Bu El Kaide muhabbeti neden?
Gültekin Avcı 01 Ocak 1970
11 Eylül’le tanınan El Kaide, tüm marjinal selefi militanlar için şemsiye bir terör örgütü.
IŞİD de yeni bir El Kaide türevi.
Bu iki örgütün birlikte gerçekleştirdiği son cinnet Paris’te Charlie Hebdo saldırısında kan seline döndü.
Tüm demokratik dünya bu iki terör örgütüne hasım.
El Kaide ve IŞİD eylem profiline bakıldığında bu iki örgütün insanlığın da İslam’ın da hasmı olduğu görülüyor.
Terörle İslam asla bir araya gelmeyeceği gibi, cinnet eylemleriyle İslam ihya edilmez.
Tüm dünya El Kaide ve IŞİD paniği içindeyken, Türkiye bu tablonun neresinde duruyor?
Erdoğan ve AKP’nin durduğu yeri gösteren gelişmelere bakın:
1- El Kaide'ye yakın bir grup Fatih Camii'nde Paris'te katliam yapan Kouachi kardeşler için gıyabi cenaze namazı kıldı. “Resulullah'ın intikamı alındı', tehdit ediyoruz cesaretiniz var mı” dövizleri açtı.
Grup içindeki bir kadın ise gazetecileri "Ayağınızı denk alın" diye tehdit etti.
Polis şeflerini tutuklattılar
Bu açık suç eylemlerinin savcılarca doğrudan soruşturulması gerekiyordu. Erdoğan ve AKP’den tek ses çıkmadı. Hiçbir savcı da soruşturma açmadı.
2- Hatay’da savcı ve jandarma personelince CMK ve MİT Kanunu gereği aranan MİT TIR’larında Suriye’ye gönderilmek üzere silah ve mühimmat çıktı.
Hükümet yardımın Türkmenler’e gittiği yalanına başvurdu. Türkmenler’in kendilerine yardım ulaşmadığı beyanıyla hükümet yalanı kısa sürede ortaya çıktı.
Yüzlerce hatta binlerce MİT TIR’ı, El Kaide ve IŞİD unsurlarına silah sevkiyatı yaptı.
Nitekim dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler imzalı bir emir yazısı sosyal medyaya düştü. Bu yazıda El Nusra unsurlarına silah yardımı yapılacağı ve destekleneceği söyleniyordu.
3- AKP hükümeti Türkiye’deki El Kaide örgütlenmesine yönelik Ocak 2014’teki adli operasyonları hukuksuzca durdurdu. Bu operasyonları yapan polis şeflerini görevden aldı. O da yetmedi cezalandırdı. Pek çoğunu tutuklattı. Van merkezli El Kaide operasyonunu yöneten polis müdürü Serdar Bayraktutan tutuklandı.
4- El Kaide ve IŞİD unsurlarının Türkiye hastanelerinde tedavi edildiği haberleri basına düştü. Sağlık Bakanı Müezzinoğlu haberleri inkâr edemedi.
5- Erdoğan, El Kaide yanlısı Tahşiye grubu lideri Mehmet Doğan’ı alenen yalan söylemeyi göze alarak savundu, sahip çıktı.
“Gözleri görmeyen adamcağız” dedi gözleri görüyormuş.
“17 yıl tutuklu bırakıldı” dedi, 17 ay tutuklu kalmış.
Bununla da kalmayıp mahkeme kararlarıyla yürütülen Tahşiye operasyonunu bahane edip, operasyonda hâkim ve savcı kararlarını yerine getiren polis şeflerini tutuklattılar.
Oysa bizzat Tahşiyeciler’in lideri Mehmet Doğan canlı yayında Usame bin Ladin’i sevdiğini söyledi. Müritlerine “Usame’nin cihat çağrısına uymak farzdır” dedi.
AKP El Kaide’ye toz kondurmuyor
Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’nın Tahşiyeciler raporu oldukça açık.
AKP ise hem El Kaide yanlısı bu Tahşiye grubunu koruma ve kollama derdinde.
Hem de bu grubu korumak için basın hürriyetini çiğneyerek Samanyolu Yayın Grubu’nu ve yayın politikasını terör faaliyeti yapabilme derdinde.
El Kaide yanlısı bir Tahşiye grubu için Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca neden tutuklanır?
Tahşiyeciler’in El Kaide kolu olduğunu ve illegal faaliyetlerini raporuna geçen Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı yetkililerini de mi tutuklayacaksınız?
Yani AKP, El Kaide’ye ve türevlerine toz kondurmuyor.
Operasyon yaptırmıyor.
Yapanları da türlü iftiralarla hapse attırıyor.
AKP hükümetinin bu El Kaide muhabbetini Avrupa ve ABD doğal olarak yakından takip ediyor.
Bu parametreler AKP’nin tercihini göstermeye yeterli.
Bugün IŞİD ve El Kaide hücrelerinin Türkiye’de varlığı su götürmez.
Peki, neden bir tek operasyon/soruşturma yok?
Muhabbetten.
Bir gün Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde bu hukuksuz ilişkilerde görev alan hükümet yetkilileri hakkında tutuklama/yakalama kararı çıkarsa veya yargılanırlarsa buna şaşırmam. Siz de şaşırmayın!