Politika bukalemunlaştırıyor
Nuh Gönültaş 01 Ocak 1970
“İktidar bozar, mutlak iktidar mutlak bozar” sözü insanlık aleminde defalarca test edildi onaylandı. Hayvanlar aleminde ise hayat güce-iktidara dayalı olduğundan orada güç sarhoşluğundan, corruption’dan söz edilmez.
Orada genellikle bir lider ve sürüden söz edilir.
Hayvanlar güçlü olana boyun eğer ve sorun çıkarmaz ama orada liderlik daima kanlı bir şekilde el değiştirir.
İnsanlar ise mümkünse ve yapabilirlerse kendi idarelerini kurup kendi liderlerini seçerler. Seçemedikleri durumlarda seçilmiş olana uyarlar.
Fakat burada hem seçilmişler hem de seçenler aynı yasalara tabii olduğundan, yasalara uyulduğu müddetçe problem çıkmaz. İktidar diktatörleştiği zaman ortam hayvanlar alemine inkilap eder!
İktidar gücünü elde etmenin yolu siyasetten geçiyor.
Nasıl iktidar bozarsa, siyaset de kesinlikle başkalaştırır, kendisine bulaşan insanı önce bukalemuna çevirir, sonra da He Man’e!
Bu konuda siyasette istisnalar varsa da onlar müstesnadır ve asla kaideyi bozmazlar!
Uzun yıllar parlamento muhabirliği yaptım. Siyasileri gözlemleme fırsatım oldu. Hiçbir siyasetçinin Meclis’e geldiğinde nasılsa öyle de gittiğine şahit olmadım. Mutlaka negatif yönde değiştiler.
En temel gözlemim, “Muhalefetteyken başka iktidardayken başka”olunmasıdır.
Siyaset aleminde, iktidar olan iktidar gömleğini, muhalefet olan da muhalefet gömleğini giyiyor. Yer değiştirdiklerinde de aynı şey oluyor.
Son örnek AKP iktidarıdır.
28 Şubat’ta yaşadıkları hukuksuzluklara muhalefet ile iktidara geldiler fakat bugün 28 Şubatçılar’dan beter icraatlara imza atıyorlar.
- Onlardan daha zalimane hareket ediyorlar.
- Daha fazla hukuk tanımazlık içindeler.
- Onlar gibi konuşuyorlar.
- Kesinlikle ve kesinlikle onlardan daha iyi küfrediyorlar!
Geçelim Tayyip Erdoğan’a. O bu konuda başlı başına bir kategori.
Fakat Ahmet Davutoğlu iktidar olmanın sağladığı negatif değişim mesafesini beklenenden çok daha kısa bir sürede katetti.
İktidarın gücünü küçümseyenlere AKP’li yıllar ders olmalı, “Yok canım, politika bu adamı değiştirmez” diyenlere de Ahmet Davutoğlu...
“Tamam” denildiğinde zevali bekle…
AKP, 28 Şubat’ın devamı niteliğinde hatta onu aşan icraatlarını sürdürüyor.
Fakat bu onların 28 Şubatçı olmalarını gerektirmez.
Bunlar başka, hatta onları aşan bir kategori olmalılar.
Fakat zeval noktasında her ikisi de aynı sona mahkumlar.
AKP kemale erdi.
Ne zaman?
“Ben ustayım, bu da ustalık dönemi” denildiğinde.
28 Şubat’ın kemali de “Bin yıl sürecek” denildiği zamandı.
Ne demişler: “Bir şeyin kemali zevaline delildir. Tamam denildiğinde zevali bekle.”
Yani?
Yanisi şu: Allah hepimizin sonunu hayırlı eylesin!
Yurttan sesler radyosunu dinliyorsunuz…
- MİT Başkanı Hakan Fidan: Artık yoruldum, aile hayatım kalmadı, istifa ediyorum.
- Sırrı Süreyya Önder: Süreçten çok yoruldum. Artık aday olmayı kesinlikle düşünmüyorum. Aktif siyasette yer almayacağım.
- Devlet Bahçeli: Çatı başbakan Hakan Fidan olacak.
- Kemal Kılıçdaroğlu: Demek ki bu ülkede hakimler var.
- Cumhurbaşkanı: Paraleller PKK’dan da beter!
- Başbakan: O yapı habis bir ur haline gelmiştir.
- Tuğçe Kazaz: CHP zihniyetine inat Hıristiyanlığı seçtim.
- Köşe yazarı: Atatürk’e diktatör diyene hadi oradan diyeceğim. (Ahmet Hakan Coşkun.)
- Polis amiri: Sık ulan sık, ne duruyorsun?
- Havuz gazetecisi: Seçimden sonra Öcalan cezaevinden çıkacak, Türkiye güllük gülistanlık olacak.
- İçişleri Bakanı: “Vur kapsını, kır kapsını, gir içeri.”
- Adalet Bakanı: Fethullah Gülen, Humeyni gibi ülkesine dönerdi.
- Bülent Arınç: Yüzde 50 bizden nefret ediyor.
İstanbul imamlığından havuz medyası yayın yönetmenliğine…
Cumhurbaşkanı havuz medyasını bizzat yönettiğine dair bir delil daha sarf etti. “Bakalım dünya imamları yayınlandığında ne diyecekler” dedikten bir-iki gün sonra Star Gazetesi dünyanın her yerinde Türk Bayrağı’nı dalgalandırmaya vesile olan insanları “Dünya imamları” diye hedef gösterdi!
Bu yayın üzerine ortaya Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Belediye Başkanı’yken Hürriyet’ten Neşe Düzel’e verdiği bir röportajda “Ben İstanbul imamıyım”dediği gazetenin kupürleri çıktı!
Bu yayını yapan Star Gazetesi’nin yayın yönetmeni Nuh Albayrak bir gün sonra Hakan Fidan ile ilgili bir yazı yazdı fakat gazetede yer olmadığı gerekçesiyle yazısı yayınlanmadı o da internette yayınladı!
Demek ki havuz medyasını başlarına konan yayın yönetmenleri yönetmiyor, hepsini o yönetiyor!
