Küresel saldırı işareti bunlar!
Arslan Bulut 01 Ocak 1970
14 Nisan 2007’de Tandoğan meydanındaki Cumhuriyet mitingi sırasında, Paris’te, Talat Paşa Komitesi’nin düzenlediği “Fransa dur, beynini hapsetme! Ermeni Soykırımı emperyalist bir yalandır” konferansındaydık. Miting, Fransız kanallarında da birinci haberdi...
10 Ocak 2015 günü ise Fransız halkı, Paris’teki saldırıları protesto etmek için düzenlenen Cumhuriyet mitingine ve yürüyüşüne katıldı. Fransa Cumhuriyeti’ni korumak isteyen Fransız halkına, dünyadan büyük destek var. Öyle ki Türkiye dahil 50’ye yakın ülkeden devlet ve hükümet başkanı mitinge katıldı. Türkiye Cumhuriyeti’ni korumak isteyenlere ise kumpas kuruldu ve içeri atıldılar. Dünyadan çıt çıkmadı!
***
Ergenekon operasyonunun düğmesine zaten 5 Kasım 2007’de Beyaz Saray’da basılmıştı. Avrupa Birliği ise Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve cumhuriyetçilere yapılan operasyonları ayakta alkışladı!
4 Mart 2011 tarihinde, “Başından beri iddia ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesini bütün boyutları ile ortaya çıkarırsa, Türk Milleti’ne karşı ters operasyon yapan bir çeteyi deşifre etmiş olur ve benzer olaylardaki bütün gerçekler ortaya çıkar! Hrant Dink, Rahip Santoro ve Malatya’daki misyonerlerin öldürülmesi birbirini takip eden, ’Türkiye’nin 11 Eylül’ü’ diye nitelendirebileceğimiz olaylardır. Yani faturayı cumhuriyetçilere kesmeye karar verenlere, bir bahane gerekiyordu. Hrant Dink cinayeti ile bu iklimi oluşturmaya başladılar” diye yorum yapmıştım.
Şimdi Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı yapmış Sabri Ok, kitabında “Cinayetler, Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını yapabilmek için işlendi” diyor...
***
Fransa’da ise cinnet daha yeni başlıyor! Bakınız ABD Başkanı Obama, “Fransa hükümeti, terör tehdidiyle karşı karşıya kalmaya devam edecek ve tetikte kalmayı sürdürmeli” dedi!
Ayrıca CIA’nın MİT’i, “Türkiye’deki uyuyan IŞİD hücreleri” konusunda uyardığı bildirildi!
İngiltere’deki iç istihbarat servisinin başkanı Andrew Parker ise “Suriye’de bulunan bir grup El Kaide teröristinin Batı ülkelerine yönelik toplu ölümcül saldırılarda bulunmayı planladığını biliyoruz. Örnek vermek gerekirse genellikle ulaşım sistemleri ve simge alanlar hedef alınarak, büyük ölçekli can kayıplarına sebep olma teşebbüsünde bulunuluyor” dedi.
Parker bir tek eylemlerin adresini vermemiş!
Bu üç değerlendirmeden, ABD, İngiltere ve Fransa istihbarat servislerinin kontrolünde, Avrupa’da ve Türkiye’de daha büyük saldırılar olacağı ve ardından İslam dünyasına karşı küresel bir operasyon başlatılacağı sonucu çıkmıyor mu?
***
Paris’teki saldırıyı bazı dostlar, “Fransa, Filistin’i tanıdı, Suriye’de Amerikan politikasından farklı bir çizgi takip etmeye karar verdi, yine Rusya’ya ambargonun kaldırılmasını istedi. Bu yüzden ABD tarafından terör yoluyla uyarıldı” diye yorumluyor.
Fakat cinayetin “bir film gibi” işlenmiş olması ve Fransız polisinin katil olduğu ileri sürülen kişileri sağ yakalamak mümkünken ölü ele geçirmesi, olayı soruşturan Başkomiser Helric Fredou’nun intihar ettiğinin açıklanması, arkadaşlarının ise olayı “şüpheli” bulması gibi deliller, Fransa’nın da işin içinde olduğunu düşündürüyor...
Aslında Paris’teki saldırı sonucunda nasıl bir sonuca ulaşılmak istendiğini İsrail Başbakanı Netanyahu açıkladı bence...
Netanyahu, “Bu küresel mücadeledir, herkesin savaşıdır. Yaşananlar, özgürlükle, barbarlık arasında savaştır” dedi.
Netanyahu, Avrupa’daki Yahudilerin İsrail’e göç etmesi için çağrı da yaparak kendi genişleme projelerinin nasıl yürüyeceğini gösterdi!
Başka bir delile gerek var mı?