Polis fezlekesi nedir, ne işe yarar?
Gültekin Avcı 01 Ocak 1970
“Hukukçuyum” diyenlerin fahiş gaflarını gördükçe utanıyorum.
Bu gaflar ya konuyu bilmemekten kaynaklanır veya manipülasyon kastından.
Bazen de hukuki birikimsizliklerinin üstüne manipülasyon yapıyorlar ki en fenası.
Bunlardan biri Kezban Hatemi.
Ne demiş Hatemi?
17 Aralık soruşturmasında 504 sayfalık polis fezlekesi, Yakub Saygılı’nın yerine atanan Hakan Sıralı tarafından imzalanmadan Savcı Celal Kara’ya gönderilmiş. Böyle fezleke olmazmış!
Ne ağır bir hezeyandır bu hukukçu için.
Ayıptır!
Polis fezlekesi; savcı adına soruşturma işlemlerini yürüten ve savcı emirlerine göre çalışan adli kolluk birimlerinin soruşturma hakkında savcıya gönderdiği ayrıntılı bilgi notudur.
Bir başka deyişle; o zamana kadar yapılan soruşturma işlemlerinin özetidir.
Gayesi ise; savcıya özet bir soruşturma haritası çıkarıp, savcıyı kısa yoldan aydınlatmaktır.
Polis fezlekesinin muhatabı savcıdır, hâkim veya mahkeme değil.
Fezleke, “Cumhuriyet Başsavcılığına” başlığıyla gönderilir.
Soruşturmanın sahibi ve tek egemeni savcı olduğu için, fezleke yazma işlemi de savcı adına ve onun kontrolünde yapılır.
Cumhuriyet savcıları diledikleri anda, adli soruşturmayı adli kolluk birimlerinden bizzat kendi uhdelerine alabilirler.
Veya soruşturmanın herhangi bir aşamasında adli kolluğu devre dışı bırakabilirler.
CMK 161/1 çok açıktır:
“Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adlî kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir.”
Bakın maddede “veya” diyor.
Yani savcı soruşturmayı doğrudan kendi yürütebileceği gibi adli kollukla da yürütebilir.
Savcı adli polis ve jandarmaya göre değil, polis ve jandarma savcıya göre hareket eder.
Doğal olarak suç vasfı, şüpheliler ve eylemler polis ve jandarma fezlekelerinde değil, savcılarca düzenlenen iddianamelerde tespit ve tayin edilir.
Bir savcı, polis ve jandarmadan soruşturma evraklarını fezlekesiz isteyebilir.
Yani Celal Kara, yeni Şube Müdürü Hakan Sıralı’ya “Mevcut fezlekeyi imzasız gönder” emri verebileceği gibi, “İmzanı da fezlekeni de istemiyorum soruşturma evrakını derhal gönder”emri de verebilir.
İmzalı imzasız hiçbir önemi yoktur zira polis fezlekeleri savcı onaylamadıkça kendiliğinden hukuki sonuç doğurmaz, mahkemeleri bağlamaz.
Polis ve jandarma mevzuatında adli soruşturma evrakının nasıl hazırlanacağı ile ilgili kurallar savcıyı bağlamaz.
Ama savcının emirleri adli kolluk (polis ve jandarma) birimlerini bağlar.
Bakın CMK 161/2’ye ne diyor:
“Adli kolluk görevlileri, Cumhuriyet savcısının adliyeye ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür.”
Şu halde savcının “Soruşturma evrakını fezlekesiz şekilde derhal savcılığa intikal ettirin” emri bile yerine getirilmek zorundadır.
Hukuki kıymeti haiz olan belge, polis fezlekeleri değil, iddianamelerdir.
Savcı adına alınan ifadeler ve yapılan soruşturma işlemleridir.
Fezleke değil.
Şüpheli kişiler polis ve jandarma fezlekelerinde değil, savcı iddianamelerinde suçlanır ve mahkemeye sevk edilir.
Yargılama, polis fezlekelerinin savcıya intikaliyle değil, iddianamelerin esas mahkemesince kabulüyle başlar.
Hiçbir iddianame, polis/jandarma fezlekesi yok diye reddedilmez.
CMK 170’de sınırlayıcı olarak sayılan ve iddianamede bulunması gereken unsurlar arasında “fezleke” var mı?
Celal Kara, şube müdürüne “Okuma, imzalama, fezlekeyi gönder” diyormuş.
Tabii ki diyebilir bunu.
Sanki bir usul ihlali yakalamış gibi sıkılmadan anlatıyor.
Bunca sunturlu yalanı utanmadan nasıl söyleyebiliyorsunuz?
Bunun adı hukukçuluk değil, kanunculuk bile değil.
Cehalettir veya manipülasyondur.
Hukukçuluk, önce kanunu mevzuatı bilmeyi ve bu enformatik birikimin üstüne inşa edilecek muhakeme yeteneğini gerektirir.
Oturun savcı-polis-jandarma ilişkilerini ve adli soruşturmayı öğrenin!