« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

19 Oca

2015

Necdet Bey’e mektubumdur!

Emin Çölaşan 01 Ocak 1970

Çok sayın, muhterem ve değerli Necdet Bey, bildiğiniz gibi size bazen buradan açık mektup yazarım. Siz de okurken kızar, belki bana içinizden veya komutanların yanında küfredersiniz.
Olsun varsın, ben yazmaya devam, siz kızmaya!
Ama mektuplarımda yalan ve yanlış olmadığını çok iyi bilirsiniz.
Sayın beyefendi, bugünkü mektubumu okurken ne yapacağınızı ve ne diyeceğinizi bilemem. Ama Genelkurmay Başkanı olarak size bazı söyleyeceklerim var:
Vatanın bütünlüğü elden gitmek üzere.
Bizim sıradan vatandaş olarak gördüklerimizi sizin görmemiş olmanız mümkün değil.
Ama hiçbir tepki göstermiyorsunuz.
Güneydoğu’da askeri kışlasına çektiniz, burnunun dibinde olanlara bile karışmıyor.
Garnizonlarda bayrağımız indiriliyor, askerimize hakaretler yağıyor, Apo posterleri ve Kürdistan pankartları açılıyor, sizin derdiniz değil!
Kürtçü partinin başkanı konuştu:
“Dananın kuyruğu yakında kopacak ama dana bizde kalacak!”
Eh ne yapalım, biz de Türk Milleti olarak kuyruğu ile yetinmeyi öğreniriz!
Hükümetiniz Kürtçü parti ve Apo ile pazarlık masalarına oturuyor. Müzakereleri iki paralık bir terörist İmralı’dan yönetiyor.
Kürtçü kesim artık açıkça federasyon istiyor, özerklik ve yıllar önce Tayyip’in önerdiği eyalet sistemine geçilmesi için bastırıyor.
Necdet Bey, dananın esas kuyruğu Haziran 2015 seçimleri sonrasında kopacak da, bakalım nasıl olacak.
Aman siz seyretmekle yetinin!
* * * *
Sayın ve muhterem Necdet Bey, şimdi gelelim biraz daha güncel olaylara… Son Milli Güvenlik Kurulu toplantısını kaçak sarayda padişah Tayyip’in başkanlığında yaptınız.
Çankaya’daki büyük toplantı salonunda tam da -padişahın arkasında- Atatürk’ün büyük bir resmi asılı dururdu.
Kaçak saraydaki ilk toplantınızda bu fotoğraf kaldırılmıştı ve duvar boş duruyordu.
Benim bildiğim gelmiş geçmiş bütün Genelkurmay Başkanları ve Kuvvet Komutanları, bu olaya sesli veya sessiz tepki koyar ve Tayyip’i uyarırdı.
Sizler orada tapu müdürü değil, koskoca bir ordunun başındaki kişiler olarak bulunuyorsunuz.
Yazıklar olsun ki birinizin bile tepki gösterdiğini duymadık.
* * * *
Şimdi bütün bu suskunluğunuzu “Dalgınlığınıza (!)” verelim ve öbür güncel konuya geçelim.
Sayın ve muhterem beyefendi, Tayyip son günlerde iki ayrı işleme imza attı.
İlki, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ı kaçak sarayın içinde acayip biçimde giydirilmiş askerlerle karşıladı.
İkincisine dün tanık olduk. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev’i de aynı biçimde, bu kez sarayın bahçesinde karşıladı.
Eski köye yeni adetler getirmeye çalışıyor.
Necdet Bey, müsamere oyuncusu rolü biçilen o askerler doğrudan size bağlı Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın Mehmetçikleri.
Ne sahnelerdi ama!..
Kavuklar, sarıklar, börkler, teneke ve plastik miğferler, cübbeler, bornozlar, hilkat garibesi komik giysiler…
Ellerinde kılıçlar, kalkanlar, sopalar, mızraklar…
Takma bıyıklar, dudak üstlerine boyanmış pala bıyıklar…
Nedir bunlar yahu!..
Bu askerler ve giysiler şimdiye kadar kurmuş ve sonra batırmış olduğumuz 16 Türk Devleti’ni simgeliyormuş!
Sarayda acaba ortaokul müsameresi mi var?..Tiyatro veya operet mi sergileniyor?
Dizi çekimi mi yapılacak?
Bir şaklabanlık ki sormayın gitsin.
Neler oluyor muhterem beyefendi?!
* * * *
Necdet Bey, bu yapılanlar tepki toplayınca AKP, hükümet ve saraydan fısıltılar geldi:
“Böyle yapılmasını Genelkurmay istedi.”
O acayip giysilerin terzilik görevini de Muhafız Alayı yapmış.
Eğer doğruysa, kusura bakmayın ama yazıklar olsun size.
* * * *
Beyefendi, size esas sormak istediğim sorular şunlar:
Dün sarayda İlham Aliev karşılanırken sizin Muhafız Alayı bandosu Tayyip’in cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kullandığı propaganda şarkısı “Dombra dombra”yı “Diriliş marşı” adıyla çalıyordu. Bu nasıl iştir?
Muhafız Alayı’nın görevleri arasında bazı siyasetçilerin propagandasına alet olmak var mıdır?
Ayrıca o koskoca seçkin birliği böyle abuk sabuk giysilerle donatmak ve terzilik yaptırmak var mıdır?
* * * *
Burada yüce kişiliğinize kısacık bir anımsatma yapayım. O birlik daha Kurtuluş Savaşı döneminde Mustafa Kemal Paşa tarafından Ankara’da “Meclis Muhafız Taburu” olarak kurulmuş, Sakarya Savaşı’nda ve Büyük Taarruz’da cepheye gönderilip kahramanca savaşmıştır.
Böyle geçmişe sahip bir askeri birliğin Tayyip istedi diye takma bıyıklar, bornoz benzeri komik giysiler, teneke ve plastik miğferlerle operet gösterilerine ve siyasi çıkarlara alet edilmesini biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak hazmedemeyiz.
Beyefendi, bir kez izin verdiniz ve yol açtınız.
Dün ikinci kez tanık olduk.
Bu işin sonunu getiremezsiniz.
Lütfen hiç değilse Muhafız Alayı’nı siyasete, belli kişilerin siyasi çıkarlarına ve komplekslerine alet etmekten kaçının… Aksi takdirde, bu zavallı Osmanlı dayatmacılığının sonucu olarak bu birlik, yakın gelecekte yeniçeri ve sipahi üniformalarına bürünecek.
Hiç kimseye ordumuzu ve Mehmetçiği kullanarak siyasi şov yaptırma hakkına sahip değilsiniz.
Ayıp oluyor… Bu olanların size yakışıp yakışmadığını bilemem ama Türk Ordusu’na hiç yakışmıyor.
Yine sinirinizi bozduysam kusura bakmayın!
Saygılarımla beyefendi!
Vatandaş Emin.

Ziyaret -> Toplam : 125,30 M - Bugn : 57404

ulkucudunya@ulkucudunya.com