Bank Asya meselesinde denileceklerin bir kısmı
Kerim Balcı 01 Ocak 1970
1. Eğer Allah indinde dünyanın sivrisinek kadar değeri olsaydı, sen ve şürekan ondan bir bardak su bile içemezdiniz.
Kim de bir şeye Allah’ın verdiğinden daha fazla değer yüklerse bilsin ki Hutame’nin sütunları çoktur... Bank Asya elan yeryüzünden silinse, bir sivrisinek vızıltısı kadar rahatsız olmayacağız. Sen onu “para musluğu” bildiğin için iştahlanmışsın –yok olsa, yutamadım diye sen hayıflan! Biz onu “hayır kanalı” bildiğimizi ispatlamışız– o olmasa başka mecralar bulunur. Hep alanın ‘B planı’ olmaz; hep veren, plandan yoksun kalmaz...
2. Ey Alem-i İslam’ın nefs-i emmaresi! Senin cebren alırken duyduğun hazdan daha çoğunu biz, gönüllü olarak verirken duyuyoruz... Seni “niye hâlâ ele geçiremedim” diye çıldırtan hissiyatın daha büyüğü bizde, “ah keşke olsaydı da daha fazla verebilseydim” diye tecelli ediyor... Veren el alan elden üstünse –ki öyledir– çalan elle kıyas bile kabul etmez...
3. Bilsen halin Ebrehe’ye ne kadar da benziyor! Bank Asya da dahil bütün kurumlarımız bizi bir araya getiren kuvve-i cazibenin ürünüdürler, sebebi değil; mecrasıdırlar menbaı değil; memerridirler masdarı değil... Onlara yaslanmış değiliz ki aradan onları alınca çökelim... Onları sırtlanmışız, alsan, bu omuzlar taşıyacak bir kutlu yükü mutlaka bulur.
4. Sû-i ahlakını teşmil edip, suizanda bulunmuşsun. Bu tarafta da o tarafta olduğu gibi bir taban tavan farkı var zannetmişsin. İşte tabandan cevabını aldın. Senin batırmak istediğine, ellerinden gelse canlarını yatıracak olan masum taban işte biziz. Saldırdığın her kurumu da, zatında değerli olmasalar bile, sırf saldırıldıkları için koruyacak, şahlandıracağız.
4. Nam-ı Celîl-i Muhammedî hammallarını taşlayan ne yaptığını bilseydi taş kesilmek isterdi. Madem bilmiyor, biz de yükümüze zarar gelmemek için, meşgul olmayacağız, hızımızı artıracağız. Hem atan, siyaseten ölüdür. Bizde de ölüye kurşun sıkılmaz. (Bu madde ileride yazılacak bir yazıdan kaçıp buraya girmiş. Sırayı bozmamak için oradaki numarasıyla kaldı...)
5. Bank Asya meselesi üzerinden Hizmet’le hükümet arasındaki gerilimi tartışanlar gözlerini açsın. Ortada bir gerilim yok. İki gerilim var. Biri bizde olan ve her saldırıyla daha da güçlenen metafizik gerilim... Biri de hikmet-i hükümetten mahrum kalmış hakim gücün gerileme emaresi olan psikolojik gerilimi. Biz kendi gerilimimizden razıyız. Gerileyenin gerilimi bizi germez!
6. Bir de Hizmet bir geri adım atsa diyenler var. Bunu tavsiye edenler ya ahmak dosttur, ya akıllı ve vicdansız düşman. Zaten yapmadığımız, yapılmasını tasvip etmediğimiz, yaptıysak ocağımıza ateş düşsün diye bu konudaki öz güvenimizi ifade ettiğimiz suçlardan geri adım atmak ne demek? Kalkıp “Biz artık sağa sola böcek koymayacağız... bürokraside kadrolaşmayacağız... darbe yapmaya kalkışmayacağız,” dememizi isteyen, bizzat da bu suçları üstlenmemizi istiyor demektir.
7. Ha bir de “Yok mu bu iktidarın yaptığı güzel bir şey?” diye soranlar var. Var. Obezim ve obeziteyle mücadele kararını sonuna kadar destekliyorum. Sigara içmem, ama sigarayla mücadelede atılan adımları da destekliyorum. Tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmaması yönündeki kampanya da pek hoş. KOBİ’lerin desteklenmesi için atılan ve bal gibi seçim rüşveti kokan adımları, geç ve yetersiz ama kesinlikle olumlu buluyorum. Ne var ki seccadene bevl eden adam başka yerde ne kadar iyilik yapmış olursa olsun tedibi hak etmiştir.
8. Sevgili eşim için Sevgililer Günü hediyemi sevgili Bank Asya’da bir hesap açtırarak aldım. 14 Şubat günü, TMSF görevlileri Bank Asya’yı hâlâ terk etmemiş olurlarsa, bankamın önüne gidip sevgiden nasibi olmayan hakim gücün yüzüne haykıracağım: Harimimden çık!