlerin yanlış gittiğinden dem vuran bu ekip, üçüncü dönem vekillerle bir araya gelerek partinin geleceği hakkında görüşmeler yapıyorlar.
AKP kulislerinden son not;
Meclis Genel Kurulu’nda, Salı günü, eski 4 Bakan hakkında yapılması beklenen Yüce Divan oylaması için AKP, Erdoğan Bayraktar’a “özel önlem” aldı.
Yapabileceği zamansız açıklamalarla hükümeti zor durumda bırakmasından korkulan Erdoğan Bayraktar’ın “ulu orta konuşmaması” için parti yönetimi sıkı markaj yapıyor. Devamlı yanına Mehmet Ali Şahin gibi partinin ağır toplarından biri verilen Bayraktar’ın Trabzon ve İstanbul’a gidişi de izne bağlandı. Ayrıca, AKP yönetimi Bayraktar’ın gönlünü hoş etme yarışı içerisinde. Bildiklerini genel seçimlere kadar anlatmaması için el üstünde tutulan Bayraktar’a “en değerli vekil” yakıştırması yapılıyor.