AKP, Kandil için kan çıkardı!..
Ahmet Takan 01 Ocak 1970
Kandil’e kilitlenen siyasi gündemde çok tartışmalı iç güvenlik paketi ile ilgili burnumuza kötü kokular geliyordu. Önceki gün Meclis’in klasik Salı’sında grup toplantılarından sonra AKP’li mebusların gerginlikleri suratlarına, hâl ve hareketlerine de yansıyordu. Öğleden sonra başlayacak iç güvenlik paketi görüşmelerinde iyi bir maraza çıkacağını tahmin etmek için kâhin olmaya da gerek yoktu. Zira; görüşmeler sırasında muhalefetin bol önergeli engellemelerine karşılık AKP’nin sert bertaraf tedbirleri alacağı kulislere yansıyor, iktidar partisi yöneticilerinin, “gerekli tedbirleri aldık” sözlerini işitiyorduk. AKP’nin Meclis Genel Kurul, komisyon görüşmelerinde küfürlü, tekmeli, tokatlı, dayaklı, vurdulu kırdılı tarzına alışık olduğumuz halde göstergeler işin daha da sertleşebileceği yönündeydi. Çünkü; iktidar Kandil’den peş peşe yediği zılgıtlar yüzünden çıkmaza girmiş, 2 hafta ertelenen pakette Ahmet Davutoğlu çok kesin açıklamalar yaptığı için çark edecek manevra alanı kalmamıştı. AKP üst aklı geri vitesine takacak bir bahane arıyordu ama bulamıyordu.
Gizli oturumlara geçmeden önce Genel Kurul’daki görüşmeler, alışık olduğumuz üslup ve seviyedeydi!.. Kulisleri son bir defa kontrol edip akşam mesaisini tamamladıktan sonra eve pek de rahat gitmedik doğrusu... Keyif içinde Paris Saint German-Chelsea maçını izledikten sonra, son bir defa haberlere bakalım da yatağa öyle girelim dedik. Hislerimiz bizi yanıltmadı. Son dakika olarak genel kurulda kavga çıktığı ve 4 CHP’li, 1 HDP’li milletvekilinin yaralandığı haberleri ekranlara düştü. Meclis’te cinayete tanık olan bir gazeteci olarak dehşete düştüm. Sabahı zor ettim.
Günlük mesaiye başlayıp da olayı canlı tanıklarından dinlediğimizde duyumlarımız adeta doğrulanıyordu. Kavga fotoğraflarını sosyal medyadan paylaşan CHP İstanbul Milletvekili Müslim Sarı, dehşet saatlerini YENİÇAĞ’a şöyle anlattı:
“Bir defa gerginliğin en büyük sebebi TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı. En başından beri akşam saatlerinden itibaren usulsüz yönetimlerle resmen Meclis’i provoke etti. Defalarca itirazlarımız oldu, bunları yok saydı. Gerginliği yarattı. Konuşmalar, sözler, talepler bunları karşılama konusundaki düşünceleri hep usulsüz. Muhalefeti iktidar tahrik etti. Bunun bilinçli olduğunu düşünüyorum açıkçası. Bardağı taşıran son nokta; HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan söz istedi. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök de söz istedi. Usule uygun olarak grup başkanvekilimiz Levent Bey’e söz verilmesi gerekiyor. Bahçekapılı, HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan’a söz verdi. HDP’nin grup başkanvekili kürsüye giderek Kaplan’a giderek ‘sen değil Levent Bey konuşacak’ dedi. HDP’nin grup başkanvekili Pervin Buldan da bunu söylüyor. Meclis Başkanvekili Bahçekapılı, ‘Hasip Bey konuşmazsanız, konuştunuz sayacağım’diyerek olayı daha da gerdi. Böyle olunca Levent Bey kürsüden indi, HDP milletvekili Sebahat Tuncel ve HDP grup başkanvekili Pervin Buldan kürsüde durdular. Bunun üzerine AKP’iler saldırıya geçti. Saldırıyı başlatan ise AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş. Elitaş, kürsüye yürüyerek Tuncel’i itti. Üstelik kadına şiddetin kamuoyunda tartışıldığı bir dönemde ve üstelik AKP’li bazı milletvekillerinin de siyah kurdeleleri var. Bu milletvekilleri kürsüde 2 kadına saldırıyorlar. HDP’liler de kendi arkadaşlarını kürsüde savunmak istedi. Arbede çıktı, biz de araya girmeye çalıştık. O sırada Musa Çam yuvarlak çiçeklerin olduğu yere düştü, kaburgası demire çarptı ve yığıldı kaldı. Biz kendisiyle ilgilenirken AKP’li milletvekilleri hâlâ kavga ediyordu. İlgilenmiyorlar, umurlarında bile değildi.”
Sarı’nın şu sözlerinin de altını çiziyorum;
“AKP içinde genç 6-7 milletvekili var, bunlar vuruş için var. Oturdukları yer belli. Her kavgada en öndeler, hemen arkadan gelip öne, provoke etmeye çalışıyorlar. Sistematik ve organize bir yapının parçaları bu isimler. 2 Ankara Milletvekili, 1 İzmir milletvekili, isimlerini bilmiyorum. Her kavgada en öndeler. AKP İstanbul Milletvekili Metin Külünk var, AKP İstanbul Milletvekili Oktay Saral var, Fatih Şahin Ankara Milletvekili. Bunlar bu iş için var. Her kavgada en öndeler, ya kavgayı çıkarırlar, ya da kavga çıktıktan sonra bitiverirler. Sistematik ve organize.”
Olup biteni bir de kavgaya bulaşmayan MHP’nin grup başkanvekili Oktay Vural’dan dinleyelim;
“Her türlü şeyi kullanmayı göze almış oldukları açık. Bu konuda Meclis Başkanvekili’nin, iç tüzüğe uygun olmayan tavırları, tansiyonu yükselten en önemli unsur. Grupların söz talebi konusunda, göz kapayınca körler, sağırlar gibi olunca fiili noktaya geliniyor. Söz hakkı kesiliyor, söz hakkı kesilince sesini yükseltiyor. Bu durumda açıkçası Melis Başkanvekili’nin iç tüzüğe aykırı tavırlarını devam ettirmesi için zorlamaları baskı altına almaları yani Meclis Başkanvekili’ni baskı altına alan da AKP grubu oldu. Bu baskıların getirdiği sonuç bu. Meclis Başkanvekili’nin iç tüzüğe uygun şekilde hareket etmesini engelleyen baskılar vardı. Bunlar doğrudan doğruya çoğunluk grubunun baskısı sonucu. AKP grup başkanvekili olarak orada Elitaş. Olayların içinde. Oturumun sağlıklı bir şekilde yürütülmesini engelleyecek, Bahçekapılı’nın da yönettiği oturumlarda bu tür inisiyatiflerle zor durumda kaldığını gözlemliyoruz.”
Yani; anlayacağınız, organize işler bunlar!..
Bakalım bugünden sonra AKP, Kandil’i memnun edecek sonuca ulaşabilecek mi?..