Suikast iftirası ve kumpası üretenler ortaya çıkarılmalı
Erhan Başyurt 01 Ocak 1970
CHP Milletvekili Umut Oran’ı tebrik ediyorum.
Havuz medyasının 5 gün boyunca tam sayfa yayınladığı iddiaların kumpas ve iftira olduğunu belgeleriyle ispat etti.
Akşam, Star ve Güneş gazetelerinin günler boyunca yayınladığı “Twitter” üzerinden “@fuatavni_f” ve “@UmutOranCHP” arasında yapıldığı iddia edilen “özel yazışmaların” kurgu ve üretilmiş iftira olduğunu, Twitter’dan aldığı 73 sayfalık yazışma kayıtları ile ispatladı.
Düzmece yazışmalar ve manşetlerden günlerce yayınlanan iftiraya göre;
İşte o iftiralar...
“Umut Oran ve Fuatavni, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a yönelik bir suikast konusunda gizli yazışıyorlar.
Fuatavni, zaman zaman Emre Uslu’nun hesabı üzerinden mesaj gönderiyor.
Suikast talimatını ‘Fethullah Hoca’ veriyor.
Suikast için ABD’den 25 milyon dolar, İsrail’den de 25 milyon dolar gönderiliyor.
Paralar, CHP’nin de ortağı olduğu İş Bankası üzerinden Türk Dil Kurumu hesabı kullanılarak tetikçiye aktarılıyor.
Tüm bu olanlardan Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bilgisi mevcut…”
İftira ve kumpasın boyutunu görebiliyor musunuz?
CHP ve Cemaat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızına suikast hazırlıyor.
İsrail de bu suikastı destekliyor ve gerçekleştirilmesi için para gönderiyor.
CHP’nin ortağı olduğu İş Bankası, yasa dışı şekilde bu para trafiği için kullanılıyor.
Aracı da “Emre Uslu” ve “Umut Oran…”
“Bir taşla kuş katliamı…”
Mide bulandıran kumpası ve deli saçması iftira yazışmaları üretenler ve onları gerçekmiş gibi manşetlere taşıyanlar “Bir taşla kuş katliamı”planlıyor.
CHP’yi kapatmak, İş Bankası’na el koymak, CHP’yi de Cemaat düşmanı yapmak, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu tasfiye etmek, seçimler öncesi CHP’yi karalayıp yıpratmak, içeriden doğru bilgiler veren “Fuatavni” hesabını itibarsızlaştırmak, Emre Uslu ve Fethullah Gülen Hocaefendi’yi de suikast iftirası ile suçlayacak malzeme üretmek…
Kamuoyu iddialara karşı daha duyarlı olsun ve iddialar halkın vicdanına etki edebilsin diye suikastın arkasında İsrail’in olduğu kurgulanmış,“başörtülü” bir kız çocuğu hedefe konulmuş...
İftirayı üretenlerin insanlıktan ne kadar uzak olduklarını, İsrail ile Türkiye’yi bir çatışmanın içerisine sürüklemeyi planlamaları da gösteriyor.
Umut Oran, basın toplantısıyla duyurduğu 73 sayfalık belgeyle tüm bu akıl almaz iddiaların iftira ve kumpas olduğunu ortaya çıkardı.
Umut Oran ve “Fuatavni” hiçbir zaman birbirini Twitter’dan takip etmemiş.
Dolayısıyla aralarında bir “özel mesajlaşma” mümkün değil. Selamlaşma bile olmamış…
Zaten yayınlanan mesajlar onlarca maddi hata içeriyordu.
Bir Twitter mesajı en fazla 140 karakter olabilecekken, yayınlanan bazı mesajlar 185 karakter. Yani gönderilmesi mümkün değil.
Yazışmaların bir kısmı hiç açılmamış bir hesaptan atılmış…
Yine iftirayı üretenler İngilizce’yi iyi bilmediği için, İngilizce’de olmayan Türkçe karakterler kullanılmış. “Date” yerine “History” yazılmış, tarihler İngilizce değil Türkçe mantığa göre kodlanmış…
Savcılar harekete geçmeli
Kargaların güleceği iftiralara kimse inanmadı zaten.
Herkes manşetlere yansıyan bilgilerin iftira ve kumpas olduğunu daha ilk günden gördü.
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan bu iddiaları hem haberler yayınlanmadan dile getirdi hem de sonrasında sahip çıktı.
Yani yalanı üretenler, Cumhurbaşkanı’nı “CHP ve Cemaat işbirliğinde, İsrail desteğinde kızına suikast hazırlığı olduğuna ve bir tetikçinin de tutulduğuna” inandırmış.
Haberleri araştırmadan, muhataplarına ulaşmadan günlerce yayınlayan gazete yöneticileri de ya “saf” bir şekilde iftiralara inandılar ya da kasıtlı olarak kumpasın içinde yer aldılar.
Dahası savcılık çıkan haberlerden hareketle soruşturma başlattı.
“İftira ve kumpas örgütü”
Şimdi, Umut Oran büyük bir serinkanlılık içinde iftira ve kumpası belgesiyle ortaya koyduğuna göre, savcılara büyük iş düşüyor.
Bu iftiraları kimler, kimin talimatı ile nerede, neden ürettiler? Tespit etmeleri ve en kısa sürede yargı önüne çıkarmaları gerekiyor.
Bu iftiraları, havuz medyası neden yayınladı? Ellerine tutturulan bilgileri incelemeden yayınlayarak, kumpasın içerisinde kasıtlı olarak mı yer aldılar, ortaya çıkarılması lazım.
Cumhurbaşkanı’nı “kızına suikast yapılacak” iddiasına kimler, nasıl inandırdı?
Ana muhalefet partisi CHP’ye seçimler öncesi bu kumpası kimler, nerede kurdu?
Vicdan yoksunu bu karanlık odakların, Türk siyasetine kumpas kuran bu“iftira ve kumpas örgütü”nün ortaya çıkarılması ve yargılanması lazım…
Cumhurbaşkanı’na komplo!
Cumhurbaşkanı’na hakaret edenlerin hapsedildiği ülkemde, Cumhurbaşkanı’na komplo kuranların soruşturulmaması, bu yalan ve iftiraları yayınların hesap vermemesi tahayyül edilemez.
Şaşırtıcı olan halen Cumhurbaşkanlığı’nın iftiralar ve yayınlar dolayısıyla bir suç duyurusunda bulunmamasıdır.
Düzmece suikast mesajları, Türk siyasi tarihinin en büyük kumpaslarından, Türk basın tarihinin de en büyük yalan ve iftira haberlerinden birisidir.
Karanlık bir merkezde üretilip, koordineli şekilde piyasaya sürüldüğünden, çok amaçlı üretildiğinden hiç şüphe yok.
Yargı halen bağımsız ise bu yalan ve iftiraları üretenleri ve medya ayağında yer alanları deşifre etmeli. Yargı yoluyla hesabı sorulmalıdır.
Bu iftira ve kumpası yapanlar ve yayanların ortaya çıkarılması ve yargı önüne çıkarılması, uzun süredir Türk siyasi hayatının hasret kaldığı normalleşme yolunda atılmış önemli bir adım olacak.
