« Ana Sayfa »      « İlkelerimiz »

BAŞBUĞ TÜRKEŞ

ELMALILI HAMDİ YAZIR MEÂLİ

İrfan YÜCEL

Alparslan TÜRKEŞ

Alparslan TÜRKEŞ

Seyid Ahmed ARVASÎ

Ayhan TUĞCUGİL

M. Metin KAPLAN

Namık Kemal ZEYBEK

Prof. Dr. İBRAHİM TELLİOĞLU

12 Şub

2008

Kanlı olacak...

Serdar AKİNAN 12 Şubat 2008

Sevgili arkadaşlar, siz çok ciddi bir kavram kargaşası yaşıyorsunuz.

Yasayla anayasayı karıştırıyorsunuz.

411 adet elin kanla yazılmış bir temel metni; bir felsefeyi "sorunsuz" değiştirebileceğini varsayıyorsunuz.

Felsefeci İoanna Kuçuradi'nin anayasa kavramına getirdiği tanıma bir bakalım mı önce?

"Bir grup, bir başka gruptan siyasi bağımsızlığını kazandığında, yani yeni bir devlet kurulduğunda, günümüzde insanların yaptığı ilk iş, bir anayasa hazırlamaktır."

"Siyasal bir birim olarak devletin iç yapısı ya da anayasası, başka bir deyişle belirli bir devlette devletin nasıl kurulduğu, çeşitli devlet tipleri arasındaki farkı oluşturur."

"Bu rejim farkından daha temel bir farktır ve aynı rejimin farklı ülkelerdeki işleyişini de etkiler."

Anlamadınız mı?

Peki bir de şöyle anlatayım... Sevgili bir üstadım toparlamış...

ABD Anayasası: 1775-1783 arası kolonyal İngiliz güçlerine karşı verilen uzun ve kanlı bir savaştan sonra kabul edilmiştir. En önemli değişikliklerin başında gelen köleliğin kaldırılması ise ( 13th amendment) iç savaş ile gerçekleştirilebilmiştir.

İngiliz Anayasası: Hemen İngiliz Anayasası diye bir şey yok ki demeyin. Evet, İngiliz Anayasası'nın kökenleri Magna Carta (1215)' ya dayanır ve onun üzerine kuruludur. Şekil yönüyle de Yahudilerin Talmud'unu çağrıştırır. Yazılı olmayan, geleneğe ve tarihe bağlı kurallar sistemi. Ancak biraz tarih bilenler de bilir ki, bugünkü İngiliz yasaları, Cromwell'in I. Charles'a karşı ayaklanması (1642-1650 arası; ilk burjuva devrimi olarak da kabul edilir) sonucunda, daha sonra II. Charles'a kabul ettirdikleri Habeas Corpus (1679)'a dayanır. Bunlar da kapı gibi yazılı kurallardır. Yani İngiliz Anayasası vardır ama diğerlerine benzemez. Bu savaş da epey kanlı olmuştur.

Fransız Anayasası: Söylemeye gerek yok herhalde: 1789 Fransız devrimi. Kan mı dediniz?

Japon Anayasası: (1947) General Mc Arthur neredeyse kendi elleriyle yazmıştır bu anayasayı. Hiroşima ve Nagazaki epey ikna edici olmustur sanırım.

Alman Anayasası: (1949) Müttefikler dikte ettirmişlerdir.

İtalyan Anayasası: (1949) Müttefikler dikte ettirmişlerdir.

Rus Anayasası: (1993) Yeltsin'in tankların üstündeki görüntüleri hâlâ gözlerimizin önündedir sanırım. Diğer yandan onu önlemeye çalışanlar da hapsi boylamıştır. Kelleleri uçmadıysa, bunu Kızıl Ordu'nun saf değiştirmesi ve kanlı bir yönetim değişimine yol açmamış olmasına borçludurlar.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası: (1924) Kurtuluş Savaşı; (1960) askeri darbe, (1982) askeri darbe... Üç anayasa da epey bir kan üzerine inşa edilmiştir, değişik nedenlerden olsa da...

Şimdi bu işbirlikçi arkadaşlar anayasamızın "laiklik" taşını kaldırıp atıyor.

Ne tarihten, ne felsefeden, ne sosyolojiden ne de laftan anlıyorlar...

ABD ve İngiltere bunlara, "Yürü koçum kim tutar seni..." dedi ya...

Oysa kurucu felsefe ile oynuyorsun...

Kılıç çekiyorsun.

Kime?

88 yıl önce bu toprakları o Müslüman katillerine vermeyenlere...

Müslümanların katilleriyle işbirliği yapan sen değil misin?

Bu adamlar 88 yıl önceki aynı katiller değil mi?

Masalarında hâlâ o haritalar dolaşmıyor mu?

Yanlış yaptınız.

Mertçe; karşımıza çıkarak; "Kemalizmi yıkacağız, manda olacağız..." diyerek ve delikanlı gibi kan dökerek yapmadınız.

Öte mahallenin itlerini arkanıza alıp kaçak güreştiniz.

Şimdi adam seçiyorsunuz... Yanınızda üç tane Neo-İslamcı, dört tane eski solcu aydın... Karşınızda şahsiyetsiz bir muhalefet, üniformalarını hızla epriten bir üst yapı...

O 411 el "gerçekte" kaç kişiyi temsil ediyor? Göreceğiz...

Söz bitmiştir.

Kansız olmaz.

Ben demiyorum... Tarih diyor.

Halim Kaya

26 Kas 2024

Süleyman Eryiğit’in yazdıklarından daha önce hiçbir yazısını okumadım. Mümtaz Turhan, Sabri F. Ülgener, Ömer Lütfü Barkan, Mehmet Genç gibi hocaları okuyup Osmanlının geri kalışının sebepleriyle ilgilenmeye başladığımdan ve özellikle de Mehmet Genç’in iki ciltlik “Osmanlı İmparatorluğu’nda Devlet ve Ekonomi” adlı kitabını okuduktan sonra “Osmanlı ve Kapitalizm” konusu daha dikkatimi çekmeye başladı.

Muharrem GÜNAY (SIDDIKOĞLU)

26 Kas 2024

Yusuf Yılmaz ARAÇ

28 Eki 2024

M. Metin KAPLAN

12 Eyl 2024

Nurullah KAPLAN

12 Eyl 2024

Hüdai KUŞ

22 Tem 2024

Orkun Özeller

03 Haz 2024

Efendi BARUTCU

01 Nis 2024

Altan Çetin

28 Ara 2023

Ziyaret -> Toplam : 127,33 M - Bugn : 202225

ulkucudunya@ulkucudunya.com